Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

372 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
ölüm korkusu olan yiğit olamaz.
Öncelikle çok uğraşılarak hazırlanmış çok iyi bir çeviri. Önsözü okumanızı kesinlikle tavsiye ederim çok samimi ve gerçekten kitap konusunda ufuk açıyor. Ben önsözlere genelde kitabı okumadan önce bir göz gezdirip kitabı bitirdikten sonra ise detaylı bir şekilde okurum bu şekilde ben de her şey yerli yerine otururç Size de özellikle bu kitapta böyle yapmanızı tavsiye ederim. Kitap oldukça ağır ve sert. Bu nitelendirmemden kasıt ileri sürülen düşünceler belli bir disiplinde ve bu düşüncelerin öne sürülüş şekli de fazlasıyla katı. Kitap esasen, Platon'un Socrates ve Socrates'in arkadaşlarıyla arasında geçen diyaloglardan oluşmakta. Kitap anlaşılmakta güç olduğu kadar, kitaptaki fikirlerin de Platon'a mı Socrates'e mi ait olduğunu ayırt etmek de güç. Söylenilene göre Kitabın önsözünde bu konuya dair şu söyleniyor: ''Platon'un Socrates'in eseri olduğu su götürmez bir gerçek.'' Ama bugün kimi söylentilere göre ise de Socrates aslında Platon'un yarattığı bir filozof çünkü Socrates'in elimize geçmiş bir eseri olmadığı gibi onu yalnızca Platon'un eserlerinden tanıyoruz. Ben Socrates'in var olduğuna inananlardanım. Ölümü üzerine Platon'un diyar diyar gezdirip bu kitabı yazdıran elbette ki gerçek olmalı. Doğru insan, doğru zamanda, doğru davranan insandır. Kitabın konusuna gelecek olursak kitap, ''her şeyiyle iyi bir devlet baştan aşağı nasıl olmalıdır?'' sorusuna aranılıp oluşturulmuş bir cevaptır. Kitabın ilk bölümü ile doğru/eğri insan kimdir? Doğru yönetici kimdir? gibi soruları birçok yönden inceleyip cevap aramaktadır-belki de kitabın en sevdiğim bölümü budur- Karşıt karakterler,hayvan doğası 2. bölümde ise devlet kurma yolunda bireyler arasındaki anlaşmanın haksızlıklardan doğduğundan, toplum düzeninin yardımlaşmanın gerekliliğinden oluştuğundan. toplumların nasıl gelişip coğrafi olarak genişlediğinden bahsedilmiştir. 2. bölümde (s.63) insandaki karşıt huyları örneklendirmek ve göstermek için hayvan doğasını örnek göstermesi bana Machievelli'yi anımsattı. Ölçülülük, düzen, disiplin,kölelik,boyun eğme Sevgide bile düzeni aramış Socrates: ''Gerçek sevgininse güzellik kadar düzenli ölçülü olması gerekmez mi? Belki de bu konuda haklıdır, kim bilir.. Yine aynı şekilde çocukların oyunlarını bile disiplinize etmeyi düzene sokmayı amaçlamıştır. Bu eğer kişiliklerinde tehlike yaratacak durumları ortadan kaldırma amaçlıysa yine katıldığım bir düşünce. Bu şekilde Platon, ahlak. görgü, ölçülülük, bilgelik gibi konulara değinmiş. Meslek gruplarından bahsederken kölelik yanlısı olup onların da gerekli olduğunu ileri sürmüş. Sınıflar arası geçişi de yok saymış ve adeta herkesin yerini bilmesi gerektiğini ima etmiş. Böylesine bir filozof nasıl böyle düşünür demeyin çünkü kendisine karşı verilmiş haksız ölüm kararına bile boyun eğen düzen meraklısı bir filozof bu filozof. Kadının toplumdaki yeri Kadın ve erkekten bahsederken iki grubun yetiştirilişindeki farka değinmiş ve eşit şartlarda yetiştirilmeleri gerektiğini söylemiştir. Ama sonrasında erkeklerin üstün bir varlık olduğunu vurgulamış ve kadının hiçbir konuda erkekler kadar iyi olamayacağını söylemiştir. Kör kaptan Son olarak s.198'deki kör ama güçlü bir kaptanın gemideki herkesten daha iyi gemiyi sürebileceğini söylerken sanırım yöneticilere değinmek istiyor. Düşünün, hem güçlü gemiyi sürebiliyor, hem de kör geminin ne halde olduğundan bi haber. Diyor ki Socrates, Böyle bir devlet kurmanın mümkün olacağını kanıtlayamazsak söylediklerimizin değeri azalır mı? Azalmayacağından şüphe yok. Öne sürülen düşüncelerin bugün birçoğuna katılmasak da öylesine güzel, öylesine değerli, düşündüren, sorgulatan bir kitap ki okumamız gerekenlerden.. belki de birçok kere.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,9bin okunma
·
8 görüntüleme
Atilla Aktaş okurunun profil resmi
Aslında Platon, Sokrates’in ve onun gibi değerli insanların haksız yere idam edilmeyeceği bir erdemlilik devletinin teorisini yazmaya çalışmıştır. Bunu hayata geçirmeyi de denedi ancak az kalsın hayatından oluyordu. Tiranlıkların zararını adaleti tartışırken söyler, altıncı ve yedinci kitapta ise devleti niçin erdemli bir grubun yönetmesi gerektiğini, demokrasinin saçma bir sistem olduğunu ispat etmeye çalışır. Aristo’nun politikasının tam olarak Devlet’e cevap olarak yazılmış bir kitap olduğu kanaatindeyim. Güzel bir inceleme olmuş. Son söz: elbette Sokrates yaşadı, yazmayı anlamsız buluyordu.
Veronal okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. Aydınlattı :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.