Gönderi

240 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
HANİMİŞ BENİM "ERKEK"İM
Psikanalist Dr. Dan Kiley 1983 yılında yazdığı bu kitapta ilk kez, hiç büyümeyen erkekler için Peter Pan Sendromu tanımını yapmış ve bu sendromun görüldüğü erkekleri ise PPS kurbanı olarak adlandırmıştır. Kitap teknik tanımlar ile okuyucuyu yormadığı gibi yazarın kendi vakalarından fazlaca örnek içerdiği için de oldukça kolay anlaşılır şekildedir. İlk olarak sendroma ismini veren öykü kahramanımız Peter Pan'in kişiliği ve ruh hali hakkında bilgi vermek istiyorum. Peter Pan kendi diyarına gitmeden önce annesi tarafından unutulduğu için anneye karşı takıntılıdır, babasıyla ise mesafeli ve soğuktur. Yetişkin yaşamın sorumluluklarından tedirginlik duyan ve kaçan, sürekli oyun ve eğlence peşinde koşan, büyümekten korkan, kendi "harika"lığına inanan, kimi zaman çevresindeki insanlara karşı onları koruma güdüsüyle baskıcı bir lider tavrında, olaylar ve kişiler hakkında aşırı unutkan, kadınlarla olan ilişkilerini yalnızca annelik statüsünde yaşayan ve kendini içten içe hep yalnız hisseden, yalnızlıktan korkan ama bunu asla belli etmemek adına umursamaz ve küstah bir dış görünüş sergileyen küçük bir çocuktur. Kitabın ilk giriş bölümünde Dr. PPS kurbanlarının sosyal, ekonomik ve psikolojik profillerinden madde madde genel bir çıkarım yapıyor ve ardından bir test sunuyor. Test sonuçlarına göre yapılan puanlama ile PPS seviyesi belirleniyor. Bu sendrom kendini 12-18 yaş arasında belli ediyor ve eğer tedavisi yapılmazsa yetişkinlik döneminde psikolojik olarak zorlu bir yaşam erkeğin yakasını bırakmıyor. Sendromun 4'ü birincil olmak üzere 6 adet belirtisi bulunmaktadır ve ben de bu belirtilere tek tek değinmek istiyorum. SORUMSUZLUK Sorumsuzluk çocuk kalabilmenin en önemli anahtarlarından biridir. Genellikle 11-12 yaş aralığında ortaya çıkar. Kişisel bakımını yeterli yapamamak, günlük rutin ve basit işlerde eksiklikler, tembellik, üşengeçlik, kendi sorumluluğundaki işleri baştan savma yapmak ya da unutmak sorumsuzluk işaretleridir. Ve kişiler diğer bireylerin aksine bu sorumsuz hallerden kaçamazlar. Çünkü onlar için kolay olan budur. Bu tür çocuklar hatalarından kaçmak için kendilerince metotlar bulmuştur ve sergiledikleri roller ile yetişkinleri kandırmakta üstlerine yoktur. Kimisi dışarı karşı yardımsever davranışları ile melek gibi ve masum imajı yaratırken kimisi küstahlık ve kibir dolu davranır, bir kısmı ise sağır, kör ve aptal numarası yapar. Üstelik çocuklar bu davranışlarının bilincindedirler. Fakat burada işin en kötü yanı bu çocukların ve ilerdeki yetişkin hallerinin sorumluk duygusu gelişmediği için benlik saygıları düşük ve özgüvenleri azdır. Çünkü içten içe başarısızlık ve yetersizlik duyguları büyümektedir. Örneğin pek çok kadın eşlerinin çoraplarını dahi kirli sepetine atmaktan aciz olduğundan yakınır, bunu basit bir vurdumduymazlık olarak görür ve hatta gülerek anlatırlar lakin bazen sorun sadece göründüğü kadar olmayabilir. Bu tarz birikimli davranışların irdelenmesinde fayda vardır. TEDİRGİNLİK Bir diğer önemli anahtar 13-14 yaş aralığında başlayan tedirginlik duygusudur. Bana göre en zorlu ruh durumlarını yaratan iki