Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
EVVELOTEL SAKLI Keşif yolculuğumun üçüncü ve en doyurucu kitabıydı. Yoğunluk, öykü dağarcığımın fakir olması ve Toptaş’a benzer yazarlar arama nedenleriyle yeni tanışacağım yazarlardan öykü kitaplarıyla bir keşif yolculuğu başlatmıştım. Bu doğrultuda ilk durağım Cemil Kavukçu, Sonra Yalçın Tosun ve en son Ayfer Tunç oldu. Bu kitabı seçme nedenim Kitabın içindeki Saklı bölümünün 1989’da Yunus Nadi Ödülü’ne layık görülmesi oldu. Yunus Nadi Ödülü alan kitapları büyük ölçüde beğendiğimi fark ettim çünkü. Okuduğum bu 3 yazar içinde en çok Ayfer Tunç’un öykülerini beğendim. Diğerlerini “denk geldiğinde keyifle okuyabileceğim yazarlar” olarak nitelendirmişken Ayfer Tunç’u özel olarak okuyacağım yazarlar listesine dahil ediyorum. Bu bilgilerden sonra kitaba geçeyim artık Evvelotel Saklı, adından da anlaşılacağı üzere iki kitabın birleşiminden oluşan bir öykü kitabı Her iki bölümde de 9 öykü var. Ben yukarıda açıkladığım nedenden dolayı öncelikle saklı bölümünden başladım. O kısmı bitirince başa dönüp Evvelotel bölümünü okudum. Kitabı bitirince bilmeden ne kadar isabetli bir karar verdiğimi fark ettim. Çünkü Evvelotel bölümü Saklı’daki öykülerden oluşturulan öykülermiş. Bunu ilk olarak Saklı bölümü bittikten sonra kitabın sonunda öğrendim. Evvel Otel’e bunu bilerek geçmiş oldum. O bölüme başlamadan önce, öyküleri aralıklarla da okuduğum için hangi öykü hangi öyküden doğmuş, bunun bilmecesini çözme oyununa girişmek de hoşuma gitti açıkçası. Bu oyun fazla sürmedi ama. Öykülerin aynı sırayla dizildiğini fark etmem zor olmadı. Yine de bağlantıları çözmek, gerektiği yerde Saklı bölümünden ilgili öyküye gitmek güzeldi. Gerçekten yazılmış bir öyküden bu kadar güzel yeni öyküler yazmak maharet isteyen bir şey. Bunu çok güzel icra etmiş yazar. Kitabı okurken acaba baştan başlasaydım yani önce Evvelotel’i okusaydım “Taşlar yine aynı sağlamlıkta yerine oturur muydu” diye düşündüm ama emin olamadım. Belki de “Aaa, öykülerdeki karakterler ortakmış, o nedenle yazar aynı kitapta birleştirmiş” derdim, belki de yine aynı şekilde hissederdim. Buradaki ortaklık karakterlerin ortaklığı kadar basit bir şekilde açıklanamaz çünkü. Mesela İhtilaller Neye Benzer- Kibir, Önemsizlik-Acı Lezzet ve Yüreğin mahallesi-Serim Düğüm Çözüm arasında üst kurmacalık (iç hikaye çerçeve hikaye) ilişkisi vardı. Her öyküyü eşiyle kıyaslayarak değerlendireyim ve yorumumu sonlandırayım. Saklı- Evvelotel Evvelotel’i daha çok beğendiğimi söylemem gerekir. Saklı’daki Süslü Yenge’yi İnsanların kapısını vakitsiz çalabilen bir deli olarak görülmesinden dolayı Kayıp Hayaller Kitabı’ndaki Kevsere benzetmiştim. İhtilaller Neye Benzer- Kibir İhtilaller Neye Benzer öyküsünü daha çok beğendiğimi ifade edeyim. Oradaki çözümlemeler Kibir’e göre daha hoş, daha zarif geldi bana. Yaşadığımız Yerler- Halas Bu ikisi için yazacağım pek bir şey yok ama Yaşadığımız Yerler’i daha güzel buldum. Önemsizlik- Acı Lezzet Saklı bölümünü okurken bu öyküyü okuduğumda bölümün diğer öykülerine göre sönük bulmuştum. Evvelotel Bölümünde Acı Lezzet’i okuyunca Önemsizlik benim için önem kazandı. Acı Lezzet adlı öyküyü çok çok sevdim. Ay Bakıyor- Hiçbir Hikaye Göründüğü Kadar Temiz Değildir Ay Bakıyor çok daha güzeldi. Öte yandan Hiçbir Hikaye Göründüğü Kadar Temiz Değildir Kadın bir yazarın serseri sayılabilecek bir erkek karakteri o jargonla ne kadar iyi anlatabileceğine iyi bir örnek. Mozart’ın Son Zartı- Doğru Mozart’ın Son Zartı çok daha çekiciydi benim için. Su- Yanık Taşlar İkisi de güzeldi aslında ama Yanık Taşlar’daki dil daha şiirsel, betimlemeler daha canlıydı sanki. Silentium- Tevekkül İkisi de aynı düzeydeydi benim için Yüreğin Mahallesi- Serim Düğüm Çözüm Nedenini tam kestiremesem de Serim Düğüm Çözüm’ü daha çok sevdim. 07.11.2020
Evvelotel - Saklı
Evvelotel - SaklıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20131,096 okunma
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.