Beyoğlu’nun en güzel abisi
#
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi, okuduğum altıncı Ahmet Ümit Eseriydi.
Kitabımız yılbaşı akşamı gerçekleşen bir cinayetle başlıyor. Bu cinayet çevresinde gerçekleşen olaylara farklı cinayetler de eklenince iş iyice içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.
Nevzat Komiser ekibiyle birlikte yine işinin başında. Yani buraya kadar klasik bir Ahmet Ümit romanı diyebilirim. Ancak Kavim, Bab-ı Esrar, Patasana gibi çok beğendiğim eserlerinden sonra bu kitabının epey sönük kaldığını söylememek de eksik bir değerlendirme olur.
Kitapta gezi olaylarına değinilen bölümleri okuyunca ne zaman basıldığını merak ettim. 2013 basımı olduğunu öğrenince de biraz şaşırdım. Bu olayların hemen ardından bu kadar net görüş ifade edebilmesi ve yorum yapabilmesi bana biraz tuhaf geldi. Çünkü o dönemi mantıklı ve objektif yorumlayabilmenin üzerinden biraz zaman geçmeden ve bazı şeyler netleşmeden mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Bu açıdan bakınca biraz aceleye getirilmiş bir ve “bir an önce” yazılmış bir kitapla karşı karşıya olduğumuz ihtimali kitaba biraz mesafeli yaklaşmama sebep oldu.
Ayrıca kendisini de kitabın bir kahramanı olarak işlemesi ve bu yolla birkaç eserini adeta reklamlarını yaparcasına konuya dahil etmesi bence eserin kalitesini epey düşürdü.
Güncel bir olayın hemen ardından ortaya koyduğu bakış açısı ve kitapta yer verdiği reklam kokulu “Ahmet Ümit” kahramanına olayın çözümünün basit ve tesadüfi oluşunu da ekleyince kitabı beğenmediğimi ifade etmek pek zor olmayacaktır.
Elbette yazılan her esere, verilen her emeğe sonsuz saygımız var lakin Ahmet Ümit’i hiç okumamışsanız bu eserinden başlamamanızı tavsiye ederim.