Gönderi

"Kullanılan sözcük sayılarının azaldığının idrakindeydim," dedi Kadızade, mazeret beyan eder gibi, "Belki de, dile ilişkin kaygılarımız Türkçe-Osmanlıca tartışmalarıyla sınırlı kaldığından afaziye uyanamadık. Kelimelerin sesli/yazılı şekilleriyle uğraşıyorduk. Beyinlerimize ulaşıp ulaşmadıkları üzerinde düşünmek aklımıza gelmedi. Düşünce içeriklerinin korunup korunamadığının üzerinde de düşünemedik." "İdeolojik kavganın idrakindeyiz," dedi Danışman, "Anlaması zor olan, meselâ, neden 'önemli' ve 'mühim' kelimelerinin her ikisini de kullanmamış, Latin harflerinin yanı sıra Arap harflerini de öğretmemiş olduğunuz. Onu yapsaydınız, tek sorununuz çeviri olurdu." "Düşünemedik," dedi Kadızade yine "Haklısınız, ilim mi, bilim mi münakaşalarına gömüldük, her ikisinden de olduk. Kavramın kendisi, karşılığı olmayan bir sesten, bir şekilden ibaret kaldı"
··
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.