Gönderi

312 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Mutluluğun Mimarisi... ismiyle içeriğinin böylesine uyuşması ve hem teknik hem de yaşamsal bakış açıyla aslında mimariyle her insanın ilişkili olduğuna da kitapta sıkça değiniyor, ki yazarında bir mimar olmamasının ama buna rağmen mimari bilgisinin ve bakış açısının yadsınamaz şekilde gelişmiş olduğunu da örnek gösterebiliriz. Bottın kitapta daha çok mimarinin insan psikolojisi ve ruhu üzerindeki çıkarımlardan yola çıkarak bir anlatım gerçekleştirmiş. Bunu ise 5 başlıkta yapmıştır. Bunlardan ilki ‘Mimarinin önemi’. Burada mimarinin insan üzerindeki etkisinden bahsediyor. Bir yapının insanı mutlu edip, anılara sürükleyebileceğini anlatırken bir taraftan da bunu kesin yapacaktır diye bir görev yüklemiyor mimariye. ‘Binalarımızı hangi üsluba göre inşa edeceğiz’ bölümü ise güzel yapı nasıl olmalıdır sorusuna tarihten bu yana yaşanan süreçten bahsederek ilerlemektedir. Klasik üslup, gotik üslup ve en sonunda modernizm... geçmişten gelen binaların estetik olması gerektiğine yönelik kaygının fazlasıyla yersiz olduğunu anlatmaktadır. Botton: ‘Binaların bizimke konuştuğu bize bir şeyler anlattığı düşüncesini benimsersek binaların nasıl görünmeleri gerektiğine ilişkin yargılarımızdan çok onların hangi değerleri temsil etmeleri gerektiğine ilişkin görüşlerimizi ortaya koyabiliriz.’ ‘Konuşan binalar’ çevreçevesinde ise binaların bir dilinin olduğu, kullanılan malzemeler ve renklerin bize çok şey anlattığından bahsetmiştir. Güzel bir nesne bize güzelliği hatırlatmaktan çok içinde barındırır. Bunun sonucunda yüzyıllar sonra bile bir şeyler anlatmaya devam eder. ‘İdeal Yuva’ yapıları tasarlarken gerçekten beslenmek yerine ideallerden beslendiğini vurgulamaktadır. İnsana nasıl bir yapı istediğini sorduğumuzda onda olmayan şeyleri sıraladığından bahseder. Yani insan bir binada özlemini çektiği şeyleri görmek istemektedir. ‘Binaların erdemleri’ bölümünde yapıların dikkat etmesi gereken temel prensiplerinden bahsediyor. -Kitapta en sevdiğim bölümlerden biri burası oldu- bu erdemler ‘düzen,denge,tutarlılık,zarafet,kendini tanıtma’ olarak sınıflandırmış. En son bölüm ise ‘Toprağın vaat ettikleri’. Kırları bozarak üstüne binalar konulmasını olumsuz şekilde eleştirmiş burada yazar. Fakat bunu yapıyorsa mimarinin mutluluğu anımsatacak en kusursuz ve en ustaca inşa edilmiş binalar ortaga koymasının gerektiğini doğaya bunu borçlu olduğunu söyleyerek kitabı bitiriyor. Böyle teknik, mesleki alanda gelişen kitabın böylesine roman edasıyla okunabilmesi, akışta bırakması bununla beraber bolca bilgi yüklemesi yapması da nadir rastlanır durumlardandır. Bu kitap kütüphanemde açıp açıp okuyacağım kitaplardan biri arasına girdi.
Mutluluğun Mimarisi
Mutluluğun MimarisiAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2018707 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.