Dil bir anlatma aracıdır ancak bazen de hiçbir şey anlatmaz. Hiçbir anlamı olmadan da dilin varlığını devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Dil hangi fonksiyonda devrede? Sadece açığa çıkarma ve iletme mi yoksa gizleme ve saklama fonksiyonları da önemli mi, bunlardan bahsedildiğini görüyoruz. Dizenin mısradaki öneminden, her birinin tek tek bir anlamı olduğundan bahseder. Bazen bir ömür boyu, bazen yüzyıllar boyunca bir dize, varlığını devam ettirir ve sonsuza ulaşır. Bazen şiirin kendisi değil, dizesi hatırlanır. Öyle şiirler vardır: ‟Güldü mü cenazeye benzerdi.ˮ, ‟Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil.ˮ Aklımızda dize vardır ancak şiirin tamamını da oradan hareketle hatırlarız. Dolayısıyla, eski şiirdeki dizenin önemi, daha sonra şiirin bir bütün olarak algılanması, parçanın ön planda olmamasını anlatır. Şiirin yapısıyla ilgili olarak değerlendirmeler yapılır. Ludwig Wittgenstein'den bir epigraf alınmıştır. Şiirin parçalanmış bir yapboz gibi oluştuğundan bahseder. Şiir araştırılıp öğrenilebilir. Anlamsızlığın anlamından bahseder. Övülen birçok şiirin kapalı, anlamsız, bireyci, saçma olduğundan, bu yüzden de azınlığa seslenmesinden yakınır. Şiirin kapalı olup olmaması, olmasının bir anlam ifade edip etmemesinden bahseder. Bunun dışında özellikle şiirin değiştiğinden, artık eski şiir olmadığından... Dünyada yaşamadığımızı söyler Arthur Rimbaud. Eğer tek cepheden bakıyorsak yaşıyoruz ancak aslında yaşamıyoruz. Bu noktada özellikle şiirin ne olduğu ve şiire ilk çığlığı kimin getirdiğinden bahseder. Anlam değişikliği, kendi anlamını bulmak, kendi anlamını yaratmak, bunu ön plana çıkarmak... Buna örnek olarak da Ahmet Haşim'den, Fazıl Hüsnü'den ve Behçet Necatigil'den örneklerin olduğunun altı çizilmelidir. Şiirin sesinin aslında zamanın sesinin üstüne çıkması gerekirken artık bir slogana dönüştüğünden bahseder. Şiirin bir şey anlatma çabası da olmamalıdır. Şiir bir mesaj iletmek zorunda değildir. İyi bir şiir anlamdan yola çıkılarak açıklanamaz. Her şiirin çokanlamlı olduğunu, tek bir anlamı olmadığını, birçok anlamından bahsedilmesi gerektiğini söyler. Şiirde anlam bir ayraç içinde olmalıdır fakat esinleme, aşılama, sezgi, duygu ayracın dışında olmalıdır. Sözün amacında olduğu gibi, şiirde anahtar anlam değildir, şiirin esas amacı imge yaratmaktır.

Poetikaİlhan Berk · Yapı Kredi Yayınları · 2014204 okunma

·

224 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Buğra