Gönderi

112 syf.
·
Not rated
Tekzip Değil Telkif / Şikayet Değil Tevkif
*** TUT ELLERİMDEN Sırat’tan incedir sevda köprüsü Beraber geçelim tut ellerimden. Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü Beraber uçalım tut ellerimden. Gönüldeki birlik kalkandır dışa Aldırma ayaza, yele, yağışa Giden ilkbahara, gelecek kışa Beraber göçelim tut ellerimden. Birleşmek üzredir şafakla gurûp Korku beklenilmez kapıda durup İster zehir olsun, isterse şurup Beraber içelim tut ellerimden. Çağır hayallerin en ötesini Yakından duyarsın aşkın sesini Sonsuz mutluluğun penceresini Beraber açalım tut ellerimden. Hatırla kaybolan hatıraları Elmastan ışıklı, altundan sarı Zaman tortusundan işte onları Beraber seçelim tut ellerimden. Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet” Zamanı zamana etme şikayet Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet Beraber kaçalım tut ellerimden. *** Kavga şiirlerinin içinde yeşeren bu şiirinle başlıyorum söze, bu defalık mazur gör Beğim. Beğim, bam telinde gam bildiğim. Mazur gör beni, hallaşmaya geldim. Bilmem ki bu derdi nasıl söyleyeyim? Bir sualdir, sormaya geldim.. Aşk bahsine ermez ki dilim. Büyüğümsün, erenler yurdunda Beğim. Ah ki söyle, vah ki bir haldeyim. Anlat ki Beğim, cehlimden feragat edeyim. Uyku, döşeğimde zehirli diken. Kimdi yorganıma bu zehri diken? Uyumak hıyanetse Aşk içtimada iken... En sadık ben miyim Beğim? Bilmem ki kalemin kastı kime? Bir hal vurdu, bilmez oldum bildiğime. Söğmeyi hak gördüm selam verdiğime... Bu hal neyin nesidir Beğim? Yitmişse satırlarımdaki nizam ve düzen.. Elbette vardır kağıdı kaleme, kalemi bana küstüren. Kim diye sorma, Vallahi namert olur söyleyen. Maşuk'u dile düşürmek var mıdır Beğim? Öyleyse gelmek farz oldu sadede Evvel destur alak hele ki Beğim Kafiye, dörtlük ve on birli hece Konuşak sevdiğin o dili Beğim Haddinden fazlaca yorduk bu sözü Bilmem kaç kişiye sorduk bu sözü Evirip çevirip oyduk bu sözü Desem yalan olur Vallahi Beğim Rabbim takat versin şu kekre dile Yoksa arz edemem açlığımı bile Bir yamalı sözcük birkaç da cümle Nasıl çıkar dilden bilmem ki Beğim Mihriban deyip de sevmiştin sen de Daha çok sevmiştin hiç görmesen de Nasip.. Muradına eremesen de Bir yuva kurmuştun başkayla Beğim *** Devamını nazım ile yazmaya takat getiremeyecek kadar doluyum. Bir kalıba sığmaz bu düşünce. Bu sual, sana değil Beğim, eşin Pakize Hanım'a. Pakize Anama. Pakize Anam, nasırlı ellerin, kahırlı sahibi anam! Bilmem nice bir haldir, bir şaire eş olmak? Bilmem nasıl bir histir, Mihriban olmamak? Ne vakit evliliği düşünsem, aklıma sen geldin. Durdum, duraladım. Daima seni düşündüm ve dedim ki; "Acaba mutfakta beyine yemek pişiriyorken, açık kalan radyodaki ses; "Sıradaki türkümüz Mihriban" dediğinde ve o türkü kulaklarına hücum ettiğinde, Pakize anam ne hissederdi?" Ne hissettin her dinlediğinde? Kocanın en meşhur şiirinin sana değil de bir başkasına yazılmış olduğunu bilerek dinledin ve ne hissettin? Susuyorsun. Susuyorum. ************ Ama susmayalım, telafi edelim hatamızı. Hayır sever insanlarla dolu bir cemiyetin yerleşkesidir adı 1000Kitap uygulaması olan bu muhit. Bu incelemeyi şikayet edip kaldırtan o güzel insan vesilesiyle telafi edelim kusurumuzu. Teşekkür, boynumuza borçtur. *** "Ben kendi ülkümün işaretlerini koordinatlarıyla birlikte şiirleştirip sunuyorum. Yeminim var, başka türlüsüne talip değilim..." diyor Karakoç. Kendi şiirinin çıkış noktasını böyle ifade ediyor. Elbette şiir bir ülkü himayesinde tayin eder kendi coğrafyasını. Yalnızca epik şiir anlayışına mahsus bir kaide değildir bu. Gerek pastoral, gerek lirik, gerek satirik şiir türlerinde de bu böyledir. Karakoç'un ülküsü, aklımıza gelen ilk mana ile kaimdir. O bir Başbuğ'un izinde yürüyen, milyonlarca ülkücüden sadece biridir. Kavgası vardır, yumruğu kalem olan. Hiciv şiirlerindeki katılığı ve açık sözlü duruşu, "duymazdan gelme" tekniğiyle bastırılabilmiştir muhatapları tarafından. Bu meşhur hicivlerden biri de kitapta yer verdiği; Hikaye-i Farzımuhal şiiridir. Öyle sanıyorum ki DYP'li eski milletvekili Hayri Doğan'ı hicvettiği o meşhur şiirdeki birkaç mısra; "Lideri dese ki evladım Hayri Dört ayak üstünde yürü sen gayri Hiç itiraz etmez bu emre uyar Lider ne söylese hikmet var sayar Takla atar lider takla at dese Yatar her çamura hadi yat dese Lideri düşünür Hayri düşünmez" *** Siyasetin dokunulmaz kıldığı çoğu şahsiyete, çekinmeden ve eğilmeden çatan Karakoç, çoğu zaman mensubu olduğu siyasi görüşü de sorgulamış ve şefkat tokatları atmaktan geri durmamıştır. Bunun bir örneğini de kitapta yer alan "50 Yılın Muhasebesi" isimli şiirinde görebiliyoruz. Son tahlilde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; şairliğin ne idüğünü bilen, gösteren ama Bozkurt işaretiyle gösteren Abdurrahim Karakoç, "bağır" kelimesini "Anadolu" ile cem edebilmiş bir Şiir Beği'dir. Bu gibi şairler, zamanının vaka'nüvisi olduğundan, Karakoç da 90'lı yılların siyasi atmosferini bizlere sunmuştur. Ruhu şad, mekanı cennet olsun..
Akıl Karaya Vurdu
Akıl Karaya VurduAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 20181,370 okunma
·1 quotes·
147 views
Oğuzhan Âsım Güneş okurunun profil resmi
Lakin bir daha ki sefere şikayet etmezden evvel, şahsıma bildiriniz. Vallahi insan yemiyorum, anlayışla mukabelede bulunabilecek kadar insan olduğumu düşünüyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.