Sorgulayan zihinlerden misiniz? Dünya tarihi zihinlerimizde; Karanlık Çağlar, Taş Devri, Maden Devri, Tunç Devri, Bakır Devri, Demir Devri, yazının icadı(milattan önce 4000), ilkçağın başlangıcı. Ortaçağ başlangıcı(Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması mö 476), 1453 İstanbul’un fethi ile yeniçağ, 1789 Fransız ihtilâli ile Yakın çağ şeklinde yer almaktadır. Peki hiç kendinize sordunuz mu? Nedir bu hiç bahsetmediğimiz ‘Karanlık Çağlar’? Kitap, ‘Masallar Dünyasından Uyanış’ adlı kısa bir bölümle giriş yapıyor. Bu bölümle uzun ve derin uykumuzdan uyanmaya telkin ediyor bizi. Sonrasında sorular üşüşüyor beynimize. Mısır piramitleri yalnızca firavunların mezarlarını korumak için mi yapıldı? Bu piramitler yok olmuş uygarlıkların, günümüze mesajları, birer zaman kapsülleri olamaz mı? Mitoloji, gerçekten hurafelerden ve uydurma masallardan mı oluşmuş, yoksa çağın çok ilerisinde uygarlıkların teknolojilerinin ilkel uygarlıkların gözünden yorumlanışı mı? Mısırlıların Usuris, Yunanlıların Hermes dediği mitolojik Bilge, aslında Hz. İdris mi? Nuh Tufanı ve onlarca diğer tufanlarla yok olan uygarlıklar, günümüz teknolojisinden çok ileri bir teknolojiye mi sahipti? 23 sayısının sırrı ne? Metafizik istihbarat adlı bir örgüt gerçekten var mı? Bu örgütün elemanları üstün metafizik güçlere sahip mi? Dünya oluştuğundan beri gezegenler arası çekim kuvvetinin etkisiyle kutupların yerlerinin 114 defa değiştiği doğru mu? Vb... Halkbilimci Hakan Yılmaz Çebi, ‘Gizlenen Dünya Tarihi’nde cevaplar vermiyor, aksine; Sorular soruyor, sorduruyor. Sorgulatıyor. Çünkü bu sorulara verilen cevaplar, teori olmaktan ileri gidemiyor. Dünya Tarihi kocaman soru işaretleri ile dolu. Kim bilir, belki önümüzdeki yüzyıllarda, daha fazla soruya cevaplar bulabiliriz. Daha fazla tarihi ve bilimsel kaynağımız, siyasî kaderlerinden bağımsızlaşarak, özgürce yolunu bulur. Gerçeklerin konuşulduğu bir alan olur tarih. Kim bilir. Belki her şey, tek bir kelimeyi sorgulamakla başlar.

Gizlenen Dünya TarihiHakan Yılmaz Çebi · Tutku Yayınevi · 201479 okunma

·

141 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nurcan Şeyma