Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Nasıl ama nasıl güzel bir kitap okudum...Cortazar'ın on yıl önce alıp kütüphanemin arka taraflarında bir yerlerine sıkıştırıp unuttuğum, senelerce beklemiş, demlenmiş bu toplama hikâyelerden oluşan kitabı, bunca beklenmeye değecek kadar güzel sararmış yapraklarıyla, muazzam güzellikte çevirisi ve lezzetinden tekrar tekrar tadmayı istememizi sağlayacak bir anlatım ve üslûp güzelliğiyle bana bir kez daha Cortazar'ı neden bu kadar sevdiğimi düşündürdü..neden seviyorum Cortazar'ı? Art arda akıp giden, her biri birer küçük başyapıt olan bu hikâyeleri okurken düşündüm: neydi sevdiğim, neyi seviyordum, neden Mırıldandığım Öyküler'i ilk okuduğum yirmi beşten fazla yıl öncesinden başlayıp ta bugüne dek, araya uzun tenefüsler bırakarak devam eden bu sevgi? Biliyorum cevabını: neyi anlattığı değil beni çeken; beni çeken ve onu sevmemi sağlayan şey, onun esneye büküle, kıvrıla döne, devine hareket ede fısıldadığı bütün hikâyeler, anlatırken cümlelerinin bitmek bilmemesi, durağan bir hissi anlatırken bile teklemeyen, beklemeyen, susmayan bütün o cümleleri; okurken dilimde birike birike dimağıma sızıp akan bütün o güzel kelimeler, bütün o ifadeler ve her hikâyede ama her hikâyede anlattığı karakterlerin sayfalarda canlanışı, dile gelişi; işte bunlardan seviyorum Cortazar'ı ben ve bugün son hikâyeleri okurken karşıma yazarın başyapıtı ve benim için bir gençlik hatırası olan Seksek'ten Babette ve Roland'ın çıkmasıyla hem şaşırdım hem de daha keyifle okudum hikâyeyi. Ben yaşlanıyorum, zaman geçiyor, tükeniyor ve edebiyat her zaman diri, bu sararmış sayfalarda senelerce okunmayı bekleyen hikâyelerin tadı herşeye değer. Bir Sarı Çiçek bir hikâye kitabı ama, yazarın üç farklı hikâye kitabından toplanan hikâyeler bunlar. Ancak şunu söylemek isterim: bir başyapıt kesinlikle bu eser. Kitaptaki bütün hikâyeler nasıl olduğunu anlatmak için bilgilerimin hiç bir şekilde yetmediği bir ritmle anlatılıyor, konular birbirini takip etmese bile dil kesinlikle aynı özü, tadı, lezzeti sürdürüyor; Cortazar gerilim hikâyeleri anlatıyor; şaşırtıcı hikâyeler bunlar: çikolata boyunda tavşan kusan bir genç kadın ya da okuduğu hikâyedeki cinayet kendi başına mı geliyor diye düşündüğümüz bir okurla karşılaşıyoruz, ilginç bir hizmetçiyle şaşırtıcı bir sırrın ortasına düşüyor, öldüğümüzde bir sarı çiçek olarak dünyaya geliyor ve her insanın ölümsüz olduğunu haykırıyoruz. Kitaptaki "Büyüdükçe" adlı hikâye Cortazar'ın en bilinen hikâyelerinden birisi, çünkü bu hikâye Antonioni'nin Cinayeti Gördüm filminin dayandığı hikâye, zaten filmin senaryosunu da Cortazar yazmış. "Büyüdükçe" isminin güzelliği de dahil olmak üzere gerçeği gördüğünü ve anladığını sanmak ama aslında görmemek ve anlamamak üzerine. Hikâyenin adında bile bir şaşırtmaca var, belki sadece bizim dilimizde böyle denk gelmiş de olabilir, yine de çok uygun olmuş: burada büyüdükçe denilen şey yaş olarak büyümek değil, fotoğrafın büyütülmesi. Parkta çektiği fotoğraftan son derece memnun olan Michel'in bu fotoğrafı devasa, duvara yansıtılacak denli büyüterek gördüğü şeyi anlamamış olmasını anlatıyor hikâye: fotoğraf büyüdükçe, nesneler, kişiler ve anlam değişiyor; bambaşka bir anlam çıkıyor ortaya. Belki de Cortazar, bütün hikâyelerinde hikâyelerinin sonunda bize hikâyeleri büyüterek görmemizi, görünen şeylerin görüldüğü gibi olmayabileceklerini söylüyor: emin olunabilecek hiç birşey yok gibi, bir belirsizlik hüküm sürüyor her yerde, herşeyde ve, bir ihtimal, işte hayat budur, diyor Cortazar Cortazar'ın eserini edebiyat seven herkese öneriyorum..ben de bir müddet sonra, askerde, Erzurum'un korkunç soğuğunda, gece yarıları, gözlerimden uyku aka aka okumaya çalıştığım ve zihnime kazınmış bir hatıraya dönüşmüş "Lucas Diye Biri" adlı kitabını okumayı düşünüyorum...ve sonra, belki, bir ihtimal, 25 sene sonra bir kez daha yazarın başyapıtı Seksek'i okuyabilirim.
Bir Sarı Çiçek
Bir Sarı ÇiçekJulio Cortazar · Can Yayınları · 199644 okunma
·
510 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Cem okurunun profil resmi
Hakan hocam, Proust'un diliyle kıyaslanamaz mutlaka, sonuçta ben kitap hakkında nesnel şeyler söyleyemiyorum, sadece bana hissettirdiği şeyleri yazıyorum; 25 seneden fazladır biliyorum Cortazar'ı, kendi gençliğime de bakarak yazıyorum, hepsi hatıra çünkü..ama size yakışır Cortazar okumak. Özellikle zor metinleri sevdiğiniz için Seksek'i seversiniz diye düşünüyorum:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Cem okurunun profil resmi
teşekkür ederim Hakan hocam, bunu söyleyen sizseniz elbette ciddiye alırım :)
Anıl okurunun profil resmi
Elinize sağlık Rogojin hocam çok sağlam bir inceleme olmuş :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Anıl, teşekkür ederim Zafer bey..:)
sena okurunun profil resmi
merhaba bu kitabı bulamıyorum bana ödünç vermeniz veya satmanız mümkün mü
Cem okurunun profil resmi
Bende de yok şu anda, kime verdiğimi de hatırlamıyorum ne yazık ki
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.