basamaktan birisi burasıdır. Tedirginliğin oluşmasındaki temel sebep anne baba arasındaki uyuşmazlıklar ve evlilik çatışmaları, bu duygu durumlarını örtülü mesajlar ile çocuğa iletmeleridir. Hatta zaman zaman aralarındaki kavga sebeplerini çocuklara açık mesajlarla bile iletmektedirler. Bu durumları gözlemleyen çocuk, sorunları anlamlandırmaya çalışırken kendini suçlamaya ve iç çatışmalar yaşamaya başlar. Kendince çözüm arayıp da bulamadığında ise parmağını kendine yöneltir. Ağır bir suçluluk duygusu altında ezilirken özgüveni azalır, ümitsizliğe kapılır ve tedirgin ruh hali benliğine yerleşir. Uzun bir zaman boyunca başka insanların acılarına aşırı duyarlılık göstermeye başlar fakat bunun kendisine ağır geldiğini fark edince bu kez tam zıddı uca kayarak duyarsız ve umursamaz davranmaya başlar. PPS kurbanı erkeklerin en umursamaz davrandığı anlar da kendini en kırılgan hissettiği anlardır üstelik. Bu uçlarda gidip gelmeler erkeklerde özür dileme eylemini yok eder, zira özür dilemek onlar için bir değersizleşme, hata yapma ve tabi suçlu hissetme etkisi yaratır. Yani kısacası çevremizdeki bazi erkeklerin özür dilemekten kaçınması her zaman kibirden kaynaklı olmayabilir, bir de bu şekilde düşünmeyi deneyelim. YALNIZLIK Üçüncü temel anahtar olan yalnızlık da 15-16 yaş aralığını seçer. Kendi evinde sevilmediğini hisseden, babaya yabancılaşmış ve anneye karşı suçluluk ve kızgınlık besleyen çocuk kendini derin bir yalnızlık kuyusu içinde bulur. Bu da en az tedirginlik duygusu kadar yaralayıcı ve saptırıcı bir duygudur bence. Yazar PPS'nin çoğunlukla maddi durumu belli seviyenin üzerinde olan ailelerin ilk çocuklarında görüldüğünü belirtmektedir. Örneğin anne baba çocuğa sevgi ve ilgi göstermeyi ona maddi şeyler sunarak yapmaya çalıştığında çocuk sevginin tanımını öğrenemez ve zaman ilerledikçe yalnızlığa itilir. Kendini yalnız hissetmemek adına herhangi bir gruba ait olma dürüstüne kapılan çocuk, bu gruba kendini kabul ettirebilmek adına her şeyi riske atmaktan ve her şeyden feragat etmekten hiç çekinmez. Bu da gelişimi esnasında onu öz benliğinden koparır. Zira bu şekilde seçimler yapmaya başlayan çocuk zaman içinde uyuşturucu kullanımı, aşırı alkol tüketimi, parti düşkünlüğü ve kontrolsüz seks gibi alışkanlıkları yaşam biçimi haline getirmiş bir yetişkine dönüşür. Yalnızlık duygusunun yarattığı korku ve tedirginlik çocukta zamanla büyük kayıplara, dışarı karşı aşırı fedakarlıkları da grubun kendisiyle işleri bitince onu dışarı atmasına ve böylece daha çok yalnızlaşmasına sebep olur. Bir nevi, halkaları sürekli artan yalnızlık zinciri bireyi sarıp sarmalar. CİNSEL ROL ÇATIŞMASI Bu dördüncü anahtar ise kendini 17-18 yaş aralığında daha net belli eder. Cinsel rol çatışmasına, bireyin içindeki iki zıt istek sebep olur. Genç erkek bir yandan karşı cins ile etkileşim yaratmaya şiddetli bir arzu duyarken öte yandan annesinin ardına saklanmak ister. Yazar, bu çelişkiye de çocukluktan itibaren biriktirdiği üç anahtar ile birlikte bazı toplumsal kabullerin sebep olduğunu düşünüyor. Toplum bir yandan "sahici bir erkek" olabilmeyi sert, kararlı, duygusallıktan uzak karakter özelliklerine dayandırırken, öte yandan duygusal, duyarlı, hassas, kırılgan