Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sütre
"Selam olsun aşk yolunda benlikten çıkanlara" Mademki beni seçtin bu güzel yolculuk için oturuver de kendimi tanıtayım azizim. Tanıtayım ki bilesin benim kim olduğumu. Bilesin de şüphen olmasın benden yana. Ben… Sütre! Kimi zaman mahremi örten perde, kimi zaman düşmandan koruyan bir zırh… Kimi zaman ise; bir âşık, aşkını mı sunacak Mevla’ya? Hemen önünde dimdik dururum! Kısacası ben, Âşık ile Ma’şûk arasına giren tek yabancı… Sakın ha yanlış anlama beni. Ben ki Âşık ile Ma’şûk arasına, aşka halel gelmesin diye giriveririm. Diyorum ya… Bazen bir perde olurum, bazen düşmandan koruyan bir zırh… Şimdi belki sorarsın, bu yolda düşmanımız kim? Kim bu kendimizi korumaya çalıştığımız kişiler? Sabret azizim, sabret! Bir bir anlatıvereceğim bu yolculukta her şeyi. Ne de olsa yol uzun, yolcu âşık… Düşmanımız bir değil bilesin. Başta nefis… Sonra kibir… Sonra gurur… Sonra tahtın tek sahibi… Koskocaman heybetiyle benlik… İşte bunlar halel getirir bu kutlu aşka, Bunlar bir bir eksiltiverir sevdanın değerini. Bunlar, alır da insanı en yüce makamlardan, tepe taklak atıverir en körden kuyulara. İşte bunlardan korumak için dikiliveririm Âşık ile Ma’şûk arasına… Beni gören hep Âşık’ın önünde sade bir ağaç sanır, Oysa gerçek âşık beni ar perdesinden tanır! Soluğundan tanır! Ben ki, kulun göğsüne aşk değince, gözlerini yerden kaldırmayanım. Ben ki, kimi zaman göz kapağı olur kapatırım gözleri, kimi zaman mühür olur sustururum benli sözleri… Ben… Âşık’ın önündeki sütre ağacı… Ben… Âşık’ın her hâline şahit… Kıyamda ben… Rükûda ben… Secdede ben… Sütre! Her âşık gelmez mi Ma’şûk’un kapısına dimdik ve ayrılırken diz çökmez mi azizim? İşte aşkın tarifi... Nasıl da tarif etmiş aşkın her hâlini en sevgili… Kısacası ben… Sütre! Aşka halel gelmesin diye Âşık ile Ma’şûk arasına giren tek yabancı… Ben ki aşk var ise dik dururum, aşk yok ise toprağa savrulurum… Ben… Sütre!
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.