Gönderi

452 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Bunu itiraf etmekten kesinlikle gocunmayacağım: Dex'e karşı büyük bir ön yargım var. Benim gibi bir sürü insanın da olduğunu biliyorum. Okurunu kesinlikle önemsemeyen bir yayınevi ve o yüzden oradan çıkan kitaplara da genel olarak beklentisiz başlıyorum. Pek okumuyorum da. Bu yüzden yabancı okurlarda çok kez gördüğüm bu kitap Dex'ten çıkınca kesin leş gibi bir kitap diye düşünmüştüm çünkü azıcık iyi bir şey olsa Yabancı kaptırmaz diyordum. Yabancı'ya da bayılmam ve onların da beni sevmediğini biliyorum ama en azından bozuk saat misali benim için. Ara sıra epeyce güzel kitaplarına denk geliyorum. Her neyse. Bunları söylememin sebebi kitabı nasıl düşük bir beklentiyle okumaya başladığımı bilmenizi istemem. Kitabın orijinal ismi aslında durumu tamamen özetliyor ve biraz da aşağı çekiyor ama ben oyumu Dex'in çevirisinden yana kullanacağım ve korkmayın, gök gürleyip yer sarsılmaz sanırım bunu dediğim için. (Bu arada şaşırtıcı bir şekilde çeviri ve redaksiyon iyiydi, yirmi hata bile yoktu 450 sayfa içinde. Bu hataların çoğu da karakter isminin yanlış yazımıydı. O artık Dex'in kronik hatası gibi oldu. Çevirmenleri okuduğu kitapta topu topu 6 isim olsa da karıştırıyor, kafasını veremiyor olsa gerek. Her neyse.) Konumuz şöyle: Leon, ücreti daha iyi olduğu için gece çalışan bir hemşire. Küçük evini gündüzleri kiralamak istiyor. Tiffy ise acilen yeni bir eve çıkması gereken, geliri bir hayli düşük ve borç içindeki kızımız. Normal bir daire tutmayı bütçesi kaldıramadığı için Leon'un ilanı onun için biçilmiş kaftan. Sabah 8, akşam 6 arası hariç ve hafta sonları daireyi o kullanacak, geri kalan vakitlerde de Leon. 6 ay sürecek bir anlaşma yapacaklar, bu esnada da birbirlerini hiç görmeyecekler. Bu işle ilgili en ama en tuhaf buldukları şey ortak yatak kullanımı. Yeter, kitabı daha fazla anlatmak istemiyorum. Konunun etrafını doldurmak için beyninizin "Oooo, no! Klişeeee!" diyerek senaryo yazmaya başladığını duyar gibiyim ama yanılıyorsunuz. Yani tabii ki birkaç klişe var ama o sandığınız klişeler değil, bana güvenin. Kitabı sevdim, çok çok sevdim. Ama herkese tavsiye etmiyorum. Çünkü kitap o çooook sevilen ateşli, yetişkin kitaplarından değil ve bir kesimin yaş araladığı 30-35 olup da bu kadar "masum" bir kitabı sevmeyeceğini biliyorum. Bunu eleştirmek için demiyorum ama yorumlarda çok gördüğüm için belirtmek istedim. Karakterlerimiz yetişkin ama kitabımız yalnızca cinsellik üzerine kurulu bir aşk hikayesi içermiyor. Ayrıca önermediğim bir kesim daha var: Chick-lit sevmeyen, bu türle frekansı tutmayanlar. Ben bu türü cidden seviyorum ve kalitelisini bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Türün benim için en iyisi diyebileceğim -sanırım?- Sophie Kinsella bile üç beş kitabında kendiyle çelişircesine berbat kurgular oluşturmuşken güzel bir tanesini bulmak zor. Çünkü ayarı tutturmak zor. Bir kadın hakkında, sıkıcı olmayan ama size onu yakın bir dostunuzmuş gibi anlatabilecek, iyisi ve kötüsüyle hayatını önünüze sunacak, her şeyi yoluna koyabilecek bir işleyişle yazacak ve bunu bir de dünyanın en tatlı aşklarından biriyle taçlandıracak bir roman yazmaktan bahsediyoruz. (Allah'ım ben ne diyorum? Yorum gittikçe günlüğe dönüşüyor.) Demem o ki, bu türü sevmeyen bulaşmasın. Klasik bir aşk hikayesi değil. Hakkını veren bir chick-litle karşı karşıyasınız ve çoğu kişi için bu sıkıcı olabilir. Ben neyi, niye sevdim? Niye 1 puan kırdım? Öncelikle kadın türün hakkını sonuna kadar vermiş. Konu biraz absürt duruyor, biliyorum ama elinden geldiğince onu da normalleştirmiş ve en önemlisi de 450 sayfayı sadece bu ev arkadaşlığı üzerine işlemeyip harika detaylar ve gerçeklerle bezemiş. Kitabın ilk kısımlarında gözüme takılan bir şey vardı. Tiffy aklı başında, biraz deli dolu, farklı giyim zevkiyle herkesin beğenmediği ama kendiyle barışık bir kadınken neden, neden, neden "bu hataları" göremiyor? (Spoiler vermemek için bu diyorum tabii, okuyan anlayacak.) Bu beni bir hayli düşündürdü. Devam ettiğimdeyse bu hata görünümlü davranışın kurguya özellikle ve harika bir şeyi göstermek için katıldığını gördüm. Yıldızımızı burada kaptırdık zaten yazara. Bunun dışında çiftin gelişimi ve her şeyin bu kadar tatlı işlenişi cidden hoşuma gitti. Aralarındaki samimiyeti hissedebildim. Kitabın giriş, gelişme kısmı zaten enfesti. Okurken ciddi anlamda keyif aldım, elimden güçlükle bırakabildim. Neredeyse okula yetişemeyecektim, ah ah. En sevdiğimiz aksiyonlar. Sonuç kısmı biraz yavandı. Aralardaki bazı saçmalıklar ve sonuçtaki yavanlıktan ötürü hafiften hayal kırıklığı hissetmiş olsam da yıldızlı 4 epeyce çıtayı yükseltecek bir puan, biliyorsunuz. Chick-lit seviyorsanız, atın sepete. Tabii mümkünse çok büyük bir indirim varsa yahut ikinci eline denk gelirseniz çünkü Dex fiyatları malum. Ama gerçekten güzel bir serüvendi. Hâlâ şaşkınım, hiç sevmeyi beklemiyordum.
Ev Arkadaşı
Ev ArkadaşıBeth O'Leary · Dex Yayınevi · 2020405 okunma
·
445 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.