Gönderi

Yasemin” yorumladı.
80 syf.
6/10 puan verdi
Bu inceleme yer yer SPOILER içerebilir arkadaşlar. Bilginiz olsun... Bir gün Fransız Şair Louis Aragon kuyuya bir taş atmış ve demiş ki; 'Cemile, dünyanın en güzel aşk hikayesidir.' O taş şimdilik kuyunun dibinde kalsın bir süre... O esnada ben size kısaca başka bir hikayeden bahsedeyim... Ben askerliğimi 2007 yılında kısa dönem olarak yaptım.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,2bin okunma
··2 alıntı·
15,5bin görüntüleme
Yasemin” okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
👏🏻👏🏻
Mehmet Y. okurunun profil resmi
İşte tam da bu kitabı yüz yüze konuşmalıyız :) 6 puanı neye verdiniz üstat? Kitap mı başarısız yoksa anlattığı aşkı gayrıahlaki mi buldunuz? Bu önemli. Cemile ile Sadık birbirlerini severek evlenmemişler; Sadık onu kaçırmış. Cemile, Sadık'ı sevmemiş, zaten çok az vakit geçirebilmişler. Her şeye rağmen mektuplarında bir ayrıcalık bekliyor, sevildiğini hissetmek istiyor. Çünkü Sadık'ın onu gerçekten sevdiğine inanmıyor; at yarışında kendisine geçildiği için gurur uğruna kaçırdığını düşünüyor. Burada belki 'askerde' olması önemsenebilir ama Daniyar da askerdeydi ve bacağını sakat bırakıp geldi. Yine de ben işin ahlaki boyutunu bir kenara bırakırsak bile Aytmatov'un çok iyi bir anlatım yaptığı kanısındayım. Zaten aşk, sıradansa aşk olmaz, sıradışı olmalı biraz da... Ha, dünyanın en güzel aşk hikayesi mi? O zaten Luis Aragon'a göre; tamamen izafi yani...
Necip G. okurunun profil resmi
Hocam değerli katkınız için çok teşekkür ederim. Puanlama konusu biraz karışık bende. Kitapları 8 puan üzerinden değerlendiriyorum genelde. 9 ve 10 puanlar genelde hayatıma direkt etkisi olan kitaplara gidiyor:) Açıkçası aldatma konusunun benim hayatımda bir ‘ama’sı yok. Yani aldatmaya ben aldatma olarak bakıyorum. Katı gelebilir ama hissiyatım bu şekilde. İncelemede belirttiğim gibi kitabın karakterler konusunda biraz eksik kaldığını düşünüyorum. Sadıkla ilgili bölümleri biraz zorlama buldum ve Orazkul karşılaştırmasını bu yüzden yaptım. Cemile-Sadık ilişkisi hakkında yazdıklarınızı da sizin yorumunuz olarak görüyor ve saygı duyuyorum. Ben kitapta o şekilde algılamadım bu ilişkiyi. Belki öyledir ama beni ikna edecek kadar detay bulamadım açıkçası... Yine de dediğiniz gibi, üzerinde konuştukça izlenimlerimiz daha da zenginleşebilir... Tekrar teşekkür ederim vakit ayırdığınız için...
Tubew okurunun profil resmi
Bana çok basitmiş gibi gelen kitapları böyle farklı bakış açılarından yeniden inceleme fırsatı bulduğumda çoğu fikrim değişiyor, yasaklar konusunda katılıyorum size kesinlikle. Ben Danyar'ın saf aşkını, ısrar etmeyişini, sessiz sessiz de bekleyebileceği düşüncesini sevmiştim kitap boyunca, hatta Cemile'nin ona yaptıklarını okurken sen Sadık'ın sana da böyle davranmasını hak ediyorsun diye düşünmüştüm. Okuduklarımızın küçük bir çocuğun o zamanki düşüncelerini büyüdüğünde ifade ediş biçimi olduğunu bilerek okuyunca bana yasaklar, ahlaki yanlışlar, aldatmalardan çok, yengesinin mutluluğunu güzel bir tabloya dönüştüren miniğin şahit olduğu bir aşk hikayesi gibi gelmişti. Ve bence her mektupta ısrarla beklenilen cevapların gelmemesinin hissiyatı okuyucuya mükemmel geçiyordu, Sadık'ın dönmeyeceğine ve Cemile'yi pek de sevmediğine beni ikna etmişti kitap, bu yüzden olabilir demiştim. 1000 sayfa yazıp da bunun yarısını anlatamayan kitaplar okuduğumdan herhalde bana dolu dolu gelmişti. Üzerine yeniden düşünmeye sevk ettiğiniz için teşekkür ederim kendi adıma. Mükemmel bir inceleme, ellerinize sağlık. :)
Necip G. okurunun profil resmi
Tuba Hanım siz de yorumdan ziyade küçük bir inceleme yapmışsınız aslında ve 'okuma yolculuğu' dediğimiz süreç açısından yazdıklarınız çok değerli... Beğendiğiniz ve bu şekilde bir katkıda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim... Saygılarımla...
