200 KAT Akordeon biçiminde katlanmış bir
kâğıt, ağırlığının tam 200 katını kaldırabiliyor
ve bir şarap şişesini taşıyabiliyor.
20
1935 Chevy Suburban modelinin çıkış yılı. 78 yıl
kesintisiz üretilen bu araç, otomotiv tarihinin en uzun
soluklu modeli.
22
Okul çağlarındayken
Leonardo Da Vinci’ye
-tıpkı Graham Bell,
Winston Churchill, Walt
Disney, Henry Ford
ve Thomas Edison gibi-
“öğrenme güçlüğü”
tanısı koyulduğunu
biliyor muydunuz?
23
125 MİLYAR TRİLYON KİLOMETRE: Bir teleskobun görebildiği en uzak mesafe
33
HAYVANLARIN KALP ATIŞI
En hızlı Sinekkuşu: Dakikada 1.260 atış
En yavaş Mavi balina: Dakikada 5 ila 6 atış
38
Bir avuç topraktaki organizma sayısı
dünyadaki insan sayısından fazla
39
1940’lardan beri revaçta olan
kuru hayvan maması besleyici
ancak tatsız. Gıda mühendisleri
kedi ve köpekleri kandırabilmek
için maman
ın üstünü sıvı ya da toz
lezzet vericilerle kaplıyor.
69
ORGANLAR DÜNYADAKİ BESİN
DEĞERİ EN YÜKSEK GIDALAR.
KUZU DALAĞINDA NEREDEYSE
MANDALİNADAKİ KADAR C
VİTAMİNİ VAR.
70
1 >> Cinsiyet hormonları
östrojen ve testosteron,
sinir hücreleri arasındaki
bağlantıyı sağlayan
nörotransmitter kimyasalları
ile birbirinden farklı
şekillerde etkileşiyor.
Nörotransmitter maddenin
azalması veya çoğalması
sinir sisteminde aksaklıklara
neden olabiliyor. Sonuç
olarak, erkek ve kadınlar
depresyonu bile farklı
yaşıyor.
2 >> Erkeklerin sıkıntı ve
depresyon belirtileri dışarıya
daha az yansıyor. Bu nedenle
öfke ve umursamazlık
konularında daha baskınlar.
3 >> Yaşam boyunca
hormonlar hem kadın, hem
de erkeklerde dalgalanma
eğilimi sergilediği için
hormonal değişime bağlı
olarak depresyon duyarlılığı
da değişebiliyor.
86
265,000 TON Dünyanın en büyük kara aracı olan Bagger
288 adlı Alman kazıcısının bir günde çıkarabildiği kömür miktarı.
90
Uzaktaki
ışıklar neden
titreşir?
Atmosferin yoğunluğu
ve içeriği nedeniyle
94
Güneş ne renk?
Beyaz
Gökyüzünde bizleri her gün
sıcak sarı tonuyla karşılayan Güneş, aslında
bizim onu gördüğümüz renkte değil. Eğer sarı
renkte gördüğümüz için sarı olduğu mantığı
doğru olsaydı, uzayın koyu mavi bir tonda,
yıldızların da hepsinin ışıltılı renklerde olması
gerekirdi. Güneş bize bu renkte görünüyor
çünkü onu, Dünya atmosferini bir filtre gibi
kullanarak izliyoruz. Atmosferimiz Güneş’ten
gelen bazı dalga boylarındaki ışımayı absorbe
ediyor, bazılarını yansıtıyor. Yani yüzey ısısı 6000
derece civarında olan Güneş’in gerçek rengini
göremiyoruz. Eğer ona uygun bir uzay filtresiyle,
bir başka deyişle; atmosferik renk değişimlerini
ortadan kaldırabilecek bir filtreyle bakabilseydik
tamamen beyaz olduğunu görebilirdik. Aslında
Güneş’in bir rengi yok. Güneşin beyaz ışığı, tüm
renklerin karışımını içeriyor.
Güneş ışınları, içinde mor, mavi, kırmızı, sarı,
turuncu ve yeşili barındırır. Işınlar atmosferden
geçerken, mor ışıklar kırmızıya oranla daha
fazla dağılırlar. Mavi renk de yeryüzüne kırılarak
yansır. Bu durumda gökyüzünü mavi tonlarında,
Güneş’i de sarı renkte görürüz. Atmosfer
olmasaydı, onu parlak beyaz bir Güneş olarak
görürdük. Fakat o zaman gökyüzü, tıpkı geceleri
olduğu gibi daima karanlık olurdu.
95
İnci nasıl
oluşuyor?
Kum tanecikleri veya
kir zerreciklerinden.
95
Ağrı kesiciler,
ağrının nerede
oluştuğunu nasıl
bulabiliyor?
Bulamıyor.
Ağrılar çoğunlukla
vücut hücrelerinin zarar
görmesiyle oluşuyor. Bu durumda o bölgedeki
sinir hücreleri, ağrıya tepki gösterecek olan
reseptörleri uyarıyor. Bu reseptörler omurilik
ve deri arasında, kaslarda, bazı iç organlarda
ve dişlerimizde mevcut. Bir şeyler vücuda
zarar vermeye başladığında eğer hücreler de
zarar görüyorsa, reseptörler devreye giriyor,
beyne elektrik mesajları yolluyorlar. Böylece
acı oluşmaya başlıyor. Bu reseptörlere tıpta
nosiseptör adı veriliyor.
Nosiseptörler, hücreler yüksek oranda
tehdit altında kaldığında çalışmaya başlıyor.
Çünkü zarar gören hücreler, duyusal alıcıları-
mızı, olması gereken eşiğin üstüne çıkarıyor.
Nosiseptörler, bu eşiği tekrar düşürmek için
bir takım kimyasallar salgılanmasını sağlı-
yorlar. Ağrı kesiciler, prostaglandin denilen
bir kimyasalın üretimini durduruyor. Bu
durumda nosiseptörler ağrıyı azaltmak için
eşiği düşürmeye devam ediyorlar. Engellenen
bu kimyasal, kana karışıyor ve tüm vücuda
taşınıyor. Yani aslında ağrı kesiciler acının
kaynağının neresi olduğunu tespit edemiyor.
Vücudumuzda her yere yayılıyor ve zarar
gören hücrelere ulaşarak acının bloke
edilmesini sağlıyorlar.
96
Yabancı
bir lisanı
öğrenmenin
en kolay yolu
nedir?
O lisanla yaşamak.
İnsanların öğrenme şekilleri birbirinden farklı.
Fakat özellikle yabancı diller konusunda uzmanların
hemfikir olduğu bir yol mevcut; bizzat deneyimlemek. Bu da o lisan ve
kültürle çevrili bir alanda yaşamayı ya da sıklıkla kullanmayı gerektiri-
yor. Eğer bir an önce ve en pratik şekilde öğrenmek istiyorsanız, en iyi
seçim o dilin konuşulduğu bir ülkede bulunmak olacaktır. Ama eğer bu
mümkün değilse kurslar, sesli öğrenme setleri, kitaplar ve filmlerle de
öğrenmek mümkün. Yabancı dil öğrenme eğilimlerinin hangi yaşlarda
daha iyi olduğu konusunda da bir takım tartışmalar var. Konu hakkında
en çok desteklenen görüşlerden biri, mümkün olan en ufak yaşlarda
bunu daha kolay yapabildiğimizi söylüyor. Ancak 40 yaşından sonra
birkaç dili akıcı bir şekilde konuşmayı öğrenen insanların sayısı da
azımsanmayacak kadar fazla.
97