Gönderi

384 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
İnsan insan derler idi, insan nedir şimdi bildim...
Hayat telaşı içerisinde uzun zamandır inceleme yazamamış olmanın susuzluğunu gidermem konusunda beni kamçılayan, hemen bitmesin diye sindire sindire okuduğum bir kitabın son sayfasını kapattım az evvel. Doğrusunu isterseniz biraz hüzünlüyüm biraz da umutlu. Klişe belki ama sokakta ya da yan dairenizde bir insan şiddete uğrarken onun acısına kayıtsız kalamayan, bir kediye araba çarpınca onun küçücük canının yaşam telaşını yok sayamayan, dünyanın bir yerinde çocuklar yok pahasına ölürken sıcacık yatağında uyumaktan utanan, gören, hisseden, anlayan, idrak edebilen insan olmak zor içinde bulunduğumuz dünyada. Nihayetinde hassas kalpler için kurulduğu günden bu yana bir cehennem dünya. Hissedilen şeyler erdemli fakat yükü de bir o kadar ağır. İşte sevgili yazar elimizden geldiğince taşımaya çalıştığımız bu yükün üzerine, birlikte çıktığımız 384 sayfalık yolculuk boyunca ruhumuzu tam da olması gereken yerden tutup sarsarak daha da fazlasını ekliyor. Yeri geliyor yerlere atılmış merhamet yükünü, çok da gerekli değil dercesine derin bir kuyunun en dibine atılmış adalet çuvalını, çoğu zaman da ruhumuzu karartan bütün lekeleri görebilmek adına koca bir insanlık aynasını yüklüyor sırtımıza. Yükünüz artıyor ama mızmızlanmıyorsunuz; çünkü siz bir masa, sandalye ya da lamba değilsiniz; misyonunuz var, idrakiniz var, en önemlisi bir kalbiniz var, insan olduğunuzu iliklerinize kadar hissetmek boynunuzun borcu ve bu eser sizin bu anlamda elinizden tutuyor. Ha ama eğer diyorsanız ki cehalet mutluluktur, o halde eseri yavaşça bir kenara bırakıp uzaklaşabilirsiniz. Ömer Faruk Dönmez'in bütün eserlerini severek ve derin düşüncelere dalarak okudum. Keşke hep yazsa da bıkmadan usanmadan okusak dediğim bir yazar benim için. Paradigma Sonsuzluk'a ilk başladığım sırada yazarın muzip tavrını, sivri dilliliğini ve tarzını bilmeme rağmen dumura uğramadım desem yalan olur. Zira gördüm ki hayatımda hiç duymadığım, bir elimin okuduğum sayfanın üzerinde bir elimin de arama motorunda gidip gelmesine neden olacak enteresan kelimeler vardı. Üstüne bir de noktalama işaretlerini kullanmaması ve ana metinden çok her cümleye ait uzun uzun dipnotların yer alması beni şaşırttı. Sabret bakalım vardır bizimkinin bir bildiği, dedim tam olarak kendi kendime. :) Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu hesabı bir baktım epey bir yol katedince bizimkinin gerçek niyeti açığa çıktı: her önüne gelen tarafından okunup anlaşılmamak yerine, çıktığı yolda sebat edip devam eden ve onu gerçekten anlamak isteyenlerle yola devam etmek. Bunu özellikle belirtmek istedim çünkü yazarın tarzını bilmeyen biri ilk sayfaları okuyunca kitabı direkt kenara bırakabilir. İlk imtihanı geçip yazarın güvenini kazanınca kitap öyle bir açılıyor ki okuyucuya, içerisinde değerli mi değerli manevi bir hazineyle karşılaşıyorsunuz. Dünyadaki bütün adaletsizliklere, zulümlere, sömürü araçlarına, sömürenlere, kötülere, pasif iyilere karşı dimdik kalan, hepinize karşı ne pahasına olursa olsun buradayım diyen bir duruş var sayfalarda. Bu duruş makam mevki, itibar, şan, şöhret dinlemiyor; yeri geliyor çok tanıdık bir ismin önüne dikiliyor, yeri geliyor hak edene hakkını teslim ediyor. Düşe kalka ilerlerken sadece başkalarını değil kendini eleştirmeden de duramıyor bizimki. Ne yalan söyleyeyim yazarın bu huyunu seviyorum, burnuma hoş bir adalet kokusu getiriyor bu duruş. Fikri anlamda tüm bunları yaparken günümüz yazarlarının, eleştirmenlerinin anladığı dilden konuşmayı da ihmal etmiyor. Sanat mı , kafiye mi, mecaz mı, kinaye mi istiyorsunuz, alın size dercesine ironik bir biçimde yeteneklerini de sergiliyor. Kitaba dair ne söylesem eksik ve yavan kalacak. Bir nebze olsun hayatın boş ve anlamsız havasından kurtulup nefes almak, sadece ben odaklı dünyanızdan çıkıp kardeşlik dünyasına adım atmak ve hakikat üzerine bir lahza kafa yormak adına çevirin sayfaları... Üstüne de şu güzelliği açıp dinleyin... youtube.com/watch?v=fEzpsVi... Bu arada yazardan yeni bir kitap beklerken hiç tanışmadığımız halde Paradigma Sonsuzluk'tan beni haberdar eden
Behzat Aktura
Behzat Aktura
ya çok teşekkür ederim.
Paradigma Sonsuzluk
Paradigma SonsuzlukÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 202036 okunma
··
198 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.