Zaman Makinesi H.G. Wells, henüz Einstein’ın görelilik teorisi ortaya çıkmadan önce Uzay'ın üç boyutundan bahsetmiş ve buna ilave olarak dördüncü boyutun da zamandan olduğunu belirtmiş. Albert Einstein'dan önce hayal ettiklerini 1895’te yayımladığı bu kitap ile ortaya koymuş. Edebi yeteneğinin dışında da yüksek derecede fizik bildiği aşikar ve kitapta zaman boyutunu anlatırken hız ile olası ilişkiden bahsediyor. Kitabı okumadan önce konusunu biliyordum ancak bu bilgileri yazabileceğini hatrıma dahi getirmemiştim. Kitapta sadece dördüncü boyut zaman haricinde gelecekte günesin genisleyerek ic gezegenleri icine alacağindan bahsetmesi, "Zaman daralması" olarak bilinen etkiden bahsetmesi (zamanın yıllar arasında farklı akması) yani aslında zamanın bükülmesini ele alması vb. birçok konuya o yıllarda işaret etmesine şaşırmamak elde değil. Ki, Yıldızlararası filminin ana fikrini bu zaman daralması oluşturuyordu ve böylelikle 2014 yılına damgasını vurmuştu. Kitabı okurken daha ilk sayfalarında bu bilgileri gördüğümde epeyce şaşırarak kitabın daha büyük bir heyecanla okuduğumu söyleyebilirim. Sonrasında kitabın kurgusu bizi zaman makinesi ile 800.000 yıl ileriye bizi götürüyor ve burada yazar çeşitli tahminlerde bulunuyor. Bu tahminlerinde de insanoğlunun geleceği hakkında kaygılarını ve uyarılarını yakalamak mümkün. İnsanlığın nüfus artışına karşı geliştirdikleri engellemeler geliştirileceğini, bulaşıcı hastalıkların sıkıntısının var oluşunu önlenebileceğini vb. günümüzdeki öngörülen ve incelenen meselelerden bahsetmiş. Bugünün dünyasındaki gibi teknolojinin hayatı kolaylaştıracağını ve böylelikle en başta insanoğlu adına çok güzel bir gelecek oluşacağını anlatmış. İnsanoğlu zorlukları aşmış ve kişisel ve toplumsal ihtiyaçlardan uzak olurken ve kendi rahatını düşünürken toplumsal sınıfı oluşturmuş; birleşmiş bir insanlık olmadığında yeryüzünü ne kadar kötü bir halde olacağını da göstermek istemiş. Toplumu iki tabakada değerlendirmiş, alt tabakadaki insanların ezilmişmişliğini ve üst sınıfla olan ayrımını onları yerin altında yaşamaya itilmiş halde göstermiştir. Sonrasında da kaybedecek bir şeyi kalmayan bu tabakayı tehlikeli bir insanoğlu türü olarak belirtmiştir. Haliyle bu tür de üst tabakanın yaşamını tehlikeye sokacak derecede tehlikeli hale gelebilecektir. Yazar burada muhteşem bir sosyolojik analizi de kitabın içinde vermiştir. Kitaptaki insanoğlunun bu ayrımı yaparkenki acımasızlığını ve kendinden tiksinecek farklı bir tür çıkarımını okurken aklıma Black Mirror dizisinin Men Against Fire adlı bölümü aklıma gelmişti. Kitabı okuyan arkadaşlara bu bölümü izlemelerini tavsiye ediyorum. Yazdıklarımın bir benzetimini orada göreceğini değerlendiriyorum. Kitapta yazarın hayal gücü ile birlikte fizik, biyoloji, felsefe ve sosyoloji konusundaki bilgisi ve yeterliliğine hayran kalmamak elde değil. Bu kapsamda kitabın yayın evinin her bölümünde verdiği bilgilendirme notları, yazarın bu konularla olan etkileşimini açıklıyor. (Okuduğum kitap evi İş bankası kültür yayınlarıydı). Kitap incelememi daha fazla uzatmadan aklıma gelen şu bilgiyi de vermek istiyorum. The Flash dizisinde paralel evrenlerin ve zamanda yolculuğun oluşumunda anılır karakterin adı Harrison Wells’tir. (H.G.Wells gibi) O dizi benim gözümde burada yüksek miktarda anlamlaşmıştı. Kitabın yazım dilini ve akışını beğenmeyen olabilir ancak bilimkurgu hayranlarının kesinlikle beğeneceği türde bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle tavsiye ederim. 100 sayfaya çok şey sığdırmış. Kitaplığınızda bulundurmak isteyebileceğiniz bir eser.

Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928.9k okunma

··

911 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aytuğ Asım Dikyol