Gönderi

88 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 29 hours
Halil Cibran'ın 11 başlıktan oluşan bu eserinin alt tabakası o kadar ince detaylarla donatılıp anlatılmış ki insan nereden başlayacağını şaşırıyor. 18 yaşında adı verilmeyen bir gencin vefat eden babasının eski arkadaşını görmesiyle bir duygu seli başlar. Faris Karami 18 yaşındaki genci evine davet eder işte orada Selma Karami'yi görür. Bu hissediş ve duyuş diğer aşklara oranla fazla romantik anlatılmış. Mekân olarak Lübnan seçilmiştir. Tabi kitabın yazıldığı dönemlerde Lübnan, Suriye'ye bağlı doğal olarak bütün olay Suriye sınırlarında başlıyor. Kitap okundukça okuru girdap gibi içine çekiyor. Çoğu eleştiriye hak veriyorsunuz ama sesinizi çıkaramıyorsunuz. Bu elestiriler sizin sesiniz, kelimeleriniz, cümleleriniz oluyor. Cahillik, melankoli, kadın bilhassa doğu kadınının, yaşlıların, babaların ve diğer insanların konuları iç içe verilmiş. Selma aslında gencimizin aşkı gibi görülsede alt tabaka da anne olmaya hasret, Lübnan'da diğer ülkelerde tüm kadınların ortak sesi. Selma üzerinden, zarif kadın tanımı yapılmış. Okurken bazı yerlerde daha sağlam bir kadın karakteri yaratılabilirdi diyor insan. Fakat okundukça Selma'nın zaten sağlam bir karakter olduğunu farkediyosunuz. Kitapta en sevdiğim şey kadının ruhunun metalaştırılmaması. Çünkü kadınların bedeni yeterince günümüzde metalaştırılıyor. En azından onların bir ruhunun olduğunu anlatabilmeye çabalaması çok ince bir anlatım tarzı. Yazar sevgiyi, kalp ruhunu besleyen bir ekmek olarak görür. Arap Şair Kays, İtalyan Dante'nin ve Yunan Sappho'nun beslendikleri ekmekle aynı olduğunu belirttip onların hikâyelerini metinlerarası yöntemle serpiştirmesi olaya çok yönlülük katmış. Aslında kitaptaki gencimiz kendisi bir nevi bu aşıklara benzetmektedir. Güzel şeyler her ne kadar düşüncede başlamış ise kötü şeyler de gene düşüncede başlamıştır. Bu kötü düşünceleri göstermek için Troya'yı yıkmak ve İskenderiye kütüphanesini yakmak olarak göstermiş. Böylelikle bu iki olaya da göndermesini yapmıştır yazar. Mezopatamya'nın en ünlü savaş ve aşk tanrıçası İştar ve İsa'ya göndermelerde kitabın sonlarında mevcut. Kitap din ve millet kavramları ile donatılmıştır. Batılı şairlerin Lübnan'ı, Âdem ile Havva'nın düşüşünden sonra yitip gitmiş cennet bahçesi, Davut ve Süleyman peygamberlerin göçmesinden sonra ise iyice yitip gidilen şehir olarak görmesini anlatmıştır. Böylece peygamberlere de gönderme yapılmıştır. Faris Karami kızı Selma'yı Piskopos Bulos Galip ile evlendirir. Selma'nın sevmediğini bile bile. Bu evlilik bir ticaret evliliğidir ve herkes farkındadır. Piskopos, Selma'nın babasının parası için kurbanlık koyun gibi satılır. Aslında Selma'nın bu derdi Lübnan'da bütün Doğu ülkelerinden kadınların başına gelen bir durum. Selma'nın evliliğinin üzerinden kadınlara, evliliğe, babalara mesajlar verilmiştir. "Baba servetinin pazara sürdüğü köleyim, bir adam satın aldı beni... ona hizmet edeceğim, onu mutlu edeceğim." Aslında Selma'nın evliliğinin özetidir bu. Selma bunca olan sorunlardan sonra Tanrı'ya karşı inancını ve umudunu yitirmiştir. "Fesat mı çevirdik, yoksa isyan mı ettik? Niçin peki atıldık cehenneme?" Selma'nın çıkmazına bir de aşığının isyanı eklenir. "Sen güçlüsün, ey Tanrım, bu kadın ise zayıf, peki o halde niçin belini büküyorsun onun? "Bu kadın ne yaptı sana, ey Tanrım, senin böyle öfkeni üzerine çekmek için?" Tanrının adaleti çokça sorgulanır. Kitabın farklı yerlerinde "Acı bana Tanrım, bütün kırık kanatları güçlendir." Cümlesi yenileniyor. Hem tanrıya isyan hem de tanrıya saklanma söz konusu.   Evli olmasına rağmen kocası tarafından aldatılan Selma bilinçlidir gene de kopamaz onu kocasına bağlayan şeyler vardır. Fakat gene de sevdiği adamla buluşmadan duramaz. Toplumun bakışları umrunda değildir. Çünkü kendilerinin ruhu ateşte arıtılmış ruhlardır. Hikâyenin sonlarına doğru bahsedilen ateş arındırıcı yani günahsızlığın sembolüdür. Anne olamayan Selma sonunda hamile kalır ve doğacak çocuğu sayesinde insan yerine konur. Ne yazıkki bebeği onu bu çilelerden alıp götürmeye gelmiştir. Tek kişilik mezarda anne ve bebeğin yanı sıra Selma'nın aşkı da vardır. Kimse cenazede Selma'nın aşkını bilmez fakat tabutun başında diri gömülen bir adam vardır.
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189.6k okunma
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.