Gönderi

64 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 hours
stefan zweig'ın amok koşucusu ile sabahattin ali'nin kürk mantolu madonna'sı arasında beraber bir okuma deneyelim: amok koşucusundaki doktorun aşağıdaki cümleleri güçlü bir anlatma ihtiyacı ifade ediyor: -.. her şeyi içine atmak insanı boğuyor neredeyse.. -size bir şey anlatmak istiyorum....ama çok berbat bir ruhsal durumdayım, öyle bir duruma geldim ki mutlaka biriyle konuşmalıyım... yoksa mahvolurum... bu suskunluk beni hasta etti... -benimle konuşmanızı istiyorum sizden, çünkü bu suskunluğum beni öldürecek... kürk mantolu madonna'nın raif efendi'sinde de benzer ihtiyaç şu cümlelerle günlüğüne dökülmüş: -Yalnız bir şeye dayanmak artık benim için mümkün değil: Her şeyi kafamda yalnız başıma saklayamayacağım. Söylemek, bir şeyler, birçok şeyler anlatmak istiyorum -Yalnız söyleyebilsem... Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem... -Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? 2 romanda da karakterler içini dökme konusunda yoğun bir dürtüye sahip. sait faik'in deyimiyle 'yazmasam çıldıracaktım' noktasındalar. 'bunlar da mı insan?' kitabında Primo levi'nin sözlerine bağlayalım: "Diğerleri"ne anlatma, "diğerleri"ni dahil etme ihtiyacı, .....diğer dürtülerle yarışacak denli baskın ve şiddetli bir dürtü olarak kendini gösterdi: kitap, bu ihtiyacı giderme amacıyla yazıldı.' ahmed arif'in ' seni anlatabilmek seni' dizelerindeki anlatma dürtüsü, oğuz atay'ın 'tutunamayanı turgutun selimi anlatma çabasıyla devam ediyor. kiminde aşk acısı, kiminde toplumun ya da sistemin dışlayışına maruz kalma ya da auschwitz'e kurban olma -bir ŞEY'in acısını duyurma duygusu olarak roman ve şiirde önemli bir yer tutuyor. bu ŞEY'in anlatılır olma çıkmazı da ayrı bir konu. araba sevdası'nın bihruz beyi türkçeyi yetersiz bulmuştu aşkını kağıda dökmekte. dilin yetersiz kalması durumu.nun yanında yusuf atılga'ın 'aylak adam romanında okurun ya da muhatabın -anlamayacağına dair umutsuzluğu vardı. anlaşılamama endişesi yani. konunun derinliği adorno'nun meşhur "auschwitz'ten sonra şiir yazmak da barbarlıktır' metaforunda saklı. ŞEY'in anlatılmasıyla geçireceği başkalaşım, anlatım araçlarındaki yetersizlik ve muhattabın konuya yaklaşım-acıyı anlama kabiliyet ve ilgisi alt başlıklarına bir ilave yapmak gerekebilir. anlatmanın önüne duvar ören el. mesela halit ziya'nın kırk yıl otobiyagrafisinde mai ve siyah'ın yazım sürecine dair aktarımları: ben de ne vakitten beri zihnimi tırmalayan, artık mutlaka doğurmak ihtiyacıyla beni sükundan mahrum bırakan eseri yazmak istedim: Mai [Mavi] ve Siyah!.. Bunu başka türlü tasavvur ederdim [düşünürdüm]. O zamanın hayatından, idaresinden, memlekette teneffüs edilen [solunan] zehirle dolu havadan muztarip, mariz [hastalıklı] bir genç, hulasa devrin bütün hayalperest yeni nesli gibi bir bedbaht tasvir etmek isterdim ki ruhunun bütün acılarını haykırsın, coşkun bir delilikle çırpınsın..... Bu esasın ilk büyük kısmından tabiatıyla vazgeçilince.... Ahmet Cemil itmam edilmemiş [bitirilmemiş] bir müsvedde [taslak] halinde müphemiyetle muhat [belirsizlikle çevrili] kalmıştır.... Ahmet Cemil'i bi'z-zaru- re [zorunlu olarak] memleketin umumi muhitinden çıkarmaya mecburiyet hasıl olunca..... halit ziya'nın kendi ifadelerinde yer bulan istibdat sansürü ahmet cemil'in itmam edilmemiş-yarım kalan bir karakter olarak kalmasına yol açmış. karakteri ruhunun acılarını haykırmaya niyetlenmiş ancak anlatma dürtüsü bastırılmış sonuç olarak stefan zweig'ın ruhunu acılar içerisine alan ve ruhundan kalemine geçen ŞEY- gerektiğince anlatamama ya da yeterince anlaşılamama olabilir. yazar 2 dünya savaşı gördü. yahudi kimliği nedeniyle sakıncalılar tarafına itildi. çok ŞEY anlattı, muhtemelen anlatamadıkları da çoktu. yaşadıkları, maruz kaldıkları, korkuları, hayalleri ve ruhunu endişeye sokan, zihnini kemiren düşünce dünyası O'nu eserindeki gibi cinnetin eşiğine getirip amok koşucusu olmasına yol açmış olabilir.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 2020112.9k okunma
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.