Ayşen Özer okurunun profil resmi
Açıkcası ben de kitabın sonuna kadar bunları düşündüm. Fakat eşi geri dönüpte olayı öğrendikten sonraki tavrı bu düşüncelerimi yıktı. Bence sadık üzülmedi, sadece gurur meselesi haline getirdi. Zaten cemileyi de sevmemişti yine bir gurur meselesi için onunla evlenmişti. Kaçırılarak evlenen cemile için bu bir aldatma değil anca özgürlüğe kavuşmak olabilirdi.
Necip G. okurunun profil resmi
Teşekkürler yorumunuz için Ayşen hanım... Elbette aldatmanın perde arkasında bir ‘sevgisizlik’ vardı mutlaka. Eğer Sadık ve Cemile birbirlerine aşkla bağlı olsalardı böyle üçüncü bir ilişki de ortaya çıkmazdı neticede. Benim kişisel fikrim, olaya bu şekilde yaklaşırsak her aldatma hikayesini bir şekilde masumlaştırıp legalize edebiliriz. Bir de şöyle bir ekleme yapayım, mesela kadın kocasından bir şiddet görüp, bir hakarete maruz kalıp gidip başka bir erkeğe sığınmadı. Kocası askerdeyken, yani o dönem için yalnız başınayken böyle bir aşkın peşine düştü! İşin bu tarafını da yine kendi adıma çok masum göremiyorum ben. Ancak farklı bakış açıları olabilir tabii ki... Keyifli okumalar dilerim...
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sabah uyandığımda yazınızı gördüm ve bugün resmen “KOĞUŞ KALK” sesi ile uyanmış gibi oldum. Ne güzel anlatmışsınız anınızı. Askerlik yapanların %90’ının anıları, “şu komutanı şöyle dövdüm, şuna böyle tokat attım” şeklindeki anılardan oluşur. Ve anlatılanların hemen hemen hepsi yalandır. Doğru anılar ise sizin anlattığınız gibi şeylerdir. Sefalet, fakirlik, özlem, aşk, ayrılık, terk edilme, yalnızlık... Askerlikte benim şahit olduğum en büyük anılar da bunlardır... Elinize ve yüreğinize sağlık. Okuduğunuz bir kitabı hayatınızın bir parçası ile yoğurup önümüze sunmuşsunuz ve gerçekten çok lezzetli bir yemek ortaya çıkmış. Tebrikler.
Necip G. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Paul bu güzel yorum için:) Askerlik konusunda tüm söylediklerine katılıyorum. Benim aklımda kalan en baskın kavram ‘fakirlik’ oldu. Bazı çocuklar öyle bir hayatın içinden çıkıp gelmişler ki, askeri kışlada kendini 5 yıldızlı otelde gibi hisseden vardı. Askerliği bitiyor diye kara kara düşünen erler tanıdım. Zor hayatlar... Yazdıklarıma gelince, gerçekten çok mutlu oldum beğenmene:) Sevgilerimle...
