Gönderi

192 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Bu, yüzyıllardır yaşanan gerçek bir hikayedir. Artık hayatta olmayan kahramanlara ve onlara sevgi duyanlara saygımızdan, gerçek konuşmalar olabildiğince “edep ya hu” çerçevesinde aktarılmaya çalışılmıştır. Aşağıdakiler sadece “meal”dir, tefsiri size kalmış efenim… İTİNA İLE EMİR TELAKKİ EDİLİR Uzun Zaman Önce Çok Çok Uzak Bir Galakside.... - Efendimiz, efendimiz… Sormayın başımıza geleni. - yine ne oldu Olric! Bir gün ayaklarımı uzatıp keyfime bakamayacak mıyım şu hayatta. Her gün mü bu milleti kurtaracağım ? - Efendimiz ne deseniz haklısınız ancak siz “üst akıllı” lar olmadan biz bu kaosu atlatamayız. Emir telakki etmek zorunda olduğumuz çok acil bir konu var. - O zaman ne duruyorsun hemen emir telakki edelim. - Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Ancak bir şey öğrendik ki; halkın bunu duyması halinde felaket olur bütün inanç sistemi kökünden sarsılır. Peygamberimiz, sonradan halife de olacak damadına zamanında bir “katır” hediye etmiş ve adı da “düldül” müş. -Ne diyorsun sen, bu bir felaket. Ne demek bu ya hiç peygamber katır hediye eder miymiş. Peygamberin karizmasına uygun mu bu. Kesinlikle bu bir iftiradır. Gelişmemizi istemeyen dış mihrakların oyunu bu. Tekrar araştırın ! - Efendimiz, defalarca araştırdık ama üzülerek söylüyorum ki kesinlikle katır hediye etmiş. - At o düşünceyi kafandan Olric! At diyorum sana at, at, at …. Aha buldum “at”. -Nassı efenim ? - O inatçı katır oldu sana at! Ünlü bir kılıcı da yok muydu halifemizin. Tamamdır. Hemen kitaplara resimler çizilsin halifemiz beyaz bir atın üzerinde elinde kılıcı ile düşmanlarını yenerken… Kesinlikle tek bir kusur bırakmamalıyız her şeyi yeniden dizayn etmeliyiz. Biliyorsun daha önce de Kuranımızdaki Abese suresinde ne zorluklarla karşılaştık. Neymiş efenim yüce Allah’ımız peygamberimizi ikaz etmişmiş. Kesin yanlış çeviriydi.Peygamberimizin imajını sürekli korumalıyız. Konumuza dönersek eminim ki ikisi de yaşasalardı dinimizin geleceği açısından bu ufak değişiklikleri mazur görür ve hatta en büyük destekçileri olurlardı. Çok sevaba girdiğimi düşünüyorum Olric çook.… Çok Daha Yakın Bir Zaman Önce Çok Çok Daha Yakın Bir Galakside... - Efendimiz, efendimiz… Sormayın başımıza geleni. - yine ne oldu Olric! Bir gün ayaklarımı uzatıp keyfime bakamayacak mıyım şu hayatta. Her gün mü bu milleti kurtaracağım ? Aha dejavu oldum Olric! - Efendimiz ne deseniz haklısınız ancak siz “üst akıllı” lar olmadan biz bu kaosu atlatamayız. Emir telakki etmek zorunda olduğumuz çok acil bir konu var. Vallahi ben de dejavu oldum efenim hatta hala oluyorum. - O zaman ne duruyorsun hemen emir telakki edelim. - Efendim bildiğiniz gibi sigara alışkanlığına karşı verdiğimiz büyük mücadele devam ediyor. -Tek bir sigara içen kalmayıncaya kadar da devam edecek Olric. -Zıpırlardan bazıları, bizi biraz köşeye sıkıştırdı. Atamızın fotoğraflarından bir çoğunda sigara olduğunu , o şeytan icadı sosyal medyada paylaşıyorlar. - Olmaz Olric! Buna kesinlikle izin veremeyiz .Atamızın imajının sarsılması demek ülkenin bölünmesi demektir. Tek bir kusur kalmadan tüm pürüzleri ortadan kaldırmalıyız. “Kadro Hareketi” zamanında bunu adam gibi yapsaydı hiç uğraşmayacaktık… Neyse acaba elindeki sigarayı misvakla mı değiştirsek ? Yo yo bu seferde dinciler durumu kendi çıkarlarına kullanırlar … Ya da Red Kit ‘e yaptığımızı yapalım ağzındaki sigarayı saman parçası ile değiştirelim…. Bu da olmaz, olmaz, olmaz… Evreka! Sigara yerine bir şey koyacağımıza ,ithal edip millileştirdiğimiz teknolojimizi kullanıp, sigara olan yerleri tamamen silelim. Böylece hiç sigara içmemiş gibi olur yani kusursuz… Hem eminim ki kendisi de yaşasaydı, nasıl daha önce ispat ettiğimiz gibi bizim tutuğumuz futbol kulübünü tutup, oy verdiğimiz partiye oy vereceğine göre, cumhuriyetimizin geleceği açısından bu ufak değişiklikleri de mazur görür ve hatta en büyük destekçileri olurlardı. Çok çağdaş hissediyorum kendimi Olric çook... - Efendim muhteşemliğinizi yine gözümüze gözümüze soktunuz. Maşallah efenim. Ama çıkmadan çok küçük bir konu daha var incir çekirdeğini doldurmayacak cinsten onu da arz edeceğim izninizle. Efenim bir kitap var kitapta insanın hedefleri için, yaşamak istediği hayat için; tüm zorluklara karşı gelmesi, ekmek elden su gölden yaşasa bile onları elinin tersiyle itmesi mücadele edip onu elde etmesini tembihliyor. - Buna izin veremeyiz. Herkes her istediğini yaparsa bizim istediğimizi kim yapacak Olric? Bu anarşidir bu terördür, halkı kışkırtmaktır… Olmaz derhal kitap toplatılsın, yazarı teröre destekten içeri atılsın. Hatta öyle bir bastıralım ki üstüne bundan sonraki yazacaklarını biz bir şey demeden direkt kendisi oto sansürlü hali ile yazsın. Aramızda kalsın bu daha çok hoşuma gidiyor. - Efenim yazar sizlere ömür… -Bak bu olmadı işte. Bir dakika, bir dakika ! bahsettiğin kitap elindeki kitap mı yoksa? - Evet yüce efendimiz. - Olric bazen gerçekten çok saçmalıyorsun. Bu kitap MEB zoruyla derslerde okutulan bir kitap bundan kimseye zarar gelmez. Hadi onu bırak kitabın ismine bak “Aganta Burina Burinata”… Vay anam vay kitap değil İspanyol boğa güreşçisi ismi sanki! Rahat ol Olric, ismini bile telaffuz edemedikleri bir şeyi mi okuyacaklar ? ( Olric ve Yüce Efendi yavaşça çıkarlar, ışıklar söner ve perde yine yeni yeniden üstümüze kapanır…)
Aganta Burina Burinata
Aganta Burina BurinataHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 20224,836 okunma
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.