Gönderi
#beyazzambaklarülkesinde
#grigorypetrov
##İsveç sömürüsünden iken yoksul bir ülke olan Finlandiya'nın, Rus egemenliğine girmesi ile kültürel ve siyasi gelişimini tamamlayarak, bataklıklar ülkesi olmaktan çıkarak , verdiği mücadele sonucunda klasikler arasına girmeyi başaran bir destansı hikâyesidir.
##Kişisel ve ülkesel gelişim kitabı olarak değerlendiriyorum.
##Büyük bir milli mücadele sonucu refaha kavuşan, bir ülkenin gelişim çabası.
##Rehber niteliğinde, rahat okunabilen, bir çırpıda bitirilecek kitap.
°°°Kitaptan bazı alıntılar,
°°°Tarih bazı devlet ve milletlerin feci sonlarını yazdığı gibi, bazı devletlerin ilerleyip yükselmesi için de parlak sayfalar açmaktadır.
°°°Tarih, halk kitlelerini bir hayvan sürüsü veya çalışkan bir karınca yuvası halinden çıkarıp aşırılıktan uzak ve mutlu bir hayat üreten milyonlarca sanatkâra dönüştürmek için ne yapılması gerektiğini ve devlet hayatının nasıl güçlendirilip halk kitlelerinin nasıl eğitileceğini gösteren bir bilimdir.
°°°Devletlerin güçlülük ve zayıflığı, milletlerin ilerleme ve gerilemesi, yalnızca devlet idarecilerinin ehliyetli ve tecrübeli oluşlarından veya beceriksizliklerinden ileri gelmez. Yöneticiler iyi veya kötü, kahraman veya zalim olsun, onlar kendi milletlerinin birer yansıması, millî ruhun birer kopyasıdırlar. Onlar, halk kitlelerinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, yöneticileri de onlar gibidir. İşte bu sebeple eskiden beri:"Her millet, lâyık olduğu idareye ve idarecilere sahip olur." denilmiştir.
°°°Aydın olmak, modaya uygun elbise ve şapka giymek, kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, milletin beyni durumundadır.
°°°Hayattaki düzensizliklerin en büyük sebeplerinden biri şudur ki, herkes hayatı boyunca hep refaha kavuşmayı arzular, fakat bizzat kendi çalışması sonucunda hayatını daha iyi bir biçimde düzenlemek ve rahatlatmak ihtiyacını hissetmez.
°°°Allah sevgisi için büyük mabetler inşa ediyorlar. Sonra bir mabedin önündeki meydanlıkta binlerce insanı diri diri yakıyorlar. Kimileri Allah aşkına ölürken, kimileri de Allah aşkına öldürüyor.
°°°Anne ve babaların, çocuklarının beyin ve kalplerini böyle işlemeden kendi haline bırakmaları, akla ve vicdana uygun değildir. Hatta diyebilirim ki, böyle bir ihmal, ahlâksızlıktır, cinayettir. Çünkü çocukların iyi terbiye görüp görmemesi meselesi, yalnız anne ve babayı ilgilendiren bir mesele değildir. Bu aynı zamanda toplum ve devleti de bütünüyle ilgilendiren ciddi bir meseledir.
°°°Politikacılar, hâlâ o eski zorbalık ve yağmacılık oyunlarına devam ediyorlar. Sürekli devletlerinin sınırlarını genişletmek için çaba harcıyorlar. Ama bunlar, genişletilen sınırlar içindeki halkın aklını, fikrini ve vicdanını yükseltmeyi hiç düşünmüyorlar.
>>>Okunması gereken kitaplardan, derin uykularda bulunanlar için...
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.