Gönderi
“Yıldızlara bak. Nişan al. Ateşle!”
Serinin ilk iki kitabını okuyanlar Yıldızalanı’na ve yukarıdaki sloganına yeterince aşinadır. Yıldızalanı her ne kadar kurgu olsa da karakterlerin bağlılığı sayesinde kendimi onunla büyümüş gibi hissediyorum. Hatta bir noktada keşke Yıldızalanı kitapları basılsa ve baştan sona okusam diye de düşündüm
Bu kitap ise hikayenin kötü çocuğu Vance hakkında. Vance, hayatında bir sürü hata yapmıştır ve kendisi hakkında hep en kötüsünü düşünmektedir. Ona göre bir hayal kırıklığıdır ve çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğratmaktadır. Bir noktada Hollywood’un sevilen kötü çocuğu olmaktan çıkar ve nefret edilene dönüşür ve üvey babası da onu bir süre gözden uzak durması için ufak bir kasabaya gönderir.
Rosie, geçen sene annesini kaybeden kız olarak anılmaktan ve insanların ona acıyarak bakmasından sıkılmıştır. Bir yandan okul ve üniversite başvurusu ile uğraşırken bir kaza sonucunda altından kalkamayacağı bir borca girer. Ya parayı ödeyecektir ya da hayal bile edemeyeceği güzellikte bir kütüphaneyi düzenleyecektir. Cevap basit, değil mi?
Kitap benim için hepimizin bildiği, ‘bir varmış, bir yokmuş’ ile başlayan masallar gibiydi. Bence yazarın da yapmak istediği buydu. Sizi yormaması, bir sürü duygu hissettirmesi, karakter gelişimleri ve mutlu sonla bitmesi ile uzun soluklu bir masal okumuş kadar oldum. Ayrıca kitabın ismi de bu hissi pekiştiriyordu. Serideki en sevdiğim isimdi Yalnızca Çirkin vurgusunun daha fazla olmasını isterdim. Vance ile Çirkin in bağdaştırılması çok güzeldi ama o vurgunun bir noktada öne çıkması gerekiyordu.
Rosie’ye ve onun kitaplara dair hislerine bayıldım. Kendisini güçsüz hissettiğinde ‘Amara olsaydı ne yapardı?’ diye sorup cesaretini toplaması Yıldızalanı’na ve Amara karakterine olan merakımı daha da artırdı. Okuduğumuz kitaplardaki karakterlere hayran olmayı bıraktık, artık olmayanlara da hayran oluyoruz
Kitapla ilgili söyleyebileceğim olumsuz tek şey kısa olmasıydı. Masalsı tadı bozmamak veya okuyucuyu yoracak yanlış anlaşılmamalara girmemek için olaylar bazen hızlıca geçilmiş gibiydi. Kitabın havasına uysa da biraz daha derine girilmesini isterdim.
Serinin ilk iki kitabını sevenlere Kitap Kurdu ve Çirkin’i gözü kapalı almalarını tavsiye ederim. İçeriği her yaşa uygun olsa da şahsen çok ufak yaştaki okuyuculara tavsiye etmiyorum.
·
152 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.