''Winkelburg'da daha önce hiç kimse böyle bir elbise görmemiş olsa bile HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max kayak yapmaya giderken hardal sarısı elbisesini giydi.Ayağı kaydı ve bir süre pantolonunun arkasının üzerinde kaydı, ama elbisenin kumaşı çok sağlamdı ve hiç yırtılmadı, bu yüzden HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max hardal sarısı elbisesiyle bisiklete bindi.yağmura yakalandı,ama yağmur damlaları tüylü elbisesinin üzerinden bir ördeğin sırtından kayarcasına aktı, bu yüzden HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max hardal sarısı elbisesiyle buzda balık avlamaya gitti.balıklar buzun öbür tarafında böylesine parıldayan şeyin ne olduğunu görmek için yüzerek yaklaştılar, Max da akşam yemeğine yetecek kadar balık avladı.Elbisesine balık pulları takıldı ama herkes Max'ın tuttuğu balıkları hayran hayran seyrettiği için bunu fark eden olmadı, bu yüzden HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max hardal sarısı elbisesiyle kızak kaymaya gitti, bir iki kez kızağı devrildi ve kendisi de soğuk mu soğuk karların içine gömüldü, ama yünlü elbisesi çok ısıtıyordu, bu yüzden HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max hardal sarısı elbisesiyle tilki avına gitti.Tilki, ağaçların arasından sarı bir şey gördü ve bunun tombul, sarı bir Winkelburg pilici olduğunu sandı.Ağzı sulanmaya başladı, koşarak yaklaştı.Max da tilkiyi yakaladı.Pirinç düğmelerinden biri kopup çalılıkların içinde kayboldu, ama düğme karanlık ormanda bir yıldız gibi parladığı için Max onu hemen buldu, bu yüzden HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max hardal sarısı elbisesiyle inekleri sağdı.Elbisenin sarı rengini gören inekler ilkbaharda çayırlardaki düğünçiçeklerini ve papatyaları hayal ettiler, mutlulukla mööö'lediler.Max süt sağmayı bitirdiğinde önünde Winkelburg'un o güne kadar gördüğü en kaymaklı sütten üç kova dolusu vardı.Elbisesine samanlar yapışmıştı ama samanlar sarıydı ve hiç belli olmuyorlardı.bu yüzden HİÇ ÖNEMİ YOKTU.Max hardal sarısı elbisesiyle Winkelburg sokaklarında dört döndü.O geçerken kasap ve fırıncı, demirci ve kuyumcu, tamirci ve terzi, hancı ve öğretmen, bakkal ve ev kadınları, papaz ve belediye başkanı pencerelerden sarktılar, kapılarından baktılar.''Bakın'' diye mırıldandılar birbirlerine.''Maximilian geçiyor harika elbisesiyle.''Winkelburg'un sokaklarındaki kediler ve kaldırımlarındaki köpekler onun ayaklarının dibinden yürüdüler, mırlıyor ve gırlıyor ve Max Nix ile onun harika, yünlü, tüylü, yepyeni, hardal sarısı HİÇ ÖNEMİ YOK elbisesine hayran hayran bakıyorlardı.'' Depresif ve intihara meyilli kişiliğiyle tanıdığım Sylvia Plath'ın çocuklar için yazdığı çocuk kitabı.Kitap, birbirinden eğlenceli 3 öyküden oluşuyor ve okurlarını bambaşka bir Sylvia Plath ile tanıştırıyor.Çocuk edebiyatı ve Plath sevenlerin okuması gereken eğlenceli bir kitap.

Kiraz Hanım'ın MutfağıSylvia Plath · Kırmızıkedi Yayınevi · 2015282 okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

E. G.