özellikleri kadınsılık ve homoseksüellik ile bağdaşırtırır. Hal böyle olunca homoseksüellikten korkan duygusal çocuk kendini tanımlayamadan yoğun iç çatışmalara girer. Bu çatışmaların ardından da yetişkinlik döneminde dengesiz, bencil, alaycı bir insan olup çıkar. Cinsel rol çatışması yaşayan erkekler bir an çok sıcak kanlı, hayat dolu, neşeli davranırken kısa bir zaman sonra bunun tam tersi davranabilirler. Bu dengesizlik hali elbette en çok kadınlarla alakalı durumlarda kendini gösterir. Kadınlara yüzlerine karşı çok saygı dolu ve nazik davranıp arkalarından onlara öfkeli ve aşağılayıcı söylemlerde bulunurlar. Partnerlerinden tıpkı annelerinin yaptığı gibi koşulsuz sevgi ve ilgi beklerler fakat aynısını kendileri yapmazlar. Partnerinin sevgi ve ilgisinin azalmasından da yine kadını suçlarlar. Eminim ki pek çocuğumuz ilişkilerimizde erkeklerin bu yönüne anlam vermeye çalışıp duruyoruzdur ve belki de sebebi cinsel rol çatışmasıdır. NARSİSİZM PPS kurbanı dört temel anahtarın kişiliğine yerleşmesi sonrasında beşinci kısma geçer. 19-20 yaş semptomların en iyi saptandığı aralıktır. Kurban yıllar boyu oluşan özgüvensizliklerini fark ettiğinde mükemmellik arayışına girer. Mükemmel olunamayacağını fark etmek de sanırım kişinin kendisini ve çevresini mükemmel olduğuna inandırma çabasına sürükler. Narsist erkekler karşılarındaki kişileri kendilerini yüceltmek uğruna sömürmekten çekinmez. Onlara hatalı olduklarını hissettirdiğiniz anda öfkeli saldırılara girişirler. Asla suçlu olduklarını kabul etmezler ve çevrelerine karşı kayıtsız davranırlar. Tüm PPS kurbanları bu özelliklerin tamamını göstermez ya da gösterse bile zaman zaman hatalı olduklarını kabul ederler. Bu yüzden çevremizde gördüğümüz her kibirli insan narsisizmin pençesine düşmemiştir zira bu, ağır semptomlar gösterir, o yönden her küstah birey narsist olmadığı için şanslıyız. Narsisizm, her istediğini yaptırabilen 2 yaş çocuğu çağında başlar ve ebeveynler bu durumun önünü alırlarsa narsist kişilik bozukluğu kontrol altına alınmış olur. Aksi halde ileriki yaşlarda düzeltilmesi çok daha zahmetli olacaktır. Ve bu kişilerle ilişkileri sürdürmek her iki taraf için de imkansız hale gelebilir. ŞOVENİZM Artık geldik son anahtara. Şovenizm ise yirmili yaşların başında netleştir. Çünkü bu yaşlarda erkekler artık toplumun genel kabullerine maruz kalan ve kendisine sorumluluklar yüklenen tam bir yetişkin çağına gelmiştir. PPS'nin temel anahtarları ile beraber narsisizmin de belirli seviyede yerleşmesi sonucunda şovenizm de bireyde kendine esaslı bir yer bulur. Burada bahsedilen şovenizm, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini erkekten yana pozitifleyen bir tanımdır. Bu erkekler partnerlerinin ilişkilerdeki ve toplumsal hayattaki rollerini ve tabi ki sınırlarını belirler, onları ikincil varlıklar olarak geri plana atar, kendini yüceltmek için kadını baskı altında tutar. Bunu kimi erkek açık kimi erkek örtülü şekilde yapar. PPS kurbanı şovenist tutumlar ile kendisini eski kafalı babasına daha çok yakınlaştırır, ondan bu şekilde daha çok değer göreceğine inanır ve diğer erkekler ile arasındaki ilişkileri sağlamlaştıracağını düşünür. Nitekim haklıdır