Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

585 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Kitaba başlarken kendime ve sosyal medyaya 'kişi olacağıma dair' söz vermiştim. Sonrasında kişi olmak için dış kabuğumu oluşturduğumu fakat bu kabuğun içinin dolması gerektiğini gördüm. Çünkü olmak istediğim kişi şu anda sadece bir tohum halinde topraklarım üzerinde bir yerlerde gömülü. Yeterli gün ışığı verebilir miyim? Suyunu aksatmadan tedarik edebilir miyim?.. Neden olmasın? Belki suyu için boru hattı döşerim. Güneşi için yer değiştiririm.. İşte Carl Rogers 1961'de yayınladığı bu kitabını kendi aşamalardan oluşan hipotezlerine dayandırıyor. Savunduğu şey şu: Gerçekten kişinin kendinin yargılanmadan, olduğu gibi kabul edildiği bir ortamda maskelerinden kurtularak tamamen doğal haliyle iletişim kurabileceğidir. Yani artık kişi, kendidir. Davranışlarında ve sözlerinde hiçbir savunma mekanizması görülmez ve dürüst bir şekilde kendini anlatabilir duruma gelir. Rogers, bütün bunları anlatırken; belli hastalarıyla olan diyaloglarını kitabına almıştır. Böylece durum somut bir şekilde anlaşılır şekildedir. Bu hasta odaklı terapi dediği 'gerçekte neyse o benlik olma' durumunun ortaya çıkması sonucunda kişinin/kişilerin okul, aile ve diğer çevredeki değişimleri hakkında incelemeler de kitabın diğer kısımlarını oluşturuyor. Son olarak da 'davranış bilimlerinin' eğer istemezsek bizim öznelliğimizi aslında etkilemeyeceğini her şeyin bizim hedeflerimizde, koyduğumuz kişisel ve toplumsal değerlerde başlayıp bittiğini; bilimsel gelişmenin bununla karışamayacağını ileri sürüyor. Kitap her ne kadar güncel psikoloji verilerinin gerisinde kalsa da aslında özünü teşkil eden bir fikir sunuyor. Günümüzün yapılandırılmış eğitimindeki kusurları hala -ne yazık ki- gösteriyor.
Kişi Olmaya Dair
Kişi Olmaya DairCarl Rogers · Okuyan Us Yayınları · 2011191 okunma
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.