AHISKA NERESİDİR?
Adını Dede Korkut hikayelerinden alan Ahıska şuan da Gürcistan sınırları içerisinde bulunan ve
Ardahan'a 15 km uzaklıkta olan bir beldedir.
14 eylül 1829 tarihinde imzalanan edirne anlaşmasıyla Ahıska'nın kaderi değişir. Ahıska çarlık Rusyaya
savaş tazminatı olarak verilir.
Ahıska Birgül idi gitti,
Bir ehli dil idi gitti,
Söyleyin sultan mahmuda, İstanbulun kilidi gitti.
Sovyetler birliği ikinci dünya savaşında almanlara karşı savaşırken Ahıskalı türkler için sinsi bir plan
işlemeye başlıyordu. SSCB`de çalışan gizli polis şefi Lavrentiy Beria Stalin`e bir mektup yazdı ve bu
bölgede yaşayan insanların Türkiyeye yakın olduğu için Türkiyenin Almanyanın yanında savaşa
katılma riskine karşı bir tehdit oluşturduğu ve bölgeddeki insanların sürgün edilmesi gerektiğini
söylemişti. Türkiyeye yakın olan köuylerde yaşayan insanlar Türkiyeye kaçmaya çalışırken ölüm
yolculuğu kalanlar için başlamıştı..
O gece.. 14 kasım 1944
Evinizdesiniz ve günün yorgunluğunu atmaya çalışıyorsunuz. Hayat ara vermediği hızı ve kavgasıyla
devam ediyor Erdem Beyazıtın dediği gibi.. Kapı çalıyor, birkaç ay önce çocuğunuzu, eşinizi, babanızı
askere götüren askerler “ çabuk çıkın, savaş var gidiyorsunuz. Bitince geri dönersiniz, evleri
boşaltın.”diyor.. Çıkmayanlar dövülüyor ve zorla çıkarılıyor. Yanına ne alır ki insan öyle bir durumda?
Elbise, yiyecek,mal..? Birçok insan savaştan sonra döneceğim diyerek yanına pek bir şey almıyor. O
güne kadar hayatlarında biriktirdikleri ne varsa orada bırakıp gidiyorlar. Emekleri, anıları, gelecekleri,
evleri, malları, memleketleri..
Yolculuk başlıyor.. İnsanlar hayvan istifi gibi mal vagonlarına en az 6 en fazla 10 aile olmak üzere
bindiriliyor. Hava soğuk. Üşüyene daha soğuk, bir vagonda evinden ayrılana daha da soğuk..
yolculuğun en kısası 23, en uzunu 40 gün sürüyor. Vagonlarda tuvalet yok, yanına aldıkları aletlerle
vagonu delerek bir delik açıp tuvalete gitmek isteyen olunca etrafdını battaniye ile kapatıyorlar
sürgün yemiş yürekler..Sırf utandığı için en doğal ihtiyacı olan tuvalete gitmeyip de ölen genç
hanımlar.. Yiyecek yok, içecek yok, soğuktan elleri demire yapışıyor insanların. Canlı tanıklardan
Vahitdin Salamov “ yetim kaldım, sahipsiz kaldım” diyor. Hamile kadınlar doğum yapacağı zaman
vagondaki kadınlar ve erkekler birbirlerine sırtlarını dönerek, hem kadının doğumuna yardımcı oluyor
hemde askerler gelip kadını vagondan atmasınlar diye bir ağızdan bağırıyorlar. Tren bazen günlerce
durmuyordu, durduğunda da sıcak çorba ve bir parça kuru ekmek veriyorlardı. Hastalıktan ölenler
vagondan atılıyordu. Bu yüzden bazı aileler sırf bir mezarı olsun diye ölen yakınlarını battaniyelere
sarıp gideceklere yere kadar onlarla yolculuk etmeye çalışıyordu. 23 gün sonra hayatta kalan ilk
aileler Özbekistan`da indirilmeye başlandı ve sırasıyla Kırgızistan gibi onüç ayrı cumhuriyete
yerleşitrildi. Onları ‘insanyiyen’ olarak tanıtan söylentilerden dolayı ilk başta tuhaf karşılandılar fakat birini çıkıp ezan okumasıyla buzlar erimişti. Gittikleri bölgedeki insanların Müslüman olması onlar için
bir teselli olmuştu, bu tüm sürgün edilen aileler için geçerli değildi elbette. Gittikleri yerde onları
bekleyenler zaten sefalet içinde yaşıyordu ve bir ekmeğe bölerek bir ensar muhacir kardeşliği ile
hayatta kalmaya çalıştılar.
Sürgün; birini ceza olarak bulunduğu yerden başka bir yere sürmektir. Bu bir sürgün değil, katliam ve
soykırımdır. İnsani olan hiçbir koşulun sağlanmadığı, çıkarılan tehcir kararı için isyan, ayaklanma,
devlete ve malına zarar verme gibi hiçbir suçun işlenmediği bilindiğine göre zamanın Rusya başkanı
insan haklarını hiçe saymış ve insanlık suçu işlemiştir.
1989 yılında Özbekistan`ın fergana olayları ile birlikte Ahıskalı Türkler bir kez daha hayatlarını
sıfırlayıp başka diyarlara göç etmek zorunda kaldılar. Evleri yağmalanan, zulüm gören Ahıskalı Türkler
için yeni sürgün dönemi başladı.
Bu sürgünde bazı kaynaklara göre 17.000 bazı kaynaklara göre 50.000 kişi hayatını kaybetti. Bugün
yaklaşık 650 bin Ahıskalı Türk vatanından ayrı yaşıyor. Şuan dünyanın çeşitli ülkelerine dağıtılan
Ahıska Türkleri için vatanlarına dönme projeleri yürütülüyor. Gürcistan yönetimi, 2007 yılında kabul
edilen Ahıskalı türklerin anavatanlarına dönmelerini kapsayan kanuna rağmen hala somut bir adım
atmadı.
YTB ve TİKA Ahıskalı Türklerin anavatanlarına dönmeleri için yeni projelere imza atıyor.
YTB kimdir? (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkalığı)
Yurt dışında yaşayan Türkler soydaş ve akraba toplulukları ile Türkiyede öğrenim gören uluslararası
burslu öğrencilere yönelik çalışmaları koordine etme, bu alanda verilen hizmetleri ve yapılan
faaliyetleri geliştirme görevini yerine getiren kuruluştur.
TİKA ( Türk İşbirliği ve Kooedinasyon Ajansı başkanlığı)
Türkiye cumhuriyeti kültür ve turizm bakanlığına bağlı olan kurum yurtdışı ofisleri aracılığıyla
Türkiye`nin dış yardımlarını organize eder.
Ayşe Akkan