da. Çünkü pek çok toplumda, özellikle bizim gibi toplumsal cinsiyet konularında epey geri kalmış toplumlarda bu tür erkek davranışları ödüllendirilir. "Aferin benim oğluma!", "Aslan parçası bu be!", "Kadın dediğin yerini bilecek kardeşim helal sana!" tarzındaki yaklaşımlar bizim, her gün ve her gün ve her gün mücadele edip aşmaya çalıştığımız yaklaşımlardır. Ama kadınların artık bu tür durumların "Erkek Sorunu" olduğunu idrak etmesi ve sonrasında da "kesinkes" kabul etmesi gerekmektedir. Fakat buna rağmen PPS kurbanının en büyük zararları yine kendine olur. Çünkü bu altı yapıtaşı kendi benliğine yediren erkek yirmili yaşların ortasında sosyal iktidarsızlık şeklinde bir kriz dönemine girer. Bu dönemde, belli amaçlar uğruna sergilediği davranışları onu içsel bir savaşa sürükler. Mesela egosunu tatmin etmek için ardarda pek çok kadınla kontrolsüz seks ilişkilerine girmek onun yalnızlık hissini pekiştirir çünkü listesini ne kadar fazla sayıda kadın ismiyle doldursa da içindeki boşluğun dolmadığını çok iyi bilir. Davranışlarının altta yatan gerçek sebeplerini bilmeyen birey yoğun bir iç huzursuzluğa hapsolur. Bu durumda profesyonel bir yardım almazsa Peter Pan'in sihirli diyarından asla kurtulamaz. Kurtuluşu gerçekleştiremeyen erkekler otuzlu yaşlara geldiğinde artık tükenmişlik hisleri ile boğuşmak zorunda kalır. Yıllar boyu büyümeye direnerek hep eğlence içinde yaşayacağını zannedip, fakat hayatın getirdiği yetişkin yaşamı neticesinde bambaşka bir dünya ile karşılaştığı zaman, erkeğin hayatında sarsıntılar başlar. Mücadele edemedikçe içinde büyüyen huzursuzluk, yalnızlık, başarısızlık, tedirginlik, cinsel sorunlar onu ümitsizliğe saplar ve hatta ilerleyen safhalarda kendini intihar düşüncesi ile baş başa bulabilir. Görüldüğü gibi aile yaşamı çocuklarda bu sendromun birincil tetikleyicisidir. Zaman zaman kendine acıyan, agresif, narsist, eşine karşı şovenist, kendi duygularından korkan ve onlarla yüzleşemeyen bir baba ile, ailesine karşı aşırı koruyucu, fedakâr, disiplinli, kocasına ise fazlaca boyun eğen, dünyaya karşı takıntılı, buyurgan, yalnızlık korkusu olan bir annenin elinde büyüyen çocuklar PPS'ye daha yatkındır. Elbette bu sendromu önlemenin ve hatta onun tedavi etmenin yöntemleri vardır. Çocukları bu sendroma kurban etmemek için anne ve babalara büyük görev düşüyor. Yazar bu konuda detaylı önerilerde bulunmuş fakat ben en önemli olanı söylemekle yetineceğim. Ebeveynler kendi aralarındaki düş kırıklıklarını ve çatışmaları çocuklara özellikle örtülü mesajlar ile yansıtmaktan imtina etmelidir. Çocuğa bu çatışmalarda kendisinin bir suçu olmadığı ve düzeltme konusunun sadece anne babanın sorumluluğunda olduğunu ısrarla söylemelidirler. Böylece en temel sorun kaynakları olan tedirginlik, kaygı, suçluluk duygusu, yalnızlık gibi duygular çocukta yeşermeyecektir. Benzer şekilde PPS sendromu yetişkinlik dönemine kayan erkekler, kendileri ile alakalı bu durumu kabul etmeli, uzman yardımı almalıdır ve bu esnada partnerinin de kendisine destek vermesi gerekir. Dr. Kiley bu bölümde de fazlaca öneride bulunmuştur. Burada kilit bir unsur vardır. Kiley'e göre partnerlerde de Peter'ın anne rolüne soktuğu arkadaşı Wendy'nin karakteri vardır. Çünkü PPS kurbanları ile uzun süreli ilişkileri ancak Wendy'ler yürütebilir. Wendy anaç ve korumacı tavrı ile asla erkeği terk etmeyen, koşulsuz itaat ve sevgi gösteren taraftır. Yani tam da yetişkin Peter Pan'in aradığı kadın modelidir. Yazar bu Wendy tavrını
