Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Hanımlar, beyler, eğer biz homo economicus olmayı becerebilsek, hiçbir hükümet, hiçbir rejim, iç ya da dış baskı bizi kişi başına geliri on bin dolarlık ülke olmaktan alıkoyamaz. Zamanındagöç edip dünyanın en gözde toprak parçasına kurulmuşuz. Bir elimiz dağda, bir elimiz denizde, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızda. Bir müşkülümüz varsa, o da kendimiziz. Homo economicus olmayı beceremememiz. Öyle bir medeniyetin insanlarıyız ki, en homo economicus olanımız bile homo economicus olmaktan utanıyor. Örnek mi, istiyorsunuz, mesela, Sakıp Sabancı. Eşi, geçenlerde televizyonda, kadınlar programında mantı pişiriyordu. Adamı, zengin olduğu için af dilemeye zorlayan bir toplumuz biz, o da diliyor zaten. Kayseri lehçesini bozmamaya gayret ediyor, şaklabanlık yapıyor. Bizden biri olduğunu anlatmak için çırpınıyor. Sizi temin ederim, Batı'da onun çapında bir zengin, özel polisin koruduğu yüzlerce dönümlük bahçeli malikânelerde yaşar. Yüzlerini daha görmezsiniz. Beşiktaşlı Ali örneğini verdim. Ben, kendim, şu konferansı vermek için kendi paramla İstanbul'dan geliyorum. Aklıma bir an için, bana ne demek gelmiyor. Batı'da bir örneği yoktur. Sizler, hangi arkadaşınız sigara istedi de vermediniz, gömleğinizi, ceketinizi, harçlığınızı paylaşmadınız?" "Ben size katılmıyorum. Eğer siz buraya bizim için geldiyseniz, sizin masraflarınız karşılanmalıdır. Yoksa sömürmek oluyor. Az önce, elmanın fiyatını denetlemeyen tüketicileri kınadınız. Öyleyse, siz de paranızı istemelisiniz." "Önce şunu düzelteyim, ben tüketicileri kınamadım. Sadece bir olguya işaret ettim. Bu konferans için para istemeye gelince: Siz arkadaşınıza tek bir sigara verirken parasını istediğiniz gün, ben de organizasyon heyetinden para talep edeceğim. Söz." "Ben Sakıp Sabancı'nın soytarılıklarını bir uyutma olarak görüyorum. Bizi uyutmak, sermayeyi şirin göstermek istiyor!" "Ne zoruna? Bizden korkuyor yani, öyle mi? Bakın, bu neye benziyor. Hatırlarsınız, bir zamanlar bir uçak kaçırılmıştı. Teröristler önce uçağı yolcuları ile birlikte havaya uçurmakla tehdit etmişlerdi. Yapmadılar. Ertesi gün iktidar şişindi, 'yaptırmadık' filan demeye başladı. Oysa, yaptırmayan onlar değil, yürekleri elvermeyen teröristlerdi. 1980'den önce bunca olay yaşadık, hangi devrimci ya da ülkücü, bir okul otobüsüne bomba yerleştirdi? IRA yapıyor ama. Bir başka örnek, ordu. Türkiye'de üç müdahale oldu. Üçünde de ordu geri çekildi, kışlasına döndü. Şimdi, biz siviller mi döndürdük? Türkiye'de orduya kışlasına döndürecek güç var mı? Kimin böyle bir yaptırım gücü var? Batı'nın mı? Öyle güçleri varsaydı neden işkenceleri önleyemediler? Bakın, sizi kendi insanımızın yapısı üzerinde düşünmeye davet ediyorum. Henüz birbirimize 'homo economicus' olacak kadar yabancılaşmadıysak, homo economicus tarifinin kaçınılmaz uzantıları, bireysellik, benmerkezcilik, acımasızlık, yok olan aile yapısının sokağa saldığı çocuklar, bunları izleyen uyuşturucular gibi felâketlerden göreli de olsa uzaksak, bu konumumuz üzerinde düşünmek, iyi düşünmek zorundayız!"
Sayfa 327Kitabı okudu
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.