Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1/10 puan verdi
Diziden kitaba
İncelememe başlamadan önce belirtmeliyim ki kitabını daha okumadım dizisi sayesinde keşfettiğim bu kitabı okuyup okumama konusuna da tam karar vermiş değilim. İncelememi dizisine dayanarak yapmaktayım. Bazı şeyleri belirttikten sonra inceleme kısmına geçersek öncelikle yazar kurgu konusu olarak kendine iyi bir yer seçmiş. Tarihi fantastik ne gerçekten çok uzak ne gerçek olabilecek kadar masalsı. Mitler ve zaman olarak seçimini çok beğendim. Benim gibi tarihin tozlu zamanlarında gezmeyi sevenler açısından tercih edilir bir konusu var. Ancak yazar güzelim konuyu aceleci tavrından mı yoksa erotizm her zaman satar kafasından mı bilmem konuyu mundar etmiş. ilk kitabı böyle değildir dizi kitabı yansıtamamıştır oyunculuktan kaynaklıdır vb. diye düşündüm ama kitap hakkında yazılanlara bakılırsa bir iki küçük detay hariç kitabı birebir uyarlamışlar denmiş. (Mesela bu tarz yorumlarda kitabı okuyup okumamam arasında bırakan nedenlerden oldu) Kitap hakkındaki genel yargı tarih, aksiyon, mitler falan filandan ziyade kitabın daha çok balayı gibi gelip geçtiği ile alakalı. (Okuyan arkadaşlara güveniyorum.) Ya bunu kabul ediyorum 2 yy geri giden birini yeni bir aşka yelken açacağı belli bu klişede olsa bu olacak buna itirazım yok ama bunu hemen yapıp eskiye Claire'nın gamsız gibi perde çekmesi çok saçma. İnsan duyguları, ruhsal gel gitmelerinin, şaşkınlığının iyi yansıtıldığını düşünmüyorum. Askeriye de savaş hemşiresi olup sanki eline erkek eli değmemiş havaya bürünüp Jamie Fraser'ın yaralarını temizler temizlemez flörtleşmeye başlaması çok saçma ki farklı bir yy ışınlanmışsın arkadan bıraktığın sevdiğin var ya bir şaşır kadın demi bir uyum problemi yaşa sanki doğuştan ordaymış gibi bir havalar. Kitapta bu serüven nasıl ilerledi bilmiyorum okursam editlerim ancak dizide Caitriona Balfe'den kaynaklı mıdır bu duygular çok es geçilmiş. Evli bir insanın zoraki nedenlerden de olsa 2. bir evliliğinde hemen bir aşk serüvenine yelken açmamalıydı en azından süre bu kadar kısayken. Frank üzüntüden içi geçmiş Claire İskoç beyimizle bulutların üstünde falan. Galce olan kısımların çevrilmemesi ve Claire gibi tavşan gibi baka kalıp ne dendi diye düşündürmesini sevdim. Frank'in taşlara gidip o sırada da Claire'nın da taşlara koşması birbirlerine seslenmeleri o kısımda başaramayacağını bile bile bir heyecanlandırıyor. Güzel diyaloglar da yok değil. ('Kanın benim kanım, kemiğin benim kemiğim bir olabilmemiz için vücudumu ölene kadar da ruhumu sana sunuyorum.' içinden geçenlerin kelimelere dökülmüş ilkel yeminleri seviyorum. Keşke kırmızı cübbeli nikah memurun önünde kuru kuru evet diyeceğimize bu geleneğimiz olsaydı.) Beğendiğim bir iki kısım oldu olmadı değil. Genel hatlardan insanların hal ve davranışlarının kopuk ilerletildiği şeylerden hoşlanmıyorum. Baş karakterle kendimi bütünleyemediğim içindir belki de. Sonuçta karakterlerle empati kurup ruhsal ve zihinsel bir telepatiniz olmalı ben bunu kuramadım. 'Ben Balnainli bir kadınım. Halk beni yine kaçırdı, der gibiydi kayalar. Tepede duruyordum, rüzgar çıktı, ve her tarafta gökler gürlemeye başladı. En yüksek taşa koydum ellerimi ve uzak çok uzak bir diyara gittim, orada yaşadım bir süre, sonradan sevgili ve dost olan yabancılarla. Ama bir gün ayın doğduğunu gördüm ve o rüzgar yine çıktı. Ben taşlara dokundum ve ben evime döndüm ve geride bıraktığım erkeğime kavuştum.' Samhain akşamında geç vakit güzel bir tepeye çıkan ve kayaların arasında acıklı ve ağlamaklı bir kadının sesinin şarkı söylediğini duyan bir adama ait balad ile yavaş yavaş bitireyim yazımı.
Outlander
OutlanderDiana Gabaldon · Dell Publishing Company · 20051,011 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.