Gönderi

351 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 7 days
İlk defa bu kadar ağır ve uzun bir eleştiri yapacağım. İlk defa da bir kitaba bu kadar düşük bir puan vereceğim. Kitap bir seneden fazla bir süredir okunmak için kitaplığımda bekliyor. Ben de sonunda hakkında fazla bir şey bilmediğim ama ölesiye merak ettiğim Nazım Hikmet hakkında güzel bir biyografi okuyacağım dedim kendi kendime. Üstelik yazarı da Aziz Nesin gibi kalemi çok güçlü bir adamdı. Müthiş hayal kırıklığına uğradım. Gazetede çıkan bir yazı dizisi olarak tasarlanmış ve ardından bu yazı dizisi kitaplaştırılmış. Yazar, kitabın içinde biyografi yazmadığını söylüyor ve güya bu kitabın ileride Nazım Hikmet biyografisi yazacak olanlara kaynak oluşturacağını söylüyor. Ne Nazım Hikmet'in şiirlerini, ne uğruna mücadele ettiklerini ne de tam olarak hayatını anlatmış. Hayır, bu kitapta sadece Nazım Hikmet'in hayatından geçen kadınlar anlatılmış. Onlar da fazlasıyla yüzeysel olarak, şöyle bir arkadaşa bakıp çıkıyorlar sanki. Nazım'ın özel hayatından sıkça bahsediliyor. Suyu sevmediğinden tutun da aşkı Münevver'in hapishanede ziyaretine gelmediği için açlık grevine girdiğine kadar birçok dayanaksız ve belgesiz iddiada bulunuyor, sadece bazı tanıkların ifadelerinden yola çıkıyor. Yazı dizisinin sonunda bu yazılanlar hakkında Nazım'ı yakından tanıyanlara ne düşündükleri sorulmuş ve bunlar da hem gazetede hem kitabın sonunda yazılmış. Onların yazdıklarıyla da birçok iddia kanıtlı ve belgeli olarak çürütülüyor. Asıl sevmememin sebebi yazıların çok özensiz olarak hazırlanmış olması. Aziz Nesin'den beklenmeyecek kadar vasat metinler var ortada. Düzenli olarak aynı şeyler tekrarlanıyor. Yazıların çoğu alelacele hazırlanmış, düzensiz notlardan oluşuyor. Sürekli ileride bir şeyleri açıklayacağını söylüyor ama açıklayamadan kitap bitiyor. Bunda yazarın gözlerinden hastalanması ve yazı dizisinin yarım kalmasının da payı var zannımca. Çok boş detaylara giriyor. Nazım Hikmet'in şiirindeki bir dizesinin ne şekilde yazılıp yazılmadığının izahını onlarca sayfada, bazı kişilerden bu konuda aldığı mektupları da yayınlayarak yapmaya çalışıyor. Böylece konuşulacak, anlatılacak o kadar çok konu varken edebiyatın da ne kadar boş muhabbetlere gebe olduğunu bizlere gösteriyor. Bu sayfalar bana Aziz Nesin'in "Şermendi Ne Zaman Doğdu" hikayesini hatırlattı. Bu adam hikaye yazmaya devam etmeli. Nazım Hikmet hakkında anlatılacak o kadar çok şey varken bu kadar az şey anlatabilmek ender görülen bir başarısızlık örneği.
Türkiye Şarkısı Nazım
Türkiye Şarkısı NazımAziz Nesin · Nesin Yayıncılık · 201657 okunma
··
91 views
Bu yorum görüntülenemiyor
al l okurunun profil resmi
Kitabın sonundaki mektuplarda Aziz Nesin'e gönderilen bir okur mektubunda şunlar yazıyordu: "Pek çok kadınla ilişkisi oldu, yakınlarını mutsuz etti, gibi sözler de gülünç bence. Hazreti Muhammed dokuz defa evlenmedi mi? Amca oğlu Ali, biricik kızı Fatıma'nın üstüne evlenmedi mi? Ki bunlar peygamber, diğer insanlardan farklı oldukları halde oluyor da neden Nâzım Hikmet yapınca aleyhinde bir olay oluyor? " Okurken tüylerim diken diken oldu... Bu kadar yanlış anlaşılıp saptırıldığınj görse Nâzım çok üzülürdü...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.