Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

82 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Konfüçyüs, büyük Çin bilgesi, filozof yöneticisi ve çin tarihin resmi dini olarak kabul edilen öğretilerin kuramcısıdır. Babasını 3 yaşındayken kaybetmiş ve annesi tarafından yetiştirilmiştir. Ölümünden sonra "Prens" unvanı ile yüceltilmiştir. "Mükemmel Hakim" ve "Taçsız Kral" namı ile kutsanmıştır. 1300'lü yılların başında konfüçyüs'e olan saygı fanatizme dönüşmeye başlamıştır. Bundan rahatsızlık duyan imparator Konfüçyüs tasvirlerinin tapınaklarda bulunmasını yasaklanmıştır. 600 sene sonra İmparatoriçe Dawager Gök'e sunulan kurbanların aynısını Konfüçyüs'e de sunacağına dair ferman yayınlamıştır. Böylece konfüçyüsçülük yeniden Çin'in resmi ve milli dini ilan edilmiştir. Konfüçyüs'ün asıl felsefesi ahlak ve siyasettir. Konfüçyüs'e göre gereksiz atfettiğimiz böceği bile öldürürken düşünmemiz gerekir. Çünkü doğada bir denge mevcuttur. Her şey doğada dönüşür ve yenilenir. İnsanlar, doğanın dengesinin üzerine hakimiyet kurmaya çalışmamalıdır.   Ahlak ve Jen Jen kelimesinin yüzeysel anlamı iyiliksever ya da iyiliği benimsemektir. Jen her insanın kendisini eğitmesi ile ortaya çıkar. Bilgisiz ve iyiliksiz hiçbir yere varılamayacağını öğretilerinde anlatmaya çalışır. İyiliğin sürdürülebilir iyilik olması için ise ancak öğrenip, öğrendiğini sindirebilmek ile mümkündür. Jen aslında kişinin kendi içinde yaptığı yolculuktur.   Devlet Yönetimi Devlet yönetiminde esas olan ahlak kavramıdır. İyi yöneticilerde ilk sahip olunması gereken vasıf iyi ahlaktır. Toplumu yöneten kişi artık birey değil toplumun kendisidir. Devlet yöneticisi ilk olarak devletin menfaatleri gözetilmelidir. Yöneten kişinin menfaatleri ile devletin menfaatleri ters düşerse kişi devletin menfaatlerini seçmelidir. Yönetici ve halk ayrı olmamalıdır. Bu ikisinin tek bir vücudu, tek bir inançı ve tek bir görevi olmalıdır. O görev ise hep birlikte iyiye evrilmektir. Konfüçyüs, adaleti devletin hazinesi olarak görür. Adaletli bir devlet için yönetimde babadan oğula geçen saltanata karşıdır. Adalete bağlılıktan yanadır. Ona göre iyi bir hükümdar halkını korumak için törelerini bile bozmaktan çekilmemelidir. Bir devletin göç almasının sebebi toprağın verimliliği değil yöneticilerin verimliliği ve adaletidir. Halkın ücretleri arasında uçurum olmaması, aç hiçbir kimsenin kalmaması toplumda bir denge oluşturur. Bunu sağlayabilen yönetici iyi bir yöneticidir. Konfüçyüs ve İyi İnsan Kötülük ancak kendini ahlaki çöküş ile belli eder. Vicdan muhasebesinin önkoşulu aklı eğitmektir. Bilgiyi taşımayı bir erdem olduğunu öngörür. İnsanda erdem yok ise ne kazanırsa kazansın sonunda eli ve avucu bomboş kalır, her şeyi yitirir. Konfüçyüs ve Bilgi İnsan hareket etmekten ve öğrenmekten korkmamalıdır. Çünkü; doğanın ilk kuralı değişimdir. Bilgi insanı değiştirir, besler olduğu konumdan başka bir konuma taşır. Her öğretisinde kitap okumanın önemini vurgular. İnsan önce kelimenin gücünü anlamalıdır. Kelimenin gücünü anlamayan insanı anlayamaz. İnsanı kırmadan konuşmanın yolu gene okumaktan geçer. İnsan zihni ne kadar okursa okusun yetersizdir.   Konfüçyüs ve Sanat Bir milletin açlık, sefalet ve cehaletten kurtulması şüphesiz sanata değer vermesi ile başlar. Sanat insanın kendi içinde yapacağı yolculukların en önemli adımlarından biridir. İnsana hem gücünü hem de çaresizliğini aynı anda hissettirir. Sanatçı ne kadar özgün olursa olsun içinde yaşadığı toplumdan ve coğrafi koşullardan mutlaka etkilenir. Konfüçyüse göre; şartlar düşüncelere, düşünceler kelimeleri, kelimeler ise edebiyata yansır. Bütün sanat dallarını çok sevmiştir. Fakat müziği diğer sanat dallarından ayrı bir yere koymuştur. Konfüçyüs düşüncelerini şöyle özetlemiştir; bir toplumun müziği bozuldu mu o toplumda çok şey bozulmuş demektir.   Konfüçyüs ve Sağlıklı Yaşam Kuralları İnsanın sağlığı bünyesinde kabul ettiklerinden geçer. Sağlıksız bünye sağlıklı düşünceler geçiremez. Bu yüzden Konfüçyüs; "midenize asla tam doldurmayınız" demiştir. Bunu insanlara öğütlerken aynı zamanda kendisi yaşam felsefesi haline getirmeyi ihmal etmemiştir. Katıldığı hiçbir yemekten tam doyarak kalkmamıştır. Bu bana Hz Muhammed'in, "midenizin üçte birini yemekle üçte birini suyla geriye kalan kısmını ise hava ile doldurunuz." sözünü hatırlattı. Sağlıklı yaşamın sadece yiyecekle olacağını düşünmeyen Konfüçyüs spor yapmayı ileriki yaşını rağmen bırakmamıştır. En sevdiği ve en yararlı bulduğu spor dalları dağcılık ve yüzmedir... Konfüçyüs'ü biraz olsun anlamak için yaşamına bakmak yetecektir.
Nereye Giderseniz Gidin Ama Tüm Kalbinizle Gidin
Nereye Giderseniz Gidin Ama Tüm Kalbinizle GidinTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 20201,195 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.