Gönderi

Ecem bir yorumu yanıtladı.
796 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
AŞK BİR İNTİHAR MI YOKSA DİRİLİŞ Mİ?
Aşk nedir? Sanıyorum ki yeryüzünde çok sayıda farklı cevabı olan tek soru budur. Öyle ki bu soruya hepimizin vereceği bir cevap muhakkak ki vardır. Bizler bu soruyu ya olması gerektiğine inandığımız şekliyle ya da yaşadığımız tecrübelerden ve gözlemlerden yola çıkarak kendi düşünce ve duygularımızı harmanlayarak yanıtlarız. Tek soru, milyonlarca
Dahiler ve Aşkları
Dahiler ve AşklarıÖzcan Erdoğan · İkaros Yayınları · 2008506 okunma
··
1.536 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş Ecem, kalemine sağlık öncelikle. Bununla birlikte aşkı tanımlamanın da çok hoş olduğunu belirteyim. :) Kitap okumayı her zaman sevmiş biri olarak, buna tezat oluşturacak şekilde, lisede edebiyat derslerini hiç sevememişimdir. Bunda başat etkenin, öğretim tekniği olduğunu düşünüyorum: Öğrencilere yaşına, hayata bakışına uygun olmayan oldukça soğuk bir müfredatla verilen dersler. Sadece bir derste ilgimi çekmişti. Onda da hoca, aşktan bahsediyordu. Allah, insanların ruhlarını yaratmışken onlara görünmüş ve insanlar da bu simaya aşık olmuşlar. Vücut bulup yeryüzüne geldiklerinde de hep bu aşkı aramaya başlıyorlar lakin her bulduklarını sandıkları kişiye ulaşmalarından bir süre sonra aslında ulaşmadıklarının farkına varıp tekrar arayışa devam ediyorlar. Dersin konusu tam olarak neydi bilmiyorum ama o sıra ilgimi çekmişti. Süreç içinde ben bu anlatıdan yola çıkarak aşk tanımlaması yapmaya çalışacak olursam ortaya şu çıkar: İnsan, zihninde bir ideal güzellik yaratır. Bu güzellik salt maddi değildir. Bu ideali oluştururken pek çok etken bir araya gelerek kompleks yapı oluştururlar. Buna, kişinin çocukluğunda gördüğü veya görmediği anne, baba sevgisi, başından geçen iyi veya kötü irili ufaklı her olay, okuduğu, izlediği filmler, kitaplar... Yani kişinin hayatına az veya çok nüfuz etmiş her bir tanecik bir araya gelip bu ideali oluşturur. Kişi, sonrasında bunu aramaya başlar. Eğer kavuşursa aşk duyduğu insana, bir süre sonra o ilk heyecanı kaybeder ve aşk da biter. Bununla birlikte, o insanla hayata bakışları uyarsa, birbirlerine alışırlarsa veya herhangi başka etkenle ayrılmayı düşünmezlerse bu birliktelik devam eder. Bunun nihayetinde ya ıstırap dolu bir hayat ya anlayış, saygı ve birlikte geçirilen anlardan duyulan hazların yarattığı bir sevgi ya da birbirine yabancı haline gelmiş ama bunun farkına varamayıp alışkanlık temelinde süren bir ilişki şekillerinde üç farklı yoldan birine sevk olurlar. Eğer baştan kavuşamazsa platonik duruma kayar, bunun sonucunda kişi psikolojik sorunlar yaşayabilir veya karşısındaki insana türlü acılar yaşatabilir. Bununla birlikte bu platonik durum, ona kavuşma halindeki aşktan daha gerçek gibi gelir. Zaten işin sırrı da buradadır, yani kavuşup kavuşamamadadır. Teknik olarak aşka kavuşmak imkansızdır. Çünkü kişi, yeryüzündeki hiçbir insanda idealini bulamaz. Elbet bir veya birden fazla nokta eksik kalır. Eğer başka etkenler sorun olarak ortaya çıkarsa, bu eksiklikler göze çok büyük