Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Feyyaz'ın Hayata Gösterdiği Orta Parmak
Ben Feyyaz Yıkık. Soyadımdan da anlayacağınız gibi yıkığım. Doğma büyüme Tarlabaşılıyım.Duymuşsunuzdur buranın namını. Kara deliğin gizemi keşfedildi,bizim muhitin öfkeli çocuklarının hayatın yüzüne attığı balgamın rengini kimse çözemedi. Tanrının başarısız projem diye kabul ettiği insancıkların merkez üssünün burası olduğunu tahmin ediyoruz.Efendim, ben Allah’ın arka cebinden peygamberi çalan adamlarla dost olmuş,ruhunda cenabet,irin,kan,gözyaşı taşıyan hatunlarla halvet maceralarına girişmiş,yerin altında;cennete ve cehenneme uzak,ütopik aynı zamanda distopik bir dünya kurmuş;sisteme,topluma,aileye,devlete,dine düşman bir zatım.Dünyadaki simülasyon ağının ve tekelleşmiş duyguların peşinden gitme içgüdüm beni çok yordu.Sosyal statüsü zayıf bir aileden geliyorum.Okuyamadım.Minibüsçüyüm.He bu arada,’’sen nasıl minibüsçüsün,takvim arkası filozofu gibi konuşuyorsun,büyük büyük cümleler ediyorsun.’’diyebilirsiniz.Efendim ben çok kitap okurum.Minibüs kulanırken bile okurum.Çok şikayet eden oldu bu manyak bizi öldürecek diye ama yılmadım.Minibüsümde Franz Kafka’nın,Dostoyevski’nin,Freud’un posteri vardır.Oğuz Atay okuyan gençler,minibüsüme ücretsiz biner.Neyse efendim,tafsilatları sonra yüz yüze konuşuruz.Sorduğunuz üzere biraz ailemden söz edeyim:Babam lord ya da jön değildir,emekçidir.Dürüstlük ve namus kavramlarına fetişi vardı.Alın terine inanan bir adamdı.Sonra her iyi insan gibi sıyırdı.Şimdi kırk altılıkların zat-ı muhteremi olarak, dünyayı ateşe vermek istiyor,Terk fark,dışarıdakiler tehlikesiz kabul edildiği için çakmak ya da en kötüsünden kibrit taşıyabilir.Ama babam dünyaya çiçek dikmek istese,dokunulmamış yaban otlarının başına emniyet sübabı diye dikerler.Neden delirdiğini bilmiyoruz.Sadece yaptığı bütün sıralamalarda kendi hayatını listeye almayacak kadar insansever,hayvansever,doğasever bir adam olduğunu biliyorduk.Bu zaafı ona aklını kaybettirdi.Bir sabah kalktığımızda babam bıraktığımız yerde değildi.Şimdi bana Tarlabaşı-Bakırköy arasına düşen kanlı mendili aramak düştü.Kürt Cemo;’’Laleli’den dünyaya doğru giden tramvaya binmişti.’’Bizim de nasibimize Tarlabaşı’ndan Bakırköy’e giden sarı dolmuşa binmek düştü.Annem,muhafazakar kadındı.Allah derken bütün hücreleri titrerdi.Daha bu memlekette tanrının bile lüks olduğunu öğrenememişti.Babam delirdikten sonra annem hiç konuşmadı.Babamın acısıyla sesini unuttu.’’Dünya kocama kulaklarını tıkadıysa benim bağırmamın ne anlamı var ki?’’diye düşündü herhalde.Ölürken bana,’Hayat,önce kendinden vazgeçenlere,başkası için kendini unutanlara çelmeyi takıyor ve tecavüz ediyor oğlum.Daima başkalarının mutluluğu ve huzuru için kendinden ödün vermek,kendini düşünmekten daha büyük bir bencillik oluyormuş.Baban hep başkaları için yaşarken delirdi,ben baban için susarken ölüyorum,bağırsaydım dünya bu kadar ağrıma gitmezdi.Keşke susmasaydım.Unutma oğlum;önce senin mutluluğun.