18 yaşında ateist oldum ve 28 yaşında Kur'an'ı okudum ve İslam'a teslim oldum. İslam'a girdikten sonra, çok geçmeden, benim yaşlarımda genç bir Amerikalıyla tanıştım, o da Müslüman olmuştu. Adı Grant dı. Grant ve ben daha ilk karşılaşmamızda kaynaştık ve çok yakın arkadaş olduk. Grant'a İslam'ı gösterdiği için Allah'a tekrar tekrar şükrettim, çünkü onun arkadaşlığı benim için paha biçilmez bir lütuftu. San Francisoda dört yıl boyunca bir ara Grant cuma namazları da dahil olmak üzere camideki namazlara katılmamayı tercih etti. Belki şehri bir süreliğine terk etmiştir diye düşündüm fakat daha önce gelecekteki yolculuk planlarından hiç bahsetmemişti. Bir kaç defa camiden arkadaşlarla evine uğradık ama kapıyı açan kimse yoktu. Grant'ın ortadan kayboluşundan bir kaç hafta sonra evine yalnız gittim. Kapısını çaldıktan sonra bir kaç dakika bekledim fakat her zaman olduğu gibi kapıyı açan kimse yoktu. Arabaya dönmek üzere yürürken arkamdan bir kapının açıldığını duydum. Döndüm yan açık kapının gerisinde yarısını gizlemiş olarak duran Grant'ı gördüm. ''Vaaaay!! Grant! Seni görmek ne güzel! Nerelerdeydin? İyi misin? Haftalardır sana ulaşmaya çalışıyorum.! Allah'a şükür iyisin. Ona doğru aceleyle yürürken cevap vermesine fırsat bırakmamıştım. Fakat onu gördüğümde duyduğum sevinç birden sönüverdi. Grant'ın yüzündeki duygusuz ve kasvetli ifade beni gördüğüme hiç de sevinmediğini anladım. Kapısına geldiğimde onu incitmemek için elimden geldiğince sakin bir şekilde sordum. '' Neyin var Grant? Ne oluyor? Beni gönülsüzce içeri davet etti ve seyrek mobilyalarla döşenmiş karanlık küçük bir oturma odasına karşılıklı sandalyelerle oturduk. Grant'a son zamanlarda neden cemaate katılmadığını sakin bir şekilde sordum. Yıllarca bir çok dine girip çıktığını bir çift çoraptan çok daha fazla itikat denediğini söyledi. Yalnızca tatmin olabileceği bir takım inançlar değil, o inançların gereklerini yaşayarak temsil edebileceği bir topluluk arayışına girdiğini belirtti. İslam da kendisini ilk kez tanıştığı Müslümanlar da gördüklerinin çektiğini, fakat zamanla İslam toplumunun vaaz verdiği yüce ideallerin çok uzağında olduğunu ve toplumun karakterindeki bozukluklar, aksaklıkların faziletleri gölgelediğini anlattı. En sonunda dini inançları tam anlamıyla karşılıklı sevgi ve hürmete dönüştüren ve her zaman aradığı o inanç toplumunu bulduğunu Budist olduğunu söyledi. Sersemlemiştim. Orada sessizce kala kaldım. Etkili bir karşılık bulmaya çalışıyordum. Yalnızca, Grant'ın ciddi bir kaza geçirdiğine veya hastalığa yakalandığına dair korkularımın ne kadar yerinde olduğunu düşünebiliyordum. Sonra Grant hançeriyle yaramı biraz daha deşerek ''Jeff, Müslüman bir hanımla evlendiğini ve şimdi İslam ı yaşamaya devam emek için bir nedenin olduğunu biliyorum. fakat, Budist arkadaşlarla tanışmaktan gerçekten hoşlanacağını sanıyorum. Bana Buda'nın öğretilerini anlatan küçük bir kitap verdiler istersen sende kalabilir.'' Kİtabı Grant'tan aldım boş ve donuk gözlerle sayfalarına bakarken yapraklarını çabuk çabuk çevirdim. Sabit bakışlarımı Grant'a doğru çevirmeden başımı salladım ve ona şöyle dedim. '' Grant senin aksine İslam'ı bir çift çorap gibi denemedim. Cidden ve tam olarak hakikat olarak kabul ettiğimde teslim oldum. Hatta Müslüman olmayı ve herhangi bir dini cemaate katılmayı bile istemedim. Allah aşkına Grant! Ben müslüman olmadan önce ateisttim. Müslümanlar ister iyi insanlar olsunlar ister olmasınlar İslam'a girmeyi tercih etmem de ya da bu dine tabi olmaya devam etme kararı almamda hiçbir tesirleri yoktu.'' Şaşkın bir ifadeyle şöyle sordu.'' O zaman niye dönüş yaptın?'' Ben de sabırsızca: ''Kur'an'ın yüzünden!'' Grant çok hassas ve akıllı bir adamdı, fakat ilgisiz bakışlarından söylediklerimin hiçbir tesiri olmadığını anlamıştım. Cevabımı biraz daha ayrıntıya inerek açıklamam gerektiğini düşündüm. ''Grant, Kuran'ı okudum onunla kavga ettim. İnatlaştım onunla tartıştım. Ve en sonunda ona boyun eğdim. Kuran okuyarak tanımaya ve güvenmeye çalıştığım bir tek yaratıcıya teslim oldum . Bütün bunlardan öyle kolayca sıyrılıp uzaklaşamam.'' Bunun üzerine Grant şöyle karşılık verdi: 'KUR'AN'IN BÜYÜK BİR KISMINI OKUMADIM.''

Melekler de SorarJeffrey Lang · Gaye Kitabevi Dağıtım · 200468 okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.