gözükür ve ilişki adım adım ızdırap noktasına doğru kayar. Tersinde ise aşk yine kaybolur lakin sevgiye dönüşerek devam eder. Sevgiye dönüşerek devam etme aşka göre daha sağlıklı olandır. Çünkü sevgi, kişinin partnerini tanıması; onu iyi ve kötü yanlarıyla kabul etmesinden geçerek oluşur. İşte bu tarz ilişki, senin tanımını yaptığın 'aşk'tır. Kitaptaki pek çok ünlü ismin bize garip gelen aşk ilişkilerinin nedeni de bence, ilişkilerinin sevgiye dönüşümünün olmaması veya bunu sağlamaya çalışmamalarıdır. Ya da ideallerine olan tutkularının baskın çıkıp bunu ısrarla aramalarıdır. Tabi Balzac örneğinde olduğu üzere belki başka etkenler de söz konusu olabilir ya da Balzac'ın ideali buydu: #91823458 Ayrıca ekseriyetle sanatçılarda görülen bu tarz eksantrik aşk ilişkileri, benim savımı kuvvetlendiriyor diye düşünüyorum. Çünkü, onların hayal güçlerinin yüksek oluşu, tutkularına ve içgüdülerine kendilerini daha çok bırakmaları tipik özellikleridir. Bu da aşkı besleyen ana unsur diyebiliriz. Aklıma lisede yazdığım -amatör- bir şiir denemesi geldi. Onu da buraya bırakayım: Aşk , Gözlerinde gözlerimi görebilmekmiş... Sesinde sesimi duyabilmek... Aşk , Birbirimizin gölgesi olabilmekmiş... Varlığını hissedip ama görememek... İşte aşk, insana hiç yapmayacağı şeyleri yaptırabilen büyülü bir güç gibidir. Bununla birlikte bu büyülü gücün altında pek çoğumuzun duymaktan hoşlanmayacağı biyolojik temeller olabilir. Yani, soyun devamını sağlamak için insana gösterilen bir büyü. Tabi salt buna indirgenemeyebilir. İnsan, sosyal bir varlıktır. Yalnızlıktan yer yer hoşlanır ancak mutlak yalnızlıktan da bunalır hatta akıl sağlığını kaybetmeye kadar gidebilir. Bu nedenle, hayatını birlikte geçirebileceği bir insan arayabilir. Bu açıdan, ilişkinin başlangıcını, üreme istencine; devam etmesini ise yalnız kalmama istencine bağlayabiliriz. Aşk hakkında daha uzun uzun konuşulabilir ama şimdilik bu kadar. Tekrardan eline sağlık.
Ecem okurunun profil resmi
Begenmene sevindim ve yorumun için de çok teşekkürler gerçekten çok güzel açılardan yaklaştın😊 bilirsin ben her şeyi denge üzerine kurarım hayatımda. Aşka çok büyük anlam yükleyen insanlar için benim sevgi türüm çok itici olabilir zira ben aile, dost, akraba, aşk tüm iliskilerimde karşılığını almadığım sevgiyi devam ettirmem ya bitirir ya başka yere yönlendiririm. Fakat sanatçılar için aşk konusu bir ilham kaynağı, ürünlerinin ham maddesi olmuş. Onları anlamak bazen çok zor olabiliyor ve aşkın sevgiye dönüşümü konusunda katılıyorum sana. Eğer dönüştürebilselerdi belki bu eserleri veremeyeceklerdi kim bilir. Aşkın çalkantılı hali bir süre sonra zarara dönüşüyor ve sevgiyle beraber dengeli duygulara dönüşmesi kişinin yaşamı için çok daha faydalı sanırım😄😄 tekrardan teşekkür ediyorum asla bitmeyecek olan bu konuya fikirlerini kattığın için
Ecem okurunun profil resmi
Bu da güzel bir yorum😊
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
emre okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme yazısı olmus
Ecem okurunun profil resmi
Teşekkürler Emre bey
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.