Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Henüz atmış pembemsi bir şafak vaktinde Muhammed dağdan aşağı koşar adımlarla iniyor. Çevresinde olup bitenler o telaşlı anında bile gözünden kaçmıyor. Bir sağanak ki Nur Dağı'nda, o güne değin görülmemiş. Kadim konuğa onun bağrında o gece 'Peygamberlik' tacı takılmış. Nur Dağı anne kucağı gibi sımsıcak. Başı göklere ermiş gibi dik. Nur ile müjdeyi iç içe kucaklarken haşmeti iki kat artmış. Dağın bağrında neşe, dağın bağrında sır, dağın bağrında sessiz bir kutlama var. Taşı toprağı unufak. Dikeni dile gelmiş. Ak kanatlı güvercinler zikirli nidalarla peygberin üstünde dönüyorlar. Dağ kocaman bir insan sanki. Taşı toprağı ses veriyor. Örümcekler müjde ağları atıyor. Sürüngenler secdede. Taş, börtü böcek telaşta. Taş, kaya, dağ ona tazimde bulunuyor. Muhammed'in ışık denizini andıran gözlerinde nurdan pırıltılar var. Vahiy tacını taşıyana selam veriyor her varlık: "Esselatü esselamü aleyke Ya Resulullah." "Esselatü esselamü aleyke Ya Habiballah." "Esselatü esselamü aleyke Ya emine vahyillah." Eşyanın dili çözük. Her yanda aynı yankı: "Esselatü esselamü aleyke hayrel evveline vel ahirin"
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.