Gönderi
Dostoyevski den okudugum ucuncu kitap oldu.Yine Dosto amca kendini cok guzel belli etmis.Kasvetli kucucuk tek odali bir ev,tembel icki icen daha sonra neden ben basarisizim diye sizlanan rus halkina gonderme,yoksul bir aile sorunlu icki icen sorumsuz bir baba ,Sara hastalığı, zengin fakir arasındaki uçurum, buhranli bir aşk ...
Netocka Nezvanova nin hayatını çocukluk genç kızlik yıllarını bölüm bölüm anlatmış.Yoksulluk ve zenginlik bu iki zitligi yaşıyor. Çocukluktan itibaren sürekli gözlem içerisinde. Babayı kaybetme korkusu anneyi kaybetme korkusundan ağır basıyor. Burada çocuk aklıyla olaylara verdiği anlamda çocukça düşüncelerin izlerini görüyoruz. Çocuklar ilk etapta bir insanın eglencelimi guleryuzlumu olduğuna bakarak degerlendirir ona gore sever ya.Netocka da babasini yonleriyle daha çok seviyor.Cünku anne sürekli asık suratlı mutsuz hasta ve sürekli babaya söylenen birisi onun yüzünden evleri mutsuz.Dışarıdaki insanları gozlemlediginde onlarin mutlu olduklarini goruyor ve sucu annesinde goruyor.Evdeki tartismalarin cocuk bakışını cok guzel ifade etmis Dosto.Aslinda zaman gectikce annesine acimaya basliyor cunku hasta hatta sarilmakta istiyor ama babaya ihanet gibi goruyor.Daha sonra biraz buyudukce zaten bu davranislarinin vicdan acisini cektigini de goruyoruz.
Baba figuru aslinda psikolojik sorunluydu.Sadece suçu karisina atarak beklenen deliligi geciktirmisti bence.Bu adam kafayı yemiş bir yerde patlar bu derken dinledigi ünlü kemanistin yeteneğinden etkilenerek kendisinde varolmayan eksikligini fark edince beklenen olayda gerceklesmis oldu.Tabi bu deliligin icinde yaptigi en guzel olay kizina okuma ogretmesi oldu.Netockanin sevgisi de belki deliligin ortaya cikmasini geciktirmis olabilir.
Aslinda celiskili davranislarida vardi kizina annesi hakkinda kotu dusunmemesi sevmesi gerektigini soyledigi zamanlar yada karisindan gizli netocka dan para aldigi zamanlardaki alsam mi almasam mi halleri vardi.Burada belki netocka ya da kotu ornek olmak istememiste olabilir.
Burada ki aile ortamindaki diyaloglar davranislar cocuklarin onunde gerceklesen tartismalar cocuklarin olaylari bizim gibi algilamadiklarini cocugu ne kadar farkli boyutlarda etkiledigi oturup bir daha dusunulmesi gereken konular.
Netockanin prensin evine yerlestikten sonraki hayati yoksulluktan rahat bir hayat surmeye gecen surede anne ve babanin kaybi olaylari tam olarak hala anlamlandiramamasi ölümü kabullenememesi bunların üstüne hiç tanımadığı insanlarla büyük bir evin içinde yaşamaya başlaması insanların beğenisini kazanması gerektiği (ya da kaybetmemesi )gibi bir sürü olay ve düşüncenin karmasinda küçük bir çocuğun varolma çabasını görüyoruz. Katya ile olan bağlılığı yine sevgiye açlığını gösteriyor bence. Tabi buradaki durum çocuklardaki kendini keşfetme duygularını keşfetme ve bunların karmaşası gibi görünüyor.
Daha sonra Aleksandra lara yerleşmesi yine bir ortam değişikliği yine alistiklari tarafından terkedilip başka bir ailede yaşamaya başlama. Aleksandra çok zayıf karakterli herseyi sineye ceken bir insan.bu durumundaki kabullenis gecmiste yasadigi askti.kocasinin bu durumu kabulleniside bence kendini düşündüğünden dedikodulara adının karışmasını istememesinden.Cünku gerçekten karısını sevse kapanmış ve kabul edilmiş olayın ardından karısına bu şekilde ilgisiz davranmaz.Gurur yapiyorsa da ayrilabilirdi.
Kitabin sonunda netockayla konuşmak isteyen bey acaba ne konusacakti?
Yarım kalan bir eser devamı yazılmış olsaydı zevkle okurdum.
·
33 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.