İKİNCİ BAP
GENÇ ADAMIN, SEVGİLİNİN ŞAHISLARINA... TİBET MABETLERİ VE AMERİKAN
FİLİMLERİNE...
AYIN ON DÖRDÜNE... GENÇ ADAMIN ESRARENGİZ MEŞGALESİNE... VE NİHAYET,
MÜSEBBİBİ MEÇHUL BİR İHANETE DAİRDİR.
Mevzubahs gencin
ismi: BENERCİ. Kendisi aslen Hintli
olup
maskatı re'si DELHİ'dir.. Dostlannın
nazarında tam
adam,
düşmanlannın indinde azgın bir delidir ve Britanya
polisinde künyesi şüphelidir.. Şeklü şemailine gelince:
Ne PATAŞON gibi tombul bir cüce, ne MASİST gibi
bir dev, ne de VİLLİ FRİÇ gibi bir babik oğlandır O, iki
gözlü, tek burunlu, basbaya insandır O... Birinci
babımızda, Benerci'nin odasına gelen kadın mühim bir
rol oynıyacak kitabımızda. Kendileri bir İngiliz mis'idir.
Hem İngiliz mis'lerinin nefisidir...
İmdi, be nefis
Mis
nerde, nasıl tanıdı Benerci'yi?. diye sorarsam size, ben, eminim ki, siz,
cevaben:
«— Mermer
merdivenler.. Kapı.
Kapıda kıvırcık saçlı taştan iki aslan. Tibet.
Tibette mabet. Mabedin içi... Omuzlarından çıkan on altı kolu havada,
çıplak karnı iki kat, bağdaş kurup oturmuş mabut BUDA..
İnledi öküz derisinden mukaddes davul: — Savul!
Savulü.
Savuuuul!!!. Buda'ya kurban geliyor. Sarı saçlı, mavi gözlü bir kadın beyaz,
kar gibi..
Kadının canına kıyacaklar gibi.. Açıldı kanlı bir ağız şeklinde karnı Buda'nın, fışkırdı
mukaddes alevler dışarıya. Uzun külâhlı Moğol rahipleri
kaldırdılar havaya beyaz kadını. Doyuracaktır Buda ateş dolu karnını. Mavi gözlü dilber
kurban gidiyor, kurban...
— Dran!
Drrrran!. Drrrrrrrran!!!.
Atıldı üç el tabanca.
Yuvarlandı Moğol rahipleri birbiri ardınca.
Esmer bir delikanlı yaklaştı mavi gözlü dilbere!
— Kaçalım!
bir an kaybedecek zaman değil..
OTOMOBİL..
Son sür'at..
Saatta 110 kilometre..
İşte bu kurtarılan kadın,
birinci bapta odaya gelen kadındı. Onu kurtaran genç:
BENERCİ.. Ve bu suretle İngiliz MİS
tanıdı Hintli genci..» DİYEREK
haltedeceksiniz.
Romanımı daha başlamadan berbat edeceksiniz. Gelin, etmeyin çocuklar.. Ne çıkar,
inanın bir sefer olsun NAZIM'a Amerikan filimlerinden fazla..
İlk tesadüf
tramvayda oldu. İkincisi
lokantada.
Üçüncüde düğüm bağlandı nihayet siyah podüsüet
bir çantada.. İngiliz kızı mahsus
çantasını yere düşürdü. Hintli genç mahsus
düşen çantayı gördü:
kaldırarak
verdi kıza... EEEEEEE?
Sonra?
derseniz, bakın, birinci babımıza...