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice okurunun profil resmi
kitapla alakalı ilginç bir yaşanmışlık da ben anlatayım izniniz olursa..o ağlayan asker olayını okuyunca direk o geldi aklıma.. yakın bir akrabamın eşi bi yanlış anlaşılma dolayısıyla bir müddet hapiste kalmıştı.. akrabamın adı Cemile.. konuşurken eşinin halini vs de anlatmıştı.. orda neler yapıyor dediğimde bi kütüphane varmış kitapların arasından Cemile diye bir kitap varmış onu seçmiş okumuş diyince ilk sorum sen okudun mu abla o kitabı demiştim.. Allahtan okumamış :) .. eşini özlediği için o kadar kitabın arasından onu seçen eşinin neler hissettiğini tahmin etmek bile istemiyorum.. sana anlattı mı güzel bir kitap mıymış dedim.. yoo anlatmadı demişti.. Nasıl anlatsın adamcağız düşünsenize.. aklına gelmiş midir acaba benim yüzümden onu da işten atarlar belki acaba benden ayrılır mı filan diye hiç gelmemiş midir aklına??? ki o şekilde ayrılanlar da biliyorum... neyse.. necip bey harika bir incelemeydi.. elinize sağlık.. ben de yaklaşık bu duygularla okumuştum...havada kalan, eksik, okuyucuyu tam inandıramayan ve geçiştirilen bölümler olduğu konusunda hemfikiriz.. hatta hatta bi çuval taşıma meselesi yüzünden Daniyara acımasız davranmış vicdan mı yaptı acaba diye bile düşünmüştüm :) ki bu şekilde de algılansa şaşmayacağım kısımlar vardı yazımda ..
2 önceki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Şimal hanım çok teşekkür ederim değerli katkınız için... Anlattığınız hikaye insanın içini acıtıyor ister istemez. O şartlarda sırf eşinin adını taşıyor diye o kitabı seçmesi çok hüzünlü... Kim bilir daha ne hikayeler var böyle... Yüreğinize sağlık Şimal hanım, taşınma telaşınızda kolaylıklar dilerim:)
1 sonraki yanıtı göster
Erdinç BİGE okurunun profil resmi
Necip Bey "Yasak Aşk"ın ahlaki boyutunda sizinle hemfikirim. Okurken ben sizin gibi Sadık'ın cephesinden bakamadım. Bakamamam da gönülsüz, sevgi bağı olmayan bir evlilik ve karakterin nobranlığındandı belki de. Fakat Mehmet hocamın temas ettiği "Zaten aşk, sıradansa aşk olmaz, sıradışı olmalı biraz da... " fikrine de katılıyorum. Yasak, umutsuz bir aşk olmasa Genç Werther'in durumu ne kadar acılı olurdu. Hiçbir umut olmamasına rağmen Lotte’ye olan aşkı,onu ölümün kollarına iten tutkusu okuyucuyu bu kadar etkiler miydi?
Necip G. okurunun profil resmi
Erdinç Hocam çok teşekkür ederim öncelikle. Burada bir konuya açıklık getirmek gerek sanırım. Ben Danyar ve Cemile’nin aşkı yalandı veya sıradandı demiyorum. Hatta bu aşkın gerçek olduğuna incelememde de vurgu yaptım. Aşkın sıra dışı olması fikrine hiçbir itirazım yok. Benim itirazım, bu sıra dışılığın sadakatsizlik üzerine bina edilmesidir. Bu tabii bir bakış açısı dediğim gibi. Yasak aşkın yasak değil de aşk tarafı da başka biri için çeşitli nedenlerle meşrulaştırılabilir. Ben böyle bakıyorum olaya...
2 sonraki yanıtı göster
Elsen Veliyev okurunun profil resmi
Çok güzel inceleme yapmışsınız. Bende sizin gibi düşünüyorum. İnsan bazen aşık ola bilir birisine ama bu yanlışa doğru sürüklüyorsa ve insan hala bu işe devam ediyorsa kendine haksızlık yapıyor demektir. Bence Cemile böylelerinden.. Eser çok güzel dediğiniz gibi aşk tarifleri öyke güzel yapılıyor ki diğerlerini düşünmek için farklı bakmak gerek. Yasak Aşk da yasakları aramak gibi..
Necip G. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim öncelikle. Her kitap, okuyanın hayata bakışı açısından farklı bir anlam kazanıyor. İncelemede de belirttiğim gibi kimine göre dünyanın en güzel aşk hikayesi, kimine göre de bir yasak aşk hikayesi... Aynı fikirde olmamıza memnun oldum:) Keyifli okumalar dilerim...
Erstwhile