Mütercimler bu kitabında Sezar cinayetinden Uğur Mumcu suikastına kadar birçok komplo, ihanet, provokasyon, entrikayı incelemiş. Kitapta arkadaşlarını satan siyasilere, ülkesini satan ordu-emniyet-istihbarat mensuplarına, siyasilerin koltuk ve güç için neden oldukları acı-zulüm-kan-gözyaşlarına şahit oluyor; toplumların birbirlerine üstünlük için açtıkları yaraları okuyoruz. Örneğin Pearl Harbor baskınını bilmesine rağmen ABD Başkanı Roosevelt, müdahale emri vermek yerine katliama göz yumar ve 4575 askerin ölümüne neden olur. Mursi tarafından önü açılan Sisi, günü geldiğinde Şili'de Allende tarafından önü açılan Pinochet gibi darbeyle yönetimi ele geçirecektir. İran'da Şah, ABD eliyle Musaddık'ı suikastla yerinden edip yerine geçerken yine ABD eliyle darbeye uğrayıp yerini Humeyni'ye bırakır. Tüm bunların hepsi ya dolar ya güç ya da hükmetme isteği nedeniyle, insanlık onuruyla bağdaşmayan nedenlerle olur. Kitapta en can alıcı konu şüphesiz MİT-PKK ilişkisi. (Tıpkı 'konsolidasyon süreci' adı altında devletin Hizbullah'ı kurdurduğu iddiaları gibi. O dönemde Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin de devletle ilişkilendiriliyor ve devletin amacına ulaşması için devlet tarafından kullanılıyorlardı.) Öcalan'ın 1967'de MİT'e bağlı Fikir Ajansı'nda görüldüğü tanık ağzından aktarılıyor. Öcalan'ın eşi Kesire'nin babasının MİT'le bağlantısı ve PKK'nın kuruluşunda MİT'le bağlantılı pilot Necati'nin rol aldığı da dile getirilenler arasında. Uğur Mumcu da Öcalan'ın Maliye Bakanlığı'ndan aldığı bursu sorguluyor, Almanya dönüşü MİT-PKK ve Barzani-ABD ilişkisini yazacağını açıkladıktan sonra öldürülüyor vs. Sormak gerekiyor, devlet adına yapıldığı zannedilen her eylem, hareket gerçekten devlet adına mı yapılıyor yoksa devlet adına yapılıyor süsüyle başkalarının işine geldiği gibi mi yapılıyor; bu eylemleri gerçekten devlet mi yapıyor yoksa devlet adı altında başka devletler, gruplar, şahıslar mı yapıyor, devlet aklı dediğimiz gerçekten devletin aklı mı yoksa kitlelere yutturulan zoka mı? (Öyle ya insanlık tarihinde milliyetçilik ve din, her daim insanları sömürmenin yolu olmuştur.) Gaffar Okkan ne güzel söylemiş: "Siz ülkenize hizmet ettiğinizi sanıyorsunuz ancak giriştiğiniz eylemin talimatı başka ülkeden." Belki de Çatlı, Ağca, Kırcı, Yeşil, Cem Ersever gibiler buna aldandı ve ya kullanıldıkları odaklar tarafından ortadan kaldırıldılar ya da yaptıklarından pişmanlık duymadıklarını söylemeleri koşuluyla canları bağışlandı. Cahiller ve aptallar kendilerini ülkelere, gruplara, derneklere, cemaatlere, tarikatlara, örgütlere, partilere kullandırır; zekiler ise hiç kimsenin adamı olmaz, kendilerini kullandırmazlar.

Siyasal CinayetlerErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 201890 okunma

·

550 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

nobody