Gönderi

310 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Kitabı biraz okuduktan sonra birden aklıma Oğuz Atay'ın  "Tutunamayanlar" kitabında  geçen ve benimde sürekli cebimde tuttuğum, yeri geldiğinde harcadığım  "Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok." alıntısı  geldi. Evet dış dünyamızda yaşadığımız bütün olumsuzlukları alıp, erittiğimiz sonra da onu yeniden, genelde mutlu olacak şekilde yarattığımız  iç dünyamız : Evine ekmek götüremeyen, bir çare insanın evine ekmek götürmesine, Depremde göçük altında kalan birinin kurtulmasına, kavuşamayan bir Aşığın  kavuşmasına , yoğun bakımda sancılı geçen bir  gününün unutturulmasına, kangren olmuş bir sevdayı ileştirilmesine , platonik bir sevdanın karşılık bulmasına, Ay'a çıkamayan birini Ay'a çıkmasına , Adaletsizliğe uğradığında adaleti bulmasına , Dünyanın kirini, pasını saniyeler içinde temizlemesine ,Haksızlığın çöpe atılmasına... sebeb olan, Hepimizin başvurduğu, bilinçaltına attığımız , yeri geldiğinde savurduğumuz; Kimseyle cesaret edip paylaşamadığımız sırları, paylaştığımız  sırdaşımız, mutluluk kaynağımız;Fakir, zengin, güçlü, güçsüz demeden sınıfına, rütbesine bakmayan, herkesin  ihtiyacı  olan;maddisi  nispeten az, manevisi yüksek olan, istediğimizde bizi geçmişe-geleceğe götüren, hiçbir şey olmayan, hersey olan: HAYALLER! . Düşünen her varlığın olmazsa olmazıdır, onsuz hayatın tadı olmaz. İşte, Hasan Ali Toptaş'ın " Kayıp Hayallerin Kitabı" olmazsa olmaz olan, düşle gerçeği birbirine karıştırıp , masalsı  kelimelerin dansıyla bize sunduğu, harika bir "Düşler"  şölenidir. Sizi kelimelerin fantastik dünyasına çağırır, Ordan da size kendisiyle özdeşleşen kelimelerin, düşlerin tadına baktırır. MİNNACIK SPOİLER İÇEREBİLİR Kayıp Hayaller Kitabı, yeni yeni elektriğin verildiği, Denizli' nin bir kasabasında, Hasan'nın tek kaçış yeri olan sinema solununda ki düşlerini, Dede'nin asasıyla sohbetini , Kevser'in aşkından delirmesini, Gökçe gelinin sırdaşlığını, Hicabi'nin  yoksulluğa karşı çaresizliğini  , Elif'in hayallerinin yıkılışını , Celil'in acımasızlığını, Ali'nin bilinmezligini, Hidayet'in ala bir köpeğe dönüşmesini, somutla-soyutun, soyutla-somutun yer değiştirmesinin, düşün içinde düş görme hikayesidir. Hasan Ali Toptaş sindirmesi zor bir yazar, lakin bir kaç  okumadan sonra bağımlılık yapan bir yazar o yüzden  uyarıyorum. Kelimelerinin, düşlerin tadına şöyle bir bakıyım derseniz, bir daha bırakamazsınız:)) Düşüncelerimi bir alıntıyla bitirmeden şunu da belirteyim o kadar çok kitabın altını çizmişsim ki bir süre sonra farkına vardım : "Annem suratında şaklayan tokatla birlikte yere yıkıldı. Sonra gördüm annemi ve o bana olanca çaresizliği, düşen başörtüsü ve savrulan saçlarıyla göründü. Sonra ben, onu görmemek için gözlerimi ısrarla heybeyi karıştıran kardeşime çevirdim ama, annem bana gene göründü ve her seferinde bir daha yıkıldı yere upuzun, derken bir daha, bir daha yıkıldı ve ben koşup kurtarmak istedim onu babamın ellerinden; hem de ne kadar çok istedim ama, köşedeki minderin üstünden kalkıp bir adım bile atamadım." .... içimden o erişilmezliğin, o sessizliğin ve güzelliğinle birlikte seni geçirdim gülüm ve kendi kendime çok eski bir şarkıyı mırıldanır ya da gizli bir duayı okur, ya da işitilir işitilmez insanı helâk edecek korkunç bir sırrı açıklarcasına; ne yapıyorum böyle ben, dedim, gülümü bırakıp da nereye gidiyorum?.. İyi okumalar... 
Kayıp Hayaller Kitabı
Kayıp Hayaller KitabıHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20171,281 okunma
··
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.