Hezarfen demek bin fenli demek
Bin fenli uçmayı murad ederse
Bin feni bir olur uçurur onu.
Hezarfen’den yedi asır önce yaşamış bir Türk
Türkistan’ın Farab şehrinde doğan İmam İsmail Cevheri
Nişabur Camii’nin minaresinden atlayıp uçmayı denemiş
Ve bu denemenin bedelini canıyla ödemişti.
Cevheri’den 149 yıl sonra, yani 1159’da
Bu kez İstanbul’da bir uçuş denemesi yapılıyordu.
Bizans İmparatoru Manuel Komnenus’a konuktur
Selçuklu Sultanı II.Kılıçarslan.
Atmeydanı’nda onuruna bir şölen.
Atmeydanında bir kule
Kulenin tepesinde bir Türk
Adı: Siracettin Doğulu
Üzerinde ince uzun ve bol yapılmış bir giysi.
Rüzgâr bu geniş giysiyi şişirince
Boşluğu bırakır kendini Siracettin.
Ne yazık ki hesap tutmaz
Şişmiş giysi taşımaz bu ağırlığı
Siracettin ikinci hava şehidimizdir.
Derler ki Hezarfen Ahmet Çelebi
Bu iki uçuşun eksiğini keşfetmiş bin feniyle
Deneme uçuşları yapmış İstanbul’un değişik yerlerinde.
Ve o büyük gün gelmiş.
Tellallar bağırtılmış İstanbul’da:
“Hezarfen Ahmet Çelebi namındaki kişi
Balmumu ve kartal kanatlarından yaptığı kanatları takarak
Galata Kulesi’nden boşluğa atlayacak
Ve uzun bir müddet uçtuktan sonra
Sağ-salim inişe geçecektir.
Duyduk duymadık demeyin...”
IV.Murat da pek merak etmektedir bu uçuşu
Mutlaka seyredecektir.
1632 yılında lodos esen bir gündür
Hezarfen tam tekmil Galata Kulesi’nin tepesindedir.
“Ya Allah!” der, bırakır kendini kuleden aşağıya
Çırpar kanatlarını
Çırpar çırpar
Tam altı bin metre böylece uçar.
Boğazı aşmış Üsküdar’a varmıştır bile
Sağ salim Doğancılar meydanına inerken
Uçmayı başarabilen ilk insan olduğunun
Sevinci ve övüncü içindedir.
Sultan Murat önce pek memnun
Bu eşsiz uçuşun ödülü bir kese altın.
Fakat sonra
Gökbilimci Mengüberdi Takiyettin Efendi’nin rasathanesini
Yıl 1578’de
“Gökleri incelemek uğursuzluk getirir” diye
Yerle bir ettiren Kadızadeliler kafası
Girer işin içine.
Uçtu uçtu Hezarfen uçtu
Hezarfen’in yaptığı ne büyük suçtu.
Hezarfen Ahmet Çelebi sürgünü boylar
Gerekçeye bakın da Devlet-i Âliye’nin o günkü halini bilin:
“Bu adem pek havf edilecek bir ademdür
Her ne murad ederse elinden gelür
Böyle kimselerin bekası caiz değildür.”
Ahmet Çelebi sürgün edildiği Cezayir’de 31 yaşında ölür.
Onunla birlikte Osmanlı’da bilim de, fen de ölür.
“Matematik insanı dinden çıkarır” diyen Gazalîye
Âlim diye bakılan yerde
Kutatgubilig’i kim bilecekti.
Kim bilecekti Yusuf Has Hacip’in dediklerini:
“Matematik bozulursa
Dünyanın gidişi de bozulur, ahiretin işi de.”
Ve bugün İstanbul’da ufacık bir hava alanına
Hezarfen’in adını koyarak
Kendimizi affettirmekteyiz güya....