Gönderi
Kahtarine McGee “The Thousandth Floor 2- The Dazzling Heights / Yükseklik Sarhoşluğu”. Bininci Kat serisinin ikinci kitabı, ilk kitabı Mart ayında okuduğumda, ikinci için araya bu kadar zaman kaçıracağımı tahmin etmemiştim. Aslında genel olarak “Bininci Kat”ı paylaşılaştığımda, omurgasını net belirlediğim bir kitaptı.
Fantastik diye nitelenip türü ona göre raflansa da, bir gençlik dizisinin fütüristik versiyonu gibi değerlendirmiştim. İlki için söylediğim her şey Yükseklik Sarhoşluğu için de geçerli. Yine en sevdiğim özelliği, başkarakterlerin kafa sesine tek tek yer vermesiydi. Bu demokrat tavrı, o ne hissetmiştir diye merakta bırakılan satırlardan daha çok benimsiyor olabilirim.
Mevcut gençlik kitapları içinde aşırıya kaçan, ahlaki erozyon silsilesi satırlara kıyasla da, dilini temiz buldum. Dahil olan yeni ve ilk kitaptan daha çok öne çıkarılan, eski karakterleriyle birlikte, zemini kurulmuş bina biraz daha yükseltilmiş oldu. Bazen okuduğum kitaplar ya da türleriyle şaşkınlık yarattığımı biliyorum, lakin ben, her kitabı edebi damarımı parlatmak maksadıyla okumuyor, kimini film ya da dizi film mantığıyla değerlendirip geçiyorum. Hep yükselmem gerekmiyor, bilakis, arada dibe çöküp yüzümü yukarıya çevirmekten keyif alıyorum. Okumayanı eksiltmeyecek bir kitap daha bitirdim, şikayetçi miyim (yooo). Hatta genç yetişkinlerin sıkıcı bulup ellerinden bıraktıkları kitaplardansa, bu ve benzerlerine yönelip hiç değilse okuma alışkanlıklarını pekiştirmelerinde beis görmüyorum.Tavsiyem midir kısmına gelince, ille alın okuyun diyemeyeceğim, rağmen “kurgusu, tavrı, yozlaştırılmamış diliyle de” okunması sakıncalı olarak niteleyip yermeyeceğim. Her zaman olduğu gibi tercih sizin. Sevgim üzerinize, gününüz aydın olsun.
··
391 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.