Önce sen.Hoşça kal!’’dedi ve hayattan para üstünü almadan koşar adım kaçtı.Gelelim benim mevzuya:’’Adı Vasfiye’’diye bir film vardı bilir misiniz?Müjde Ar oynuyordu.Bakanı kör edercesine arz-ı endamı olan Vasfiye,kesinlikle benim hatunun yaşamından esinlenerek yazılmıştır.Ha merak ediyorsanız benim hatunun ismini de söyleyeyim:Vasfiye.Ha-ha-ha! O gün boynuzsuz koç,boynuzlu koçtan hakkını alacak diyorlar ya.Benim hatun bana o kadar boynuz taktı ki,dünyadaki bütün boynuzsuz koçların mükafatını mahşer-i cümbüşte sırtıma ırgat gibi yükleyecekler.O kadar iffetsiz hatundu yani.Vasfiye,mahalleden bir adama kaçtı.Tanımıyorum.O aralar düşündüm.Feyyaz dedim.Kuzey Kore başkanıyla görüş.Hani şu faşist haylazla.Kaçtığı eve roket yolla.Ev hediyesi olsun.Sonra dedim yok.Bu benim üst insan kimliğime yakışmaz.Ben şair adamım.Daha yaratıcı olmam gerek.Sonra beni Türkiye’ye reklam eden hamlemi yaptım.Kocası borç batağındaymış.Bankalarda minibüsçülere özel kredi projesi patladı.Krediyi çektim,borcunu ödemesine yardım ettim pezevengin.Çocuğu okula gidemiyormuş yoksulluktan.Elimde avucumda kalanla çocuğunun eğitim masraflarına yardım ettim.Sonra da zaten ülkenin suni gündemine oturdum.Durum bundan ibaret efendim. +Feyyaz Bey,sizi programımızda ağırlamak bizim için şeref.Öncelikle bunu belirterek sözlerime başlamak istiyorum.Sosyal medyada trend oldunuz,gazeteler birinci sayfa haberinizi yayımladı.Taktir edersiniz ki pek alışıldık bir durum değil.Feyyaz Bey,bütün Türkiye’nin merak ettiği soruyu ben dile getirmek istiyorum.Neden yaptınız bunu,neden yardım ettiniz? Annemin ölürken bana söylediği son sözlerini hatırladım.’’Hayat önce kendini unutanlara çelme takıyor ve tecavüz ediyor oğlum.’’demişti.Bu saatten sonra hayattan çelme yersem başta kalbim olmak üzere her yerim kırılır.Ayağa kalkamam.Bu yaştan sonra,hayattan tecavüze uğramak gibi bir niyetim de yok.Kendim için yaşıyorum artık,bir başkası için değil.Ondan yardım ettim. +Nasıl yani,biraz daha açar mısınız? Babam başkaları için yaşadı ve aklını kaybetti.Annem; babam ve tanrı için yaşadı ve son anındaki mutsuzluğunu asla unutmam. Ben Vasfiye’ye, kocasına ve çocuğuna yardım etmeseydim,hayatım boyunca ’ulan bunu Feyyaz Yıkık’a nasıl yaparlar,iyi adamım ulan ben’ der kendimi yiyip bitirirdim. Şu an içimde ne kin var,ne öfke,ne hiddet,ne kırgınlık.Bunları yaparken kendime çok büyük bir iyilik yaptım.Dünyayı,Vasfiye’yi,kocasını,annemi,babamı herkesi affedip hepsinden vazgeçtim.Sizin iyilik ve diğerkamlık kabul ettiğiniz şey, aslında benim en büyük bencilliğim.Toplum,bencil olmakla sencil olmak arasındaki farkı ayırt edemiyor.Hangimizin ne niyetle diğerine yardım ettiğini, ya da kötülük ettiğini bilemezsiniz.Sizin cömertlik ve iyilik kabul ettiğiniz şey,benim kendimi affetmem ve mutlu yaşamam için belkide tek fırsatımdı ve ben bunu iyi değerlendirdim. +Anlıyorum Feyyaz Bey.Tarlabaşılı bir minibüs şoförüne göre çok derin,aykırı düşünceler.Ha-ha-ha! Programımızın yavaş yavaş sonuna gelirken eklemek istediğiniz son bir şey var mı,bütün Türkiye sizi izlerken ne söylemek istersiniz? Baylar ve bayanlar, Hayat önce kendinden vazgeçenlere,başkası için kendini unutanlara çelmeyi takıyor ve tecavüz ediyor.Daima başkalarının mutluluğu ve huzuru için kendinden ödün vermek,kendini düşünmekten daha büyük bir bencillik oluyormuş.Unutma Türkiye,önce senin mutluluğun.Önce sen!Hoşça kalın!...
·
85 görüntüleme
Furkan okurunun profil resmi
''Kıyıya Vuran Umut Yok''kitabımın içinde olan öykülerimden biridir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.