Gönderi

Samed Behrengi
Birkaç Söz (devamı...) Toplumu ve sorunlarını tanımak için daha binlerce soru sormanız gerek. Şunu da bilmelisiniz ki toplum evinizin dört duvarı arasında değil. Toplum yurttaşlarımızın yaşadığı her noktadır. Irak köylerden tutun da irili ufaklı şehirlere dek. Çamurlu ve hayvan dışkılarıyla dolu köy sokaklarından tertemiz şehir caddelerine kadar. Dar daraşık, karanlık ve sinek dolu yoksul köy evlerinden zengin şehirlerin pırıl pırıl köşklerine kadar. Üstü başı dökülen ve ücretli çalışan çiftçi çocuklarından, halı dokuyan çocuklardan tutun en önemsiz besini tavuklu pilav, hindi, muz ve portakal olan çocuklara kadar. Bütün bunlar atalarından miras olarak alacağınız toplum. Atalarınızın mirasını el değmeden çocuklarınıza ulaştırmamalısınız. Kötülükleri azaltmalı ya da yok etmelisiniz. Güzelliklerini arttırmalı ve rahatsızlıkların ilacını bulmalısınız. Toplum, aynen korunması gereken bir emanet değil. Toplumu tanımanın ve sorulara yanıt aramanın birkaç yolu var. Bu yollardan biri de köylere, şehirlere gidip her katmandan halkla oturup kalkmak. Öbür yolu da kitap okumak. Tabii her kitap değil. Kimileri der ki: “Her kitap bir kez okumaya değer.” Bu saçma bir söz. Dünyada o kadar çok kitap var ki ömrümüz bunların yarısının yarısını okumaya yetmez. Bu durumda kitapların arasından güzel olanları seçmeliyiz. Çeşitli sorularımıza doğru yanıtlar veren, bizi kendi toplumumuzla ve diğer milletlerle tanıştıran, toplumsal rahatsızlıkları bize gösteren kitapları seçmeliyiz. Bizi sadece oyalayıp aldatan kitaplar yırtılıp yakılmaya yarar. Çocuklar masal ve öyküyü istekle okurlar. Değerli masallar ve öyküler size insanları, toplumları ve yaşamı tanıtır ve nedenleri açıklar. Sadece oyalanmak için masal ve öykü okunmaz. Bu yüzden bende akıllı çocukların öykü ve masallarımı sadece oyalanmak için okumalarını istemiyorum.
Sayfa 1 - AryaKitabı okudu
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.