Sindrella Kompleksi
Sindrella Kompleksi
ile bağdaştırıyor. Bilmeyenler için Sindrella Kompleksi; kız çocuklarının, toplumun köhne zihniyetinden kaynaklı olarak narin ve baskıcı yetiştirilmesi sonucunda yetişkin birer kadın olduklarında, bağımsızlık ve özgürlükten korkması ve kaçması olarak tanımlanmaktadır. Kitapta geçen bu ilişki modeli ile oldukça uyumlu görünüyor bana göre. İşte bu sebeple kadınlar partnerlerine yardım etmeden önce kendilerindeki bu gerçekliği irdelemeli ve ona göre tavırlar geliştirmelidir. Yazarın ya da bir uzmanın önerileri doğrultusunda da süreç boyunca partnerine destek verebilir. Son olarak şunu söylemek ve incelemeyi bitirmek istiyorum. Çocuklukta çevremizi bizler seçemiyor ve yaşadıklarımızı bizler yönetemiyoruz. Bu yüzden dönüştüğümüz hatalı kişilikler bizim kabahatlerimiz değildir. Lakin yaşımız ilerleyip bazı şeyleri idrak etmeye başlayınca ve seçim yapma yetisine sahip olunca, karakterimizi şekillendirmeye ve değişmeye de gücümüz oluyor. Kitapta geçen sendrom erkekleri bağladığı için bu konuda erkeklere seslenmem daha doğru olacaktır. Sevgili erkekler, biz kadınlar hayat içerisinde sizin de yaşadığınız benzer sorunları zaten yaşıyoruz. Bunlara ek olarak bir de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin dayatmaları ile savaş halindeyiz. Sizler büyümeyip bizlerin omzuna yeni yükler ekledikçe tüm mücadelelerimize ek olarak bir de sizlerin sorumluluğunu almak zorunda kalıyoruz. Hiçbir ilişki denge halinde değilse sağlıklı yürümez, mutluluk ve huzur ise asla ele geçmez. Kadınların sizleri "Hanimiş benim Erkek'im!" diyerek idare etmesindense, "Seninle denge halindeki bu ilişkimizden mutluyum." demesi eminim ki sizin de hoşunuza gidecektir. Sağlık ve huzur hepimizle olsun.
Peter Pan Sendromu - Hiç Büyümeyen Erkekler
Peter Pan Sendromu - Hiç Büyümeyen ErkeklerDan Kiley · HYB - Hekimler Yayın Birliği · 199713 okunma
··
534 views
Neşe okurunun profil resmi
İncelemene yazdığım yorum nereye gitmiş anlamadım. 1k’nın yeni hâline alışamadım ben galiba. Satırlarını okurken eş-dost, tanıdık bir sürü insan resmî geçit yaptı gözümün önünde. Ne kadar da çoklarmış meğer. Psikolojik rahatsızlıkları da fizikî rahatsızlıklar kadar önemsemedikçe huzurlu ve verimli bir yaşam beklentisi koca bir hayal. Zaten sen de ayrıntılı şekilde ortaya sermişsin. İnceleme de inceleme olmuş Ecem’im. Eline sağlık, kalemin daim olsun. ♥️
Ecem okurunun profil resmi
Ya sorma canımın içi ben de son güncelleme sonrası like atmakta bile zorlaniyorum resmen. Yok olup duruyor. Begenmene cok sevindim o kadar dogru söylüyorsun ki aslinda farkinda olmasak da pek cok fiziksel hastalığı da bu psikolojik rahatsizliklar getiriyor o yüzden cok onem vermek lazım. Bu kitap benim de bakış açımı cok değiştirdi. Sendrom WHO tarafından literatüre kazandirilmamis fakat makalelerinde bu kitaptan yararlanan doktorlar var. Yazarı erken öldüğü için mi ardına düşülmedi bilmiyorum ama ben çok etkilendim. Begenmene çok sevindim teşekkür ederim canım benim güzel Kadın 🤗🌱
