Gönderi

132 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 10 hours
KAN, VAHŞET VE PARILDAYAN GENÇ SHAKESPEARE
Kaynaklar: Ovidius'un
Dönüşümler 1-15
Dönüşümler 1-15
adlı eseri. (8. yüzyıl) Romalı oyun yazarı Seneca'nın yazdığı kan dondurucu bir intikam öyküsü olan
Thyestes
Thyestes
. (1. yüzyıl) Kurgulanmış Roma efsaneleri ve mitlerinin anonim bir derlemesi olan Gesta Romanorum. (13. yüzyıl) Oyun muhtemelen birinci perdeyi yazdığı düşünülen George Peele'yle birlikte yazılmıştır. Bilindiği gibi Shakespeare bu oyunu acayip, olmayacak, insanın kanını donduran gaddarlıklarla doldurmuş: Sahnede bol miktarda kan akıyor. Bu şiddet sahnelerinin belki de en dehşet verici olanı Tamora'nın kendi çocuklarının etini yediğini fark ettiği andır, ancak yamyamlık oyunun başından sonuna kadar yankılanan bir fikirdir. İntikam trajedisinin meseleleriden biri, işlenen suçun nasıl aşılacağıdır. Titus'un ailesini yok eden Tamora'dan intikam almak adına yapacağı asıl şey cinayet işlemek olacaktır. Peki neden onun oğullarını yemesini isteyecek kadar ileri gitmiştir? Bunun açıklaması, Titus'un Tamora'nın cinsel arzusunu korkunç bir şekilde beslenme şekline dönüştürerek cezalandırmak istemesidir: ''Bunları yutturacağım o orospu ananıza, O günahkar kadına.'' (s. 101) Fakat oyunda bir tür anne korkusu hakimdir; anne her şeyi tüketen bir figürdür ve erkek çocuklarının kendisini tamamlayabilmesi için ona karşı mücadele etmesi gerekir. Bu korku, beklenmedik anlarda ortaya çıkar. Andronici klanında anne figürü yoktur. Titus'un 26 çocuğunun annesi ölmüştür ve Lucius'un eşinden hiç söz edilmez. Yine de baba ve anne, Roma ve Got arasında, Titus ve Tamora rollerini karmaşıklaştıran rahatsız edici paralellikler ortaya çıkar. Titus, oyun başlamadan önce yirmi oğlunu gömmüştür ve Titus'un oyundaki ilk eylemi aile mezarlığına bir tabut yerleştirmektir. Orijinal sahnelemede mezarı göstersin diye muhtemelen sahne zeminindeki kapak kullanılmıştır.* İkinci perde'deki çukur için de aynı kapak kullanılarak bu yerler arasında uğursuz bir benzerlik kurulmuş olabilir. Oyunun başlangıcında Titus'un ''Pius soyadını aldığını'' öğreniriz. Roma'nın kurucularından
Aeneas
Aeneas
'la ilişkilendirilen bu unvan, Roma'nın en yüce değerleri olan onur, dindarlık ve aileye bağlılığı simgeler. Buna karşın Tamora Roma'ya özgü olmayan ne varsa onlarla tarif edilir: iffetsiz, kalleş, vahşi. Fakat Tamora'nın o hale gelmesinin nedeni de Titus'un kadının ilk çocuğu Alarbus'u kurban etmesidir. Tamora'nın: ''Ah, acımasız, dinsiz imansızlar!'' (s. 6) ithamına katılmamak elde değildir. Karakterlerin çoğu simgesel kuklalar, ancak bu oyunda, duyuları okşayan, güzel boyanmış bir tiyatroda, görsel açıdan çarpıcı bir sahne dekoru ustaca kullanılıyor; hainlik timsali, kâbus gibi, ''çorak kaplanlar ülkesi''; yerlerde sürünen iç organları, ırza geçme, parça parça doğranan insanlar, kesik boğazlar, canlı ve etkili işkence, pişirilip sofraya getirilen kelleler ve tam bir yamyam şölenine sahne olan Roma şehri sergileniyor. Titus ile Aaron'un rolleri ruhsuz değil ve denebilir ki, siyahi Aaron, Shakespeare'in bütünüyle başarılı ilk portresi (Her ne kadar siyah deriyi öven ilk Elizabeth çağı yazarı değilse de, Shakespeare hemen hemen tartışmasız en belagatli olanı: Aaron'ın ''siyah güzeldir'' konulu konuşmaları oldukça ilginç). Ancak Aaron I. Perde'de, konuşması olmayan bir figüran rolünde. Titus'a gelince; ölü ve yaşayan oğullarıyla; Gotlardan tutsak alınan Kraliçe Tamora'nın oğullarından birinin boğazlanmasını emrederken, onun kusurlarına hiç değinmiyor. Yaptığı politik hatalar sonucu hem kendisi hem de ailesi büyük işkence görüyor ve başlangıçta hiçbir avuntu yok. Ayrıca Aaron, Shakespeare eserlerindeki ilk kötü karakterlerden biridir;
Kuru Gürültü
Kuru Gürültü
oynundaki Don John ve
Othello
Othello
oyunundaki Iago'nun atasıdır. Kötülüğünü yaparken sergilediği korkunç neşe onu Ortaçağ ahlak oyunlarındaki Kötülük figürüne yaklaştırır, ama kötülüğü ve etnik kökeni arasında kurduğu bağlantı nedeniyle modern zamanlarda çok daha sorunlu bir figür haline gelmiştir. Oyundaki karakterlerin büyük bölümü çok başarılı bir biçimde resmedilmiştir. Ama Titus ve Aaron karakterlerinin iç zıtlıkları ötekilerinden daha ayrıntılı ele alınmıştır. Titus ve Aaron'u ötekilerden ayıran, onların olumlu-olumsuz yanlarıyla renklendirilmiş olmalarıdır. Bununla birlikte, oyun sahnede, kâğıt üzerinde olduğundan çok daha iyi olabiliyor; metinde gözlediğimiz üslup kusurları, iyi bir gösteride bir şekilde kaybolabiliyor. Burada, genç ve kendine güveni oluşmamış bir şairin ürününden öte bir şeyler var. Titus Andronicus her ne kadar Shakespeare'in büyük yapıtları arasında yer almasa da (bence ilk dönem eserleri arasında en iyilerden), dramatik etkisi ve tüyler ürpertici sahneleri ile çağımızı yansıtan bir oyun olarak görülüyor. *hizliresim.com/pbNAVX (Elizabeth çağı tiyatrosu. ''Trap Door'' [Tuzak Kapısı] muhtemelen Titus'un tabutu taşıdığı sahne ve Bassianus'un cesedi sahnesinde kullanılmıştır.) Faydam dokunduysa ne mutlu bana, keyifli ve verimli okumalar. KAYNAKÇA: 1-
Shakespeare Kitabı
Shakespeare Kitabı
2-
Shakespeare: Bir Yaşam
Shakespeare: Bir Yaşam
3-
Titus Andronicus
Titus Andronicus
Önsöz,
Özdemir Nutku
Özdemir Nutku
Titus Andronicus
Titus AndronicusWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014827 okunma
·
177 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.