Övünmek, şişinmek neyimize bizim?..
demiş ki hasan hüseyin
ne demiş?
ben nâzım’dan büyüğüm mü demiş?
n'olurdu ah keşke deseydi
vakit bulabilseydi de şu rezil düzende arılar gibi
[çalışmaktan
diyebilseydi!
nasıl da sevinirdi.o güzel anısı nâzım'ın
ne de güzel gerçekleşmiş olurdu söyledikleri:
«ben babamdan ileri
doğacak çocuğumdan geriyim»
Bu kitap, iki bölümdür: 1) Eylül Telefonları,
2) Mapusâne Seni Yapan Kör Olsun.
Birinci bölümde, çeşitli zamanlarda yazılmış
şiirlerden kimileri; ikinci bölümdeyse, 'Kızılırmak' adlı yapıtım yüzünden bir süre tutuklu kaldığım 1967 yılında yazıp bir köşede unuttuğum,
yedi yıl sonra elime geçen, ‘mapusâne konusu
üzerine çeşitlemeler’ diyebileceğim şiirler bulunmaktadır. O günün koşulları içinde günübirlik bi
çimlenip ortaya çıkan bu izlenimler, bu etkiler,
bir bütünün parçaları olarak değerlendirilebilinir.
Gömütlükler ve ceza-tutukevleri, toplamların
ekonomik, siyasal, toplumsal ve ekinsel durumlarını, düzeylerini yansıtan aynalardır. Bu konuda çok söze gerek yok sanırım! «Ey kendini bana yüce tanıtan/Şu halime bak da varlığından
utan» demiş ozan. İşte gömütlüklerimiz, işte ceza-tutukevlerimiz... Ve işte de durumumuz!
Övünmek, şişinmek neyimize bizim?..
Demem ş u : 1967’lerde yazılıp, yedi yıl sonra
ele geçen bu izlenimlerin kitaba alınmasında, her-
şeyden önce, şiirimin kılcal damarlarının daha iyi
tanınması bakımından, yarar gördüm. Herhalde,
en doğrusu da buydu!..