GÜLLERİN SAVAŞI: ''TAHT OYUNLARI''
Kaynaklar:
Thomas More'un History of King Richard III adlı kitabı. (1513)
Edward Halle'ın Union of the Two Noble and Illustrious Families of Lancaster and York adlı eseri. (1577)
Raphael Holinshed'in Chronicles of England, Scotland, and Ireland adlı eseri. (1587)
Belki biliyorsunuzdur, A Game of Thrones serisi Shakespeare'in de yazdığı Güllerin Savaşı'ndan konusunu alır. Bu kitap da tam olarak ''Taht Oyunları''nı hissettiğim bir kitaptı.*
VI. Henry, 3. Bölüm Güller Savaşı'nın en kanlı evresini anlatır ve VI. Henry, 3. Bölüm ilk kez 1591 dolaylarında sahnelenmiştir. İngiltere, VIII. Henry'nin Roma'yla bağlantılarını koparmasıyla ciddi bir şekilde sarsılmıştır ve I. Elizabeth'in tahtta kalması halen tehlikededir. İktidar için her şeyi göze alan liderlerin tasviri, izleyicilerin ilgisini çekmiş olmalıdır. York cephesinden Edward ve Richard çok zayıf bir ışık altında resmedilirken, daha sonra VII. Henry adını alan ve Elizabeth'in büyükbabası olan Richmond Kontu övülür.
Bu kötücül dünyada zayıf ama iyi niyetli Henry tamamen kaybolup gider. Towton Savaşı'nda safdışı bırakılınca, farkında olmadan ironik bir ifade kullanarak durumu uysalca kabullenir:
''Benim olmamam, onlar için en iyisiymiş.'' Fakat görevden çekilmesi onu tıpkı tiyatro izleyicisi gibi gözlerinin önünde gerçekleşen trajediyi seyreden dehşete kapılmış bir izleyiciye dönüştürür. Krallığının kısılıp kaldığı köstebek yuvasında savaşı uzaktan seyrederken, oğlunu öldüren başka bir askerin etkileyici tablosunda iç savaşın gerçek dehşetine tanıklık eder:
''Bu iç savaş gibi,
Gözlerimiz körelsin gözyaşlarıyla,
Yüreklerimiz parçalansın acıyla,''
(s. 50)
diye hayıflanır.. Fakat bu iç geçirmesinde kendine düşkünlük de vardır:
''Acının çok büyük, ama benimki on kat fazla.''
(s. 51)
Henry'nin yokluğu, iki karakterin eyleme egemen olmasını sağlar: Gloucester dükü Richard ve Kraliçe Margaret. Her ikisi de ''ucube gibi'' görünür; normal ahlaki değerlerin yokluğunda serpilen hilkat garibeleridir. Richard ''kamburu'' ve çolak koluyla doğuştan fiziksel özürlüdür ve Margaret doğal olmayan bir biçimde erkeksidir. Ayrıca bu ikilininin atıştığı sahne de çok güzeldir.
Ayrıca en az dört savaşı (Wakefield, Towton, Barnet ve Tewkesbury) konu edinerek Shakespeare'in diğer tüm oyunlarını geride bırakan bu hareketli oyunda eyleme büyük ölçüde intikam yön verir. Hem Lancasterlar hem de Yorklar yaptıkları kötülüklerden dolayı karşı taraftan intikam almak ister. Özellikle Clifford babasının intikamını alma arzusuyla yanıp tutuşur. Margaret sırf gözleri önünde öldürülen oğlunun acısına aynı şekilde karşılık vermek için Rutland'ın (York Dükü Richard'ın oğlunun) Clifford tarafından öldürülmesine çok sevinir. Ettiği bağlılık yeminine rağmen Henry'ye cephe alan Warwick'ten de destek bulan Richard'ın oğulları Edward, Gloucester ve Clarence babalarının intikamını almak ister.
Gloucester Dükü Richard'ın III. Richard'da kendi oyununun kahramanı olacaktır, ancak kişiliği burada ortaya çıkar. Üçüncü Perde, İkinci Sahne'deki (s. 70-71-72) bir monologda fiziksel biçimsizliğinin karakterini şekillendirdiğini açıklar. Doğuştan beri şekilsiz vücudu yüzünden normal bir sevgiden mahrum kalan Richard, kendini insanlıktan ayrı tutan siyasi bir oyuncuya dönüşmüştür. Sadece en büyük ödülü, yani tacı getirecek taktiklere ihtiyaç duyar ve mükemmel oyuncu haline gelir.
''Ben de gülücükler fırlatabilirim,
Sırıtarak cinayet de işleyebilirim.''
(s. 72)
Önsöz'de Özdemir Nutku Shakespeare'in tarihi oyunları hakkında çok güzel, çok özel sözler sarf ediyor:
''Shakespeare'in tarihsel oyunlarının tümü -Kral ]ohn
dışında- on dördüncü yüzyıl sonundan on beşinci yüzyıl
sonlarına kadarki taht kavgalarını ele alır. Bu da yüz yıllık
bir zaman dilimini içerir. Biz bu oyunları kronolojik açıdan,
yani tahta geçen kralların sırasına göre incelersek, her bir
krallık episodunun aynı şekilde başlayıp sona erdiğine tanık oluruz. Bu tarihsel süreçler tam bir daire gibidir, başladığı yerde sonlanırlar. Bu tarihsel tragedyaların her biri taht
kavgası ile başlar, kralın ölümü ve yeni kralın taç giymesiyle
biter. Her tarihsel oyunda yasal yönetici, ardında bir dizi cinayet bırakır. Tacına kavuşmasında yardımcı olan soyluları
bertaraf eder ve önce tacını elinden almaya çalışan soyluları,
sonra da eskiden anlaşmaya vardıklarını öldürür ya da öldürtür. Hatta ileride tahta geçecekleri, tahtın varislerini de
idam ettirir. Ama sürgüne gönderilen soylulardan biri bir
gün intikamını almak için döner ve kralın kendinden uzaklaştırdığı soyluları çevresinde toplayarak yeni bir düzen ve
adil bir yönetim için isyan eder. Böylece cinayetler işlenir;
komplolar, tuzaklar kurulur. Tahtta hak iddia eden prens
tahta geçince, o da tıpkı halefi gibi hedef tahtası haline gelir.
Aynı şekilde bir başka prens çıkar ve tahtta ona karşı hak
iddia eder. Böylece çark döner ve aynı noktaya gelir. Ve yeni
bir tarihsel tragedya daha başlar.''
Faydam dokunduysa ne mutlu bana, keyifli ve verimli okumalar.
*Game of Thrones'un konusunu Shakespeare'in yazdığı Güllerin Savaşı'ndan alması hakkında:
youtube.com/watch?v=VjO55pK...
KAYNAKÇA:
1- Shakespeare Kitabı
2- Kral VI. Henry - III Önsöz, Özdemir Nutku