Necip Hablemitoğlu. Kitabını geçen yılın Ekim ayında ayırdığım, ancak bu yılın Ekim ayına okumanın nasip olduğu tarihçi yazarımız. Köstebek kitabı oldukça meşhurdur, 2002 tarihinde vefat ettiğinde, suikast zamanı Fetö denilen terör örgütünü araştırmış, ne olduklarını bulmuş, bu araştırmalarını yazarken şehit edilmiş Türk tarihçi ve yazarımızdır. Aynı zamanda Türkiye dışındaki Türk topluluklarıyla da yakından ilgilidir. Avrupa ve Balkanlardaki eserlerimiz, azınlık denilen yüce milletimiz ve asil şehitlerimizle ilgili çalışmalar yürütmüştür. Öyle ki çocuklarının adı bile Kanije ve Uyvar’dır. Kanije daha aşina olduğumuz bir isim ama iki isim hakkında da kısa bilgi verelim. Kanije Kalesi bizim oldukça büyük savunma yaptığımız ve yabancı sözlüklere bile geçen bir müdafaadır. Uyvar ise yine bir kale olup Macaristan’da yapılan ve 1663’te yaptığımız ve galibiyetimizle sonuçlanan muharebedir. Kitap, bitirilmemiş bir kitap. Genelde yabancıların yaptığı gibi sonradan bir başkası da tamamlamamış, olduğu gibi yayımlanarak yazarın anısına saygı gösterilmiştir. Tabi bu nedenle eksikliklergöze çarpsa daana tema olduğu gibi ortada diyebilirim. Bu da birilerinin canını çok sıkmış anlaşılan. Buna rağmen bu hain örgütün ülkemizde bu kadar içerilere yerleşmesi de bir o kadar can sıkıcı. Çok güzel bir tabir vardır dilimizde. “Pirincin içindeki siyah taştan değil beyaz taştan korkun” şeklinde ve bu tabiri bizim ülkemizin özellikle siyasi geçmişinde kullanmak çok doğru olacaktır. Şunu söylemek dinsizlik, ne bileyim hainlik falan değil arkadaşlar ya, olmaz, olamaz. Böyle bir şey olabilir mi? Birilerinin bazı yerlerine sancılar veren şu sözden bahsediyorum: “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz.” Bu sözü hemen “Aoooooo dinsiz bu, kafir bu” diye kendi işlerine geldiği gibi çeviriyorlar. Ah be güzel kardeşim, ağabeyim, ablam, bu söz kimsenin kötülüğünü istemiyor. Bunu defalarca dile getirdik. Kafaları tütsüleyenler, içki içenler, eh bakın erkek-kız çocuklara, 8-10 yaşındaki bebeklere taciz, tecavüz edenler bu ülkede söz sahibi olamaz, olmamalıdır. Çok güzel bir paragraf vardı okurken. Siz hiç bu örgütü geçmişinden bu zamana kadar şikayet eden bir pkklı yahut örgüt gördünüz mü diyor. Ne kadar hak verdim, ne kadar da farkına varmamışım bunun. Gerçekten de bakınız halen şikayet etmiyor, laf söylemiyorlar. Oldukça ilgimi çeken bir ayrıntı. Zaten birçok ayrıntı da sizlerin ilgisini çekecektir. Bunların yaptıkları ilginçtir. Silahlı mücadelenin artık sonuç getirmediğini anlamışlardır. Eğitim kurumlarına sızarak büyük bir atılım yapmış, kendi zihin ürünlerini yansıtan bireyler yetiştirerek yayılmışlardır. İstihbarat’a sızarak buradan bilgi ele geçirip saldırma şansı elde etmişlerdir. Polis ve Asker’in içine sızarak kolluk kuvvetlerinde yaptıklarını hatırlıyoruz, özellikle 2016 senesinde dışarıda olanlar bilirler. Allah bir daha kimseye o günleri yaşatmasın. Tabi aklımda onca soru var ama özellikle seneler evvelinden birçok şeyi görüp belgelerle konuşan bir insan, her şeyi açıklayan soran bir vatan evladı ve aradan yıllar geçtikten sonra “HABERİMİZ YOKTU, KANDIRILDIK” gibi cümleler kullanan insanlar. Çok üzülüyorum bu durumlara ben. Bir daha kötü günler yaşamamak, iyi günlere kavuşmak dileğimle, faydalı okumalar, iyi günler dilerim..

KöstebekNecip Hablemitoğlu · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 20031,306 okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak