Gönderi

324 syf.
8/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Tûtî papağan demek, tûtînâme de papağan hikâyeleri. Ama ne hikâyeler. Tacir Said, çok sevdiği, güzeller güzeli eşi Mah-ı Şeker'i geride bırakıp deniz aşırı yolculuğa çıkar. Eşinden bir ay uzakta kalacaktır. Evindeki akıllı, bilge papağana eşini emanet eder ve yola çıkar. Mah-ı Şeker yakışıklı bir gence vurulur. Gece onun yanına gitmek için hareketlendiğinde papağan ne yapar eder Mah-ı Şeker'in aklını çeler. Önce onu meraklandırır, sonra da hikâyelerini anlatır. Mah-ı Şeker'de bitmeyen merak, papağanda da birçok hikâye olunca, her gece kapı ağzından döner Mah-ı Şeker, sevdiğine bir türlü varamaz. 30 gece sürer bu. Ve papağan amacına ulaşır. Ama burada esas konu Mah-ı Şeker'in sevgilisine gidip gitmemesi değil, Tûtî'nin anlattığı ve her birinde ayrı bir kıssadan  hisse olan hikâyelerdir. Binbir Gece Masalları tadında bir lezzet sunar. İlk kaynağı Hint kültürü olsa da, zamanla anlatıla anlatıla, coğrafya ile bütünleşmiş, İran ve islam etkisi de hikâyelerde yerini almıştır. Zaten günümüze kalan en eski yazmaları da Farsçadır. Hikâyeler gibi çevirinin de ayrı bir hikâyesi var. Önsözde de belirttiği gibi titiz bir araştırma ile bu çeviryi yapar Behçet Necatigil. Ama çeviri kaybolur, Necatigil'in ölümünden yıllar sonra bulunur. Yaklaşık bir aya yayarak okudum hikâyeleri, kâh gülerek, kâh üstünde iyice düşünerek. En sevdiklerim 11. gecede Hazreti Süleyman ile kirpinin hikâyesi, 12. gecede Tüccar ile Veziroğlu'nun hikâyesi, 22. gecede İpekçinin hikâyesi, Karakulak ile aslanın hikâyesi ve Kurt ile çakal, 23. gecede Pelenk-firîb ile kaplanın hikâyesi, 26. gecede Rum melikesinin hikâyesi oldu. Eski anlatımlar, günümüzdeki çoğu hikâyenin alt metnini oluşturduğundan her kitapseverin okumasını dilediğim bir eser Tûtînâme. Tavsiyemdir. Kitapla. Sağlıcakla.
Tutiname
TutinameAnonim · Can Yayınları · 2017497 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.