Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

426 syf.
10/10 puan verdi
''Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. gider gelirdi.. Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı-Özek uzar giderdi.'' Bazı kitaplar vardır yalnızca okursunuz, bazılarını ise okurken yaşarsınız. Bu zamana kadar okumamakla büyük hata ettiğimi düşünüyorum. Uzun zamandır aklımda olan ama sürekli ertelediğim bir kitaptı. Kısa süre içinde okudum ve çok etkilendim. Kitabın kahramanları sanki yanı başımdaydı. Onlarla düşündüm, onlarla hissettim, onlarla hüzünlendim, onlarla sevindim. Yedigey, Kazangap, Ukubala, Abutalip, Zarife ve diğer tüm karakterler unutulmayacak bir yere sahip. Hatta Yedigey'in devesi Karanar bile hafızalara kazınacak mahiyette. Romanımız, geçmişi, geleceği ve bugünü iç içe anlatır ve bize temelde Yedigey ile karısının yaşantısından kesitler sunar. Onların Sarı-Özek'te verdikleri hayat mücadelesi ve etraflarındaki insanlarla olan ilişkileri, kitabın ana hatlarını oluşturur. Yedigey, uzun yıllar beraber olduğu emektar arkadaşı Kazangap'ın ölümü karşısında büyük bir üzüntü duyar ve onu son yolculuğuna uğurlamak için hazırlıklar yapar. Yedigey, Kazangap'ı Ata-Beyit'e gömme niyetindedir ve bu nedenle herkese haber verir. Kazangap'ın oğlu buna karşı çıksa da Yedigey'e karşı gelemez ve çok kalabalık olmayan bir kafile ile birlikte yola çıkılır. Bu yolculuk hepsinin geçmişine de ışık tutmaktadır. Aytmatov'un kitabında, ''mankurt'' kavramından bahsetmesi çok önemlidir. Peki kimdir mankurt? Özünü, geçmişini, kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, atasını, anasını, babasını, kısacası her şeyi unutmuş kimsedir. Juan-Juanlar genç savaşçılara türlü işkenceler uygular ve bu nedenle hafızasını kaybeden mankurtlar, potansiyel tehlike haline gelirler. Bazı günler vardır ki hakikaten asra bedeldir. Bu kitabı unutulmazlar arasına sokacak bir diğer yönü de, kurgu-bilime dayanan bölümüdür. Bu bölümlerde, dünya dışında bir gezegenin keşfedilmesi söz konusudur. Bu gezegende, dünyada olduğu gibi, uygarlık düzeyi yüksek canlılar vardır ve bu canlılar dünyadaki insanlarla iletişim kurmak istemektedirler. Ancak dünyadaki insanlar böyle bir temasın tehlikeye yol açacağını düşünmektedir. Savaşın olmadığı, huzurun egemen olduğu, yer altı kaynaklarının bol olduğu ve her açıdan yaşanabilecek nitelikle olan bu gezegenle iletişim kurulsaydı, dünyadaki hırsın, adaletsizliğin, açgözlülüğün, zulmün oraya da taşınmasına kim engel olabilirdi? Devlet ve para kavramlarını bilmeyen bir gezegenin yok oluşuna şahit olabilirdik. Zaten romanda verilen en önemli mesajlardan biri de budur. Rusya ve Amerika, dünyanın bu yeni gezegenden asla haberdar olmasını istemez ve oraya giden astronotlarla da iletişimi tamamen koparırlar. Dünyanın savaşsızlığa değil, çıkarlara ve kaosa ihtiyacı vardır çünkü(!). Romanı okurken, olayların geçtiği coğrafyayı da göz önünde bulundurursak, engin bozkırlara, hürlüğe doğru açılmak, koşmak, durmadan, yorulmadan koşmak istiyorsunuz. Özgürlüğü, sevdayı, mücadeleyi, çaresizliği ama her şeyden çok milliyet aşkını derinden hissediyorsunuz. Romandaki Abutalip karakteri önemlidir. O çocuklarına geçmişini unutturmamak için mücadele eden ve onları en güzel şekilde yetiştirmek isteyen bir babadır. O aynı zamanda bir öğretmendir. Çektiği sıkıntılara rağmen asla pes etmeyen bir yapısı vardır. Romandaki Nayman Ana efsanesi de çok etkileyicidir. Oğlunun mankurt olduğunu düşünen ve onu ne pahasına olursa olsun bulmak isteyen bir annenin acıklı öyküsü... Yedigey'in Kazak-Kırgız kimliğini koruma çabası ve rejimin uyguladığı asimilasyon politikalarına karşı çıkması da çok önemlidir. İyi anıları hatırlamak ama kötü anıları unutmak mümkün müdür, elbette değildir. Anıların dostu düşmanı olur mu? Mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Şimdiden iyi okumalar.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201045,8bin okunma
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.