Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

143 syf.
9/10 puan verdi
Varoluşçu felsefeyi değilleyerek, daha özgün bir hristiyanlık felsefesi üzerinden (buna panteist yorum da diyebiliriz.), insan-tanrı dualizmini insanın duygu durumları içerisinde değerlendirerek anlatmış bizlere Kierkegaard. Umutsuzluk, kaygı, korku, ben olma dürtüsü, gibi temel kavramlar üzerinden ilerlediği için insanın olduğu her yerde geçerli olan tinsel durumları aşmanın, kontrol altına almanın, kaçınmanın sebep ve sonuçlarını ele alan Kierkegaard, bütün bir konuyu ailesinden gelen etkiden kurtulamadığı için hristiyanlık bağlamında değerlendirmiştir. Yer yer tutucu hristiyanlık yorumları da okumanız mümkün. Umutsuzluğu ölümcül bir hastalık olarak niteler nitelemesine ancak bu öldüren türden değil süründüren türden diyerek açıklar insanın doğuştan edindiği bu hastalığı. Sonlu olduğunun farkında olan insanın sonsuz olabilme arzusu umutsuzluğun temel nedeni olarak görürken tanrıya bağlı yaşamın umutsuzluğu aşmanın tek yolu olduğunu düşünmektedir. Aslında bu noktada çok fazla teorik kalmış Kierkegaard. Bizzat hayatın dinamiği içerisinde umutsuzluğu değerlendirmiş olsa bunu aşmanın yolunun insanın uydurduğu sistemleri yıkmaktan, toplumların geliştirdiği ahlakçı davranış biçimlerini yok etmekten, yalana endeksli politikaya karşı savaşmaktan geçtiğini görebilirdi. Bu bağlamda tutucu bir filozof oluşu en büyük çelişkisi olmalı. Keza Kierkegaard, Nietzsche'den de etkilenmiş bir isimdir. Buna rağmen hristiyanlık okumaları çok keskin olması öyle sanıyorum ki kendi trajedisi olmuş yaşadığı hayatta... Umutusuzluğu maneviyatta gören bir bakış açısıyla yazılan bu eserin Kierkegaard felsefesinin özünü oluşturması sebebiyle eğer Kierkegaard'a başlayacaksanız bu eserini okuyun derim.
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık UmutsuzlukSoren Kierkegaard · Doğu Batı Yayınları · 2021994 okunma
·
295 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.