Toplumsal değişim için iki yol izlendi. İlki -tarih olarak da- Anglosakson dünyasının evrimciliği, ikincisi Latin dünyasının devrimciliği.
Değişim için devrimler zaruri değildir. İngiltere ve diğer Anglosakson ülkelerin siyasi hayatında hiçbir devrim yaşanmadı. Bu ülkelerin diğer batılı ülkelerden daha geri olduğunu söyleyemeyiz. Güçlü bir muhalefetin varlığında, toplumun çoğunluğu tarafından benimsenen aşamalı reformlarla ilerleme, günümüzde sosyal gelişmenin tek makul ve makbul şekli oldu.
Kaldı ki Fransız devrimci değişiminin son tahlildeki hedefi ABD'nin evrimsel değişimiyle geldiği yerdi. Çünkü bu değişim Fransız devriminden evvel, ta 1774'de kansız, evrimsel yolla yapılmıştı.
Elbette olmuş bir şey için olmasaymış-mış gibi anokronik bir yaklaşım saçma olur. Ancak aynı zaman dilimlerinde farklı dinamiklerle değişim olduğunu biliyoruz.
Kalemine sağlık Kaancığım.