Merhaba değerli okurlar
İncelememe Martin Eden’in şu sözü ile başlamak istiyorum. “Buralara nereden geldiğimi biliyorum, gidecek daha çok yolumun olduğunu da biliyorum ve gerekirse dizlerimin üstünde sürünerek de olsa oraya gideceğim” (sf.148) Hayatımız da her insanın, her kitabın, izlediğimiz her filmin ve çoğu zaman dinlediğimiz bir müziğin bile bizde uyandırdığı, kattığı nice şeyler olmuştur, Martin Eden’in bu sözü; hem insanın kendisini geçmişini unutmaması ama o geçmişe bağlı da kalmaması ve hayatta her şeyin mümkün olduğunu o kadar güzel özetliyor ki. ,
Şimdi kitaba gelelim,
Jack London’un Martin Eden kitabı, yazarın tıpkı diğer romanlarında da olduğu gibi kendi yaşam öyküsünden ve anılarından izler taşıyan bir romanıdır. Bu sebeple önce yazarın hayatına kısaca göz atıp sonra kitabı okursanız, hem yazarı daha iyi anlamak açısından hem de benzerlikleri fark etmek açısından faydalı olacağını düşünüyorum. 1919 yılında kaleme alınan ünlü roman, 1800’lü yılları Amerika’sında geçen, Burjuva sınıfı ve alt tabaka arasında ki yaşanan sosyal farlılıkları anlatan bu kitap, ana temasını da bunun üzerine kurmuştur.
Kitabı okuduğunuz zaman Martin Eden'in kendine olan güveni ve inancı size o kadar iyi yansıtıyor ki geçmişe dönüp yaptığınız şeyleri sorguluyorsunuz, hedefleriniz ve hedeflerinize olan inancınız daha da kuvvetli bir hal alıyor. Birini sevdiğimiz zaman bazen yaptığımız her davranışta o insanın düşüncesini bakış açısını düşünüyoruz tıpkı Martinin sevdiği kız olan Ruth için bir şeyleri değiştirme çabasına girdiği gibi. Aslında baktığımız zaman hepimizin bir zamanlar martin olmuşluğu vardır. Amansız şeyler uğruna verdiğimiz uğraşlar, çabalar ve tükettiğimiz umutlarımız… ( Bu çabalar derken, martinin refaha ulaşması, başarılı bir yazar olmuş olmasını kast etmiyorum, Ruth için verdiği mücadeleden bahsediyorum. )
"Halbuki güzelliği içlerinde hisseden insanlardan olsalardı, o parlayan gözlerin ve hararetlenmiş yüzün, gencin aşkla tanışmasının belirtileri olduğunu anlayabilirlerdi." (sf.37)#84196031
Hayatta başarı ve refah yolunda sosyal sınıf farkı yoktur. Çabalayabildiğiniz ölçüde ilerleyebilirsiniz hayatınızda. Lakin bu yolun adımlarını ne için yürüdüğünüz çok önemli başarıya ulaşıp hayal kırıklığı görmek de mümkün. Tam burada martinin şu cümlesi düşüyor aklıma; "Bir zamanlar bütün masumiyetimle yüksek makamlarda oturan, güzel evlerde yaşayan, eğitimli insanların ne kadar da değerli olduklarına inanırdım." (sf.379)#87887586
Hayalini kurduğumuz şeylerin değer ölçülerini bilmeden çalışıp didindiğimiz şeylerin boşa olduğunu izlemekte olabilir sonunda. (Tabi martin kadar şansız ve bahtsız iseniz ancak böyle olabilir. )
Martin Eden,
Beyaz Diş kitabıydı, bir kurdun gözünden insanları anlatan eseri. İki kitabında da hep bir mücadele var, yazar mücadeleci yanını kitaplarına iyi yansıtıyor.
Bazı şeyler çokta anlatılamıyor hele ki bu Martin'in hayatı ise, onu en içten okuyup hissetmeniz gerekir. Daha çok anlatamadıklarımı anlamanız için.
İşte, sosyal sınıf farkı için de aşk, çabalama, idealler, ulaşılan hayaller işçi sınıfından yazarlığa, hayatında bir kez olsun seven gencin boşa giden umutları, aşkı... Daha ne olsun bide yazarın eşsiz anlatımı ile muhteşem bir kitap tavsiyesi verilir.
Martin ile tanışmayan dostlarım, martin bir kitapçı da ya da kütüphane raflarının birinde sizi bekliyor kendinizi bundan mahrum etmeyin, martine merhaba diyin. :)
Martin, yerin ben de hep ayrı olacak. Hoşça'kal...
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391k okunma
Giriş kısmı "Buralara nereden geldiğimi biliyorum, gidecek daha çok yolumun olduğunu da biliyorum ve gerekirse dizlerimin üstünde sürünerek de olsa oraya gideceğim" güzel lise 1 okuduğum :) ellerinize sağlık