Yeşim okurunun profil resmi
"Sizler büyümeyip bizlerin omzuna yeni yükler ekledikçe tüm mücadelelerimize ek olarak bir de sizlerin sorumluluğunu almak zorunda kalıyoruz." İncelemenin kilit cümlesi bu cümledir bence. Eline sağlık, yine şahane iş çıkarmışsın. Bakıyorum yine çocuklukta bitiyor olaylar. Ne olur biraz özen gösterseler çocuklara.. Dinleseler, anlasalar.. Ama yok ki yine yok. PPS' de zor bir sendrommuş. Dağlara taşlara. Ben mükemmel zekamla baş edemem 🤭😄 Bizden uzak olsunlar canikom. Tekrar eline sağlık 🪂❤️🌼
Ecem okurunun profil resmi
Ahahha beğenmene cokkk sevindim bebeğim. Evet zor bir sendrom ama çevremizde cok var. Aslında bir araya gelsek bile hep birlikte aşamayacağımiz durumlar değil. Ayrica senin zekani yerim ben😍😍
1 next answer
Odessa okurunun profil resmi
Kalemine sağlık Ecem, çok iyi bir inceleme yine senden :)
Ecem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim yorumuna, begenmene sevindim😊😊
Sibel okurunun profil resmi
PPS yaşayan bir birey genelde erkek mi Ecem, yoksa aynı şartlarda yetişen bir kız çocuğunda da bu görülebiliyor mu? İncelemende genelde çocuk diye bahsetmişsin fakat son paragrafı ve başlığı okuyunca kafam karıştı. İlgi çekici, aydınlatıcı, dolu dolu bir inceleme olmuş yine, ellerine sağlık. 👏
Ecem okurunun profil resmi
Evet Sibel bu sendrom erkeklere özel. Kadınlarda da benzer durumlar var ama onlar daha farklıdır literatürde ben o kısımları bilemiyorum. Begenmene sevindim çok teşekkür ederim🤗🍀
3 next answer
DlkSzgn okurunun profil resmi
incelemenin kendisi bile bilgi yükü.. teşekkürler Ecem ☺️
Ecem okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Dilek🤗 begenmene sevindim
H. UmuT okurunun profil resmi
Yine dolu dolu bir inceleme olmuş. Özellikle ilk üç belirti o yaşlarda bir çok kişi de görülse bile ileride aşılabilecek durumlar gibi düşünülüp çok ciddiye alınmıyor. Sonra otuzlu yaşlarda ciddi sorun oluyormuş. Bu belirtilere bakınca birçok kişi de bu sendrom var gibi. Teşekkürler inceleme için. Okumak şart oldu :)🍀
Ecem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim beğenmen mutlu etti🤗 evet örtülü belirtiler epey kişide mevcut ya da birkaç tanesi. Ama mücadele etmek erken aşamalarda daha kolay. Özellikle erkeklerin kendilerine bu konuda yargılama yapmaları yine kendileri için iyi olacak. Okuduğunda seveceğine eminim zaten sen tavsiye etmiştin😊
Hatice okurunun profil resmi
Tebrikler Ecem.. 👏👏👏👏 Ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Hanimiş benim yavrum diye kadını da küçük kız çocuğu gibi pışpışlayan cefakar adamlara da selam ☺️
Ecem okurunun profil resmi
Sagolasin Şimal abla begenmene sevindim🤗🤗 dediğin gibi her iki cinse de gitsin bu söz😄😄
karaca okurunun profil resmi
bayıldım eline, yüreğine, ağzına sağlık. umarım bu incelemenle insanlar az çok kendilerini dinlemeye ve anlamaya çalışırlar. incelemenin ve kitabın bir çok kişiye ulaşmasını temenni ediyorum 😊
Ecem okurunun profil resmi
Cok teşekkür ediyorum bu güzel yorum ve temenniler icin 🤗🤗 begenmenize sevindim
Bu yorum görüntülenemiyor
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.