Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

70 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Kalbimin kırıldığını hissediyorum şu an. Bir çocuk kitabı olacağını düşünmemiştim. Bir şiir kitabı beklemiştim. Bir çocuk ve sevecen bir günışığı bir araya geliyor. Günışığı, Güneş'in milyonlarca çocuğundan birisidir. Bir gün Muharrem adında bir çocuğun yakasına konar ve bir gününü onunla geçirir. Muharrem üçüncü sınıf öğrencisidir. Hayatını kazanmak için sabahları odun kesiyor, öğlenleri okul ve akşamları ise sinemada çalışıyor.. Babası da fabrika işçisi ve ne yazık ki annesi yok. Kitap sonunda ise tam bir kalp kırıklığı,ihanet, yalnızlık.. Karmakarışık duygular içine girdim.. Kitaba gelecek olursak. Dili kesinlikle bir çocuk için uygun. İçerisindeki resimler kitap konusu ve anlatılan içerikler ile uyuşuyor. Kitap kapağı sanki biraz tam anlatmıyor içeriği ama biraz da olsa yansıtıyor. Kalbim kırıldı dediğim nokta ise, Muharrem'in tam kendisini anlayan birisini bulmuşken kaybetmiş olması. Muharrem yakasına konan günışığı ile çok iyi bir ikili oluyor. Günışığı, hava kararınca ölüyor ne yazık ki.. Ama bir çocuğun bir günü o kadar güzel anlatılmış ki.. Yalnız öyle bir cümle de var ki kalbim dayanamadı. "Benim nerem çocuk?" dedi Muharrem. "Kendimi bildim bileli çalışıyorum." Dildeki ustalık, zekice kurgu.. Bir an durup düşündüm. Aceba benim yakama da bir günışığı konup benimle dertleşir mi? Güneş'in gerçekten milyonlarca çocuğu var mıdır her sabah yeryüzüne gönderdiği? Peki ya bizim arada duyduğumuzu sandığımız o sesler aslında sanılmaktan öteyse? Ya gerçekten bizimle konuşmaya çalışan bir günışığımız var ise? Bir de aceba günışığı ölmese bu cümle nasıl biterdi? «Ağlama, Muharrem,» dedi Günışığı. «Sen ağlayınca ...
Günışığı Hoşçakal
Günışığı HoşçakalÜlkü Tamer · Can Çocuk Yayınları · 200599 okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.