Gönderi
Yaşadığımız evren neresi, hangimiz bir Bağbozumu değiliz ki?
Kitabın yazarıyla on dakika sohbet etme şansınız olsa, "ne yazarsa yazsın okurum" dersiniz. İşte ben o insanlardan biriyim. Kartela'nın yolunu çok gözledim ama kapakta yayınevinin yanı başında yazan "fantastik" ibaresiyle korkmadım dersem yalan olur. Hatta panikledim. Gerçekçilik takıntısı olan bir insana hayal alemi okutmak zordur, kurmacanın içinde apayrı bir dünya yaratmaksa bir adım daha ötesi.
Kitabı ortadan ikiye ayırırsak, ilk bölüm yani Bağbozumu ile tanışmak, kitabın türünü unutmanızı sağlıyor. Aslında her birimizin sabah gözlerimizi açıp gece örtene dek geçen o sıradan, o kokuşmuş ve yer yer tükenmesini arzu ettiğimiz zaman diliminde zihnimizden geçenleri Bağbozumu bir bir yaşıyor. Hayatta kalmak için muhtaç olduğumuz yemek, su, para üçgenini yazarın eğlenceli dilinden okumaksa öyle keyifli ki, yer yer "yazar umarım kısa zamanda sadece iç seslerinden oluşan bir kitap yazar" dedirtiyor. Çünkü yazsın, bir solukta okuruz, öyle bir dili var bu kitabın.
İkinci yarıya başladığımızda evet, bir fantazyayla karşılaşıyoruz ve katman katman açılan kutunun son noktasında neyle karşılaşacağımızı merak ede ede sayfa çeviriyoruz. Ne yalan söyleyeyim, hiç huyum değildir ama buralarda bir yerlerde iç sesim beni devamlı dürtükledi. "Son sayfayı oku, son sayfayı oku!" Çünkü orada sizin merakınızı çimdikleyen, "aha" dedirtecek bir şey var, bunu her satırda hissediyorsunuz. Velhasıl ben okumadım, tuttum kendimi ama son dönemeç bir soluk kadardı.
Naçizane tavsiyem siz Kartela'yı benim gibi vakitsiz vakitlerde okumayın. Bir ya da iki gününüzü verin Kartela'ya. Sonunda yazarın yeni kitaplarını okuma arzusuyla dolacağınıza adım gibi eminim. Çünkü yazarın dili, başladığınız zaman durduramadığınız bir çekirdek çitleme seansı gibi bağlayıcı. Daim olsun da biz de okuru olmaktan nasiplenelim.
Üstelik fantastik kurgu gibi ilk adım için pek zor bir alan seçiminde bile harikalar yaratan bir insan, sonraki adımlarında bizi nerelere götürür? İşte kitap bittiğinde, ben tam olarak gelecek kitabın arsızlığını düşlemeye başlamıştım. Heyecanım capcanlı duruyor yerinde.
Ezgi Özbek Şenel ile tanışmanın mutluluğunu tatmadan